Hayallerr

12 0 0
                                    

Kalkınma olaylarının üzerinden 2 ay geçmişti. Birsürü göreve gitmiştik. Sokaklarda hâlâ sivil korumalar vardı. Son görevde olan ağır patlamadan dolayı tim izindeydi herkes yaralıydı. Ağır yaralarımız yoktu ama Kopuz Albay bu konuda hassastı. Doktor raporu olanı karargahta görmek istrmiyordu.

Annem artık İzmir'e gitmişti. Ev boştu. Timi eve çağırdım. Annem tabiki bol bol anne çorbası yapmıştı. Hepsini içemezdim. Gerçi timdeki bir kişi onu bir dikişte bitirebilirdi. Herkes çorba içtikten sonra oturma odasına yayıldılar. Mutfağı toplayıp lavaboya gittim. Aynadaki yansımama baktım. Boynumun sol tarafında ufak bir yara vardı, kaşım patlamıştı , burnum kızarıktı. Karın boşluğuma aldığım darbenin izi duruyordu.

Aşağı indiğimde herkes sohpete dalmıştı. Murat' ın dev cüssesinin yanına oturdum. Herkes konudan konuya giriyordu.

"Komutanım bence siz çok oyalanıyosunuz bu kız işlerde. Biraz Murat komutanımı örnek alsanıza" dedi Emre Kemal'e

"Gerçekten komutanım baksanıza direkt kızı düşürdü taktı yüzügü. Ama siz boyle şeyleri ikişer yıl aralıklı yapıyosunuz." Dedi galip ve bir kahkaha patlattı.

Muratın ciddi ve tehtidkar bakışları Emre ve Galip arasında gidip geliyodu. Yağız onları gözleri ile onu uyarmaya çalışıyordu ama onların bu bakışlardan hiçvrahatsızlik çekmezmiş gibi halleri vardı. Ve devam etti Galip.
" Murat komutanım siz Kemal komutanıma biraz bilgi verin ya yoksa bunlar 5 yıl sonra evlenirler 2 yıldır nişanlılar." Dedi ve bir kahkaha daha attı.

Herkes gülmemek için kendini zorluyordu.
"Emre ve Galip arkadaşım. Siz bol bol çorba için. Güç kuvvet olsun lazım olucak." Dedi Murat ve ikisi de sustu. Gerilmiştiler.

Herkes birbiri ile şakalaşırken bi sessizlik oldu. Az önce Kopuz Albay gelmişti . Son görev hakkında konuşmuştuk. Yine ortama bir sessizlik hakim oldu.

Bir süre sonra konular açılmaya başladı. Herkes goygoy yaparken anılarını anlatıo birbirleriyle dalga geçiyorlardı. Daha önce yaptıkları sevgililer ve aşık oldukları kızları anlatmaya başladılar.

"Komutanım hatırlıyo musunuz bir tane manyak Teğmen vardı Murat komutanımın peşinden ayrılmıyodu. Kız Murat komutanım için bizim yatakhaneye girmişti. Bizim time girmeye çalışıyodu."

Emrenin dediği üzerine Galip Emrenin ensesine bir tokat geçirdi. Murat' ın öldürücü bakışları Emrenin üzerindeyken " Emreciğim. Ben bile böyle birşeyi hatırlamıyorum sen nerden hatırlıyosun." Dedi. Emre birden buz kesildi.

" Öyle mi Emre. Kimmiş bu kız. Beni de tanıştırsanıza. " dediğimde herkes buz kesilmişti.

" Ben.. ıııı.. aslında o Murat komutanım için olmayabilir ya. Ben yanliş hatırlıyo olabilirm doğru olsaydı Murat komutanımın hafızası iyidir hatırlardı." Diyerek toparlamaya çalıştı.

Murat' ın öldürücü bakışları hâlâ Emre'deyken " Ya tabii iyidir hafızası" dedim gergin bir sesle.

Sonrasında ise ayağa kalkıp bahçeye çıkan sürgülü kalıya yöneldim. Tam giderken Murat kolumu tuttu ve önümde eğildi.

Ne olduğunu anlamazken konuşmaya başladı.

"Bündan önce kimseyi böylesine sevmedim. Sevemedim. Bundan sonra da senden başka kimseyi sevmeyeceğim. Benim için senden başka kimse yok. Bir vatanım bir sen. Bunu daha erken yapmam lazımdı biliyorum ama benimle evlenir misin."

Bakışlarım yüzük ve Murat arasında gidip geliyodu. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Herkes benden cevap bekliyodu.

"Evett..."

YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin