Yüreğimden Tut

17 3 4
                                    

1 ay boyunca mahkeme ile uğraşmıştık. Gizli gorev izin belgesi ortadan kaybolmuştu. Nihayet ki 2-3 gün sonra göreve dönecektik.

Tim ile birlikte çay falan içiyoduk. Kemal yaralı sesi ile güzel güzel şarkı türkü falan söyluyordu.

Nereden gelsiyse konu bana geldi. " Komutanım Umay yüzbaşının da sesi çok güzel." Dedi Emre. Benimle ugraşmak için söylediği belliydi. " Umay sende söyle birşeyler de seni de görelim." Dedi albay. Söylememek için ısrar ediyordum ama direnemedim. Murat ise "Onun şarkı söylemekniçin bir sesi yoktur" dedi sinir etmek ister şekilde

" İyi tamam o zaman" diyerek pes ettim ve söyleyeceğim şarkının notalarını gitar çalan çocuğa verdim.

- Sevdan kuşlar misali
Gelip kalbime kondu
Ömrüm kışlar gibiydi
Sonsuz bir bahar oldu

Esmer bir akşam vakti
Senle yeniden doğdum
Benden çaldıkları, "Unut" dedikleri
Kaybettiğim kaderi buldum

Dünyanın yükünü yazsalar payıma
Dost düşman bir olup çıksa da yoluma
Vazgeçmem senden yine de
Ben aşkla yürürüm ateşe
Yeter ki sen ellerimden tut

Dünyanın yükünü yazsalar payıma
Dost düşman bir olup çıksa da yoluma
Vazgeçmem senden yine de
Ben aşkla yürürüm ateşe
Yeter ki sen ellerimden tut

Herkes günaha batmış
Sorsan adı hayatmış
Hâlâ yalansız, masum
Bir tek gözlerin kalmış

Esmer bir akşam vakti
Senle yeniden doğdum
Benden çaldıkları, "Unut" dedikler
Kaybettiğim kaderi buldum

Dünyanın yükünü yazsalar payıma
Dost düşman bir olup çıksa da yoluma
Vazgeçmem senden yine de
Ben aşkla yürürüm ateşe
Yeter ki sen ellerimden tut

Dünyanın yükünü yazsalar payıma
Dost düşman bir olup çıksa da yoluma
Vazgeçmem senden yine de
Ben aşkla yürürüm ateşe
Yeter ki sen ellerimden tut

Bütün tim bana bakiyordu. Cay ictiğimiz yerdeki herkes ayağa kalkıp alkışlamaya başlamıştı. Murat bana hayranlıkla bakıyordu. Ben bile böyle güzel söylediğimi bilmiyordum.

Oturduğumuz yerden kalktık. Akşam saatleriydi. Ateşin başında oturabileceğimiz bir yer açılmıştı oraya gittik. Beraber oturup sohbet ediyorduk.

Dikkatimi bir müsteri çekti. Havanın o kadar soğuk olmamasına rağmen üstü kar yağarmış gibiydi. Tetirgin ve kaçamak bakışları vardı. Elinde birşey sıkıyordu ama parmağını bastırmıyordu.

Tuvalete girme bahanesiyle kalktım. O müşterinin peşinden gittim. Bir garsondan güvenliklerin hazır olmasını rica ettim. İçeri girdiğimde adam canlı bomba diye bağırdı. Dışarıdan içerisi gözükmuyodu.

Beklemeden adamın üstune yürüdüm ve parmağını tuttum . Adamla savaş veriyorduk. Parmagını kırdım o anki can havliyle elindeki düzenek düğmesini bıraktı. Belinden silah çıkarıp gelişi güzel sıkacaktı ki bi sekilde almıştım ama tabancadan 2 mermi çıktı.

Belimde feci bir yanma hissettim ama adamı etkisiz hale getirmem gerekiyordu. Adamın kafasını ölmelmeyeceği sekilde masaya çarptım. Batur timi ise daha yeni içeri giriyolardı.

"Komutanım bütün eğlenceyi kaçırdınız." Dedim gülerek. Güvenlik gelip adamı aldı polislere ifademi verdim. Benim işim bitmisti. Belimdeki yarayı unutmuştum ki belimdeki elimi yüzüme attığımda farkettim.

" Arabası burda olan var mı?" Diyerek bağırdım. Tam nedenini sormak için bana dönmuslerdi ki elimdeki kanı farkederek hepsi bir vicudumu yokladilar. Hepsinin gözü belimdeki yaraya takıldı.

"Benim araba burda komutanım." Diye bağırdı Yağız. Aceleyle bindim . Hastanede dikiş attılar son kontrolleri yapıp 2 hafta rapor verdiler. Adamı dışarı aldiklarında Muratla bir arbede yaşamişlar Muratın da 1 haftalık raporu vardı.


Hepimiz evlere dağıldık. Yarın da izin vardı hepimize. Murat bana kahvaltıya gelecekti. Bu yüzden evi bi kat temizleyi yatmıştım.

Uyandığımda saat daha sekizdi. Yataktan kalkıp duş aldım. Üstümü giyinip mutfakta kahvaltı hazırladım. Sadece yumurta kırmak kalmiştı. Saat 10;23 olmustu. Kapı caldı. Murat elinde bir buket çiçek ve tatlıyla gelmişti. Yumurtayı kırıp kahvaltıya başladık.

- "Umay"
-"Efendim Murat"
- "Biz neden evlenmiyoruz?"
İçtiğim çay boğazımda kaldı.
- Umay 1 yıl oldu nişanlıyız.
- Kopuz Albayla da konuşalım. Onun fikriyle de nikah tarihi alırız..

Dediğimde gözleri parlamıştı. Kahvaltıyı yaptık ve timin yanına geçmeden önce Kopuz albayın yanına gittik.

" komutanım biz sizinle birsey konuşucaktık."
" Söyle Murat"
" Komutanım. Biz umayla nikah tarihi alıcazda . Nikah şahidimiz olur musunuz" dedim. Albayın gozü parladı. Bu anı bekliyormuş gibi.
" Tabi olurum çocuklar. Allah sizi hep mutlu etsin inşallah."

Tim mangal yapıyordu. Bu nikah meselesini onlarla da konuşmuştuk. Diger şahit de kağan yüzbası olucaktı. Mangal yapılırken nikah için gün almaya gittik. 2 gün sonra nikahlanıcaktık.

Mangalı yaptık. Herzamanki gibi çeşit çeşit makara döndü.Bir aile olmuştuk. Kılıç timi. Timdekilerin annesi ,babası , eşleri , çocukları. Hepsi aile olmuştu bana.

Herkes kendi halinde takılıyordu. Murat yarım ya da 1 saattir falan ortalıkta yoktu. Bir süre sonra geldi.

U: Nerdeydin Murat?
M: Hiiç. Kendimi aramaya gittim.
U: Buldun mu?
M: Buldum
U: Nerde buldun peki
M: Sende
M: Ben kendimi sende buldum. Evim de huzurum da ailem de sen oldun.

Dedi ve cebinden bir yüzük çıkarttı. Parmagıma taktı. Bana ilk evlenme teklif ettiği yüzüğü esir düştüğümde almışlardı.

Mangaldan sonra çay içip evlerimize dağıldık. Çok yorgundum. Yarın Murat eşyalarını yerleştirmwye gelecekti o yüzden bütün evi bahçeyi falan temizledim. Duş alıp uyudum.














Gece gece bu kadar uzun yazabildimmm

Bölümün şarkısıı = Yüreğimden tut- Eylem Aktaş


YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin