İşten bir haftalığına izin almıştım ve bu süreçte tüm sorunlarımı halledeceğimi düşünüyordum. Selim ile konuşmuştum ve bir şartla beni affedeceğini söylemişti. Akşam onlara gitmemi istemişti, bir nevi ailesiyle tanışmamı istiyordu. Daha ona gerçekleri söyleyemeye fırsat bulamamıştım. Bir yandan da Akif kamera kayıtlarını getirmişti, onlara acilen bakmam gerekiyordu. Melisa'nın ortalıktan kaybolduğunun üçüncü günüydü, henüz hiçbir haber yoktu, bu süreçte Avukat Bozuntusu da bana hiç bulaşmamıştı.
Daha akşama çok vardı, bu yüzden flash belleği bilgisayarama taktım.
Bir sürü video vardı ve bunlara bakmak epey zaman alıcaktı ama bir yerden başlamam gerekiyordu deyip birini oynattım.
Kaç saat geçmişti farkında değildim ama boynum tutulmaya başlamıştı bile. Elimde henüz kayda değer bir şey yoktu, üstelik kalkıp akşam için hazırlanmam gerekiyordu. İçimden hiç gitmek gelemiyordu ama verilmiş bir söz vardı. Bu işin daha fazla uzamasına müsaade etmeyecektim, yoksa işin içinden çıkmak imkansız hale gelecekti.Yarım saatte hazırlanmıştım ve şimdi Selim'in gelip beni almasını bekliyordum. " Neymiş efendim, illa o gelip alacakmış beni yoksa raconuna tersmiş " gibi bir cümle kurmuştu telefonda. Bu yaşına kadar kendi başına gelmiş bir insana bunu söylemek komikti ama yine de bozmadım.
Çalan kapının sesiyle, elime çantamı alıp aynadan son kez kendime baktım. Uzun lacivert bir elbise giymiştim, abartılı olmayan aile yemeğine uygun olduğunu düşündüğüm bir modeldi. Üst taraf straplez, sadece omuzlarında dantel detayı olan ve ondan sonrası düz olan bir elbiseydi. Açık tonlarda bir makyaj, krem renginde bir ayakkabı ve çantayla da kombinim tamamlanmıştı.
Selim' i daha fazla bekletmek istemediğim için kim olduğunu sormadan elimi kapı kulpuna atıp açtım.
" Hoş...." gördüğüm yüzle cümlem yarıda kesildi, gülümsemem de yüzümde dondu. Kapıda olması gereken kişi Selim olmalıydı, onun değil. Üstelik elinde beyaz lalelerle.
"Hoşgördüm" dedi pişkin pişkin sırıtırken.Bunu söylerken beni baştan aşağı süzmeyi de ihmal etmemişti. "Üstünüze alınmayın, size değildi!" ve hiçbir zaman da olmayacaktı. Sesim keskin bir bıçaktan farksızdı ve o da benden beklediği karşılığı göremeyince bozulmuştu. " Biliyorum." derken az önceki yüz ifadesinden eser yoktu bu da bir kabullenişti aslında.
"Buraya neden geldiğinizi sormayacam bile o yüzden defolup gidin burdan!"ardından cevap vermesine müsaade etmeden sertçe kapıyı suratına çarptım. Onu tanıdığımdan beri kaçıncı kezdir aynı şeyi yapıyordum, bilmiyordum.
Elime telefonu alıp esas kişiyi aradım." Alo Selim nerde kaldın ya?" istemsizce sesim yüksek çıkmıştı. Diğer aptala karşı olan sinirimi ondan çıkarıyordum hem de buna hakkım hiç yokken. " Ne oldu Eylül, iyi misin ?" telaşlı çıkan sesine karşı kendime küfrettüm. Derin bir nefes aldım ve daha sakince konuştum.
" İyiyim, kusura bakma az önce için, sadece nerde kaldığını merak ettim."
" Nerdeyse vardım, trafik vardı o yüzden biraz geç kaldım. İstersen aşağı inmeye başla sende "
" Tamam, görüşürüz!"
Anahtarımı da alıp evden çıktım. Tam asansöre yürüyecekken, kapımın önündeki çöpte gördüğüm laleler duraksamama neden olmuştu.
Keşke her şey bir çiçekle düzelseydi
Yapılan hataları kolayca affettiğimiz için hep tükenen biz oluyorduk. Karşı taraf ne de olsa rahattı çünkü bir buket çiçekle her şeyi unutturacağına emindi. Bunu onlara düşündüren yine bizdik ama bu sefer öyle olmayacaktı. Asansöre binip aşağı inmiştim.
Neyse ki o da gelmiş kapıda bekliyordu. Hemen arabaya binmiştim, " Merhaba."" Merhaba ve söylemeden geçemeyeceğim, çok güzel olmuşsun "
" Teşekkür ederim" ona karşı yine mahçup hissetmiştim.
Selim bana karşı her zaman kibar ve anlayışlı olmuştu, kullandığı kelimler de çok güzeldi ama içimde bir şeyi hareket ettiremiyordu. Belki de ilişkimizdeki en büyük eksiklik buydu, heyecan yoktu. Bir zorlamanın içine girmiştik ve sürünüyorduk ama ikimizi de bundan kurtaracaktım bugün. " Nasıl hissediyorsun ?"
Onun ailesiyle birebir hiç tanışmamıştım, Aslı da teklif etmemişti. Şimdi ise böyle bir konumda gitmek beni biraz germişti."Gergin"
Yatıştırıcı olduğunu düşündüğüm sesiyle yine beni teselli etmeye başladı, " merak etme güzel olacak, hem Aslı da orda birde annem ve babam. Onlarda çok cana yakındırlar emin ol seni seveceklerdir."
Kesin öyle olur! Kim olduğumu bilmedikleri için seveceklerdir belki ama öğrendikten sonra tam tersi olacak
Ailesi olduğu için bir yorumda bulunmadım dediklerine, birazdan her şey belli olacaktı.
Yarım saat kadar süren yolculuktan sonra evlerine varmıştık, onlarda villada oturuyorlardı ama Melisaların ki daha büyüktü. Arabadan inmeden önce Selim kolumu tuttu;" Sakin ol, her şey güzel geçecek !" temkinliydi sesi. Dışardan kim bilir nasıl görünüyordum ki sürekli beni rahatlatmaya çalışıyordu ? " Tamam, hadi inelim."
Kol kola eve yürüdük.
Dayan Eylül bu gece son.
Bize kapıyı genç bir kız açmıştı, ikimizde gülümseyerek
" Hoşgeldiniz efendim ! " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜM GİYDİREN SESSİZLİK
Mystery / ThrillerGenç bir doktor olup arkadaşıyla birlikte büyük bir şehir hastanesinisinin psikiyatri kliniğinde çalışmaya başlayan Dr. Eylül DARICA, birgün hastasının yanında gelen kişiyi gördüğünde hayatının artık eskisi gibi olmayacağını hissetmişti. Başar...