Derinlerimdeki nefret

16 3 1
                                    

      İstirahatim bitmişti yeşilleri çekip albaya tekmil verdim. Kılıç yeni görevden dönmüştü. Tam hrlikopter sahasına gidiyordjm onlar karşıma çıktı. Herkesle selamlaşıp sarılırken arkadan gelenlerle şoka girmiştim. Ebul-sam ve yandaşı..

     Kan beynime sıçramıştı. Albay vardı kendimi tutuyodum. Ben patlamadan tim olayı bildiği için onu götürüyorlardı taki o ağzını açıp o cümleyi söyleyene kadar sakin kalabilmiştim.

       " Gözünün önünde babanı kurşuna dizerek şehit ettiğim günü hatırlıyomusun yüzbaşı.16 kurşunla geberttim babanı."

    Gözümün önünden bir anda onan yapabileceklerim geçti. Kendimi sıkıyodum. Bir laf daha ederse hâlâ sakin kalıyo olamazdım.

        " Sahi... yüzden onaltı çıkarınca kaç kalıyodu yüzbaşı." Demesiyle kafayı geçirdim. Daha fazla tutamazdim kendimi. Tim beni tutmaya çalışıyordu. Ben ise sinir krizine girmiş adama hem bağırıyordum hem de dalmaya çalışıyordum.

         Bir düsmana ilk defa istediğini vermiştim. Sinirlerimle oynamıştı. Söyledikleri.. o gün olanlar.. kafamda dönüyordu.
 
        Ebul-sam ' ı götürmüslerdi bende bir duvar kenarına çökmüş boşluk içindeydim. Albayın beni odasına çağırmasıyla ayağa kalkıo peşinden gittim.

      Karşılıklı tekli koltuklardan birine oturdu ve bana da oturmamı söyledj. Sesinden sakinlik akıyordu. İlk oturmadım sonra konuşmaya basladı bende oturdum.

    "Yüzbaşım otur ve beni dinle. Şuan seninle komutanın olarak değil bir abi bir baba olarak konuşuyorum. O güne ve o adama olan öfken birikmiş durumda. Bu birikmişlikte ani sinir yapıyo. Ne olursa olsun aglamamaya direniyorsun. Kendini kasma. Rahat bırak. Rahat bırak ki artık birşey hissedebil." Dedi benim ise sol gözümden yaş akmaya başladı.

      Albay koltuğun yan baslık kısmina oturmus bana sarılıyordu bende ağlıyordum. Bir süre sonra sakinledim. Albah istirahat verdi ve bende gazinoya timin yanına indim. Herkes bir konuda konuşuyordu aralarına katılmamistım

                             ***

     Esir kalma olayının üstünden 2 ay geçmişti. 1 yıldır ise Muratla beraberdik ciddi düşünüyorduk. Düğün yapmayı düşünmuyoduk aramızda bir parti verecektik sadece.

      Kağan yüzbaşının annesi Selma teyze timi yemeğe çağırmıştı. Benim yaşadıklarımı Selma teyze de duymuştu. Yemekler yendi masanın toplanmasına falan yardım etrik derken yorgunluktan ölecektim bu nedenle kalkıyodum. Ki Murat aniden önümde eğildi.

       Azım açık bakıyordum. " Benimle evlenir misin yüzbaşım." Dedi. Murat bana evlenme yeklifi etti. Mal gibi kalmiştım

     Şükür ki konuşmayı becererek " Seninle evlenirim Kıdemli üsteğmenim." Dedim ve Murat boynuma sarıldı.

     Hiç beklemediğim şekilde içeri Kopuz Albay Hayri paşa ve elinde nişan yüzükleriyle postası girdi. Yüzükleri albay taktı kurdeleyi de General kesmisti.

     Bunlardan hiç haberim yoktu . Nişan meselesinden Muratın da haberi yoktu büyük ihtimalle.

       "Allah ikinize sagliklı huzurlu mutlu bir yaşantı nasib etsin. Allah tamamını  erdirsin çocuklar." Dedi . Ellerini öpecektik ki izin vermeyip sarıldı.

                    ***

  Herkes evlere dağılmıştı. Bende olanların şoku ve yorgunluğu ile yatağa yattığım gibi uyumuşum. Bugün nişanlanmıştım. Ani bir ve benim bilgimde olmayan birbkarardı. Allah sonunu hayır etsindi.










  Birdahaki bölümde bol mizahlı birşey grlebilirrrr ☆☆☆☆☆






YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin