İlk görevim için İrak 'a gidiyorduk, ortamın çok samimi bir havası vardı.Asker ortamı bence çok iyi bir ortamdı , hiçbiri sahte değildi . Farklı meslekteki insanlardan ziyade onlara güvenilmesi gerekti. Çünkü askerler yarı yolda bırakmazdı, ne hissediyosa adam gibi söyler. Asker adam aldatmaz ve kırmazdı. Bazen kırabilirdi aslında, sonuçta dağda o kadar şeyle ugraşıyolar. Geriliyolar ,sinirleniyolar ama sinirini bir yerden çıkartamıyolar çünkü verilen emri yerine getirmek zorundalar...
***
Varmamız gereken nokta için 2.buluşma noktasında indik mühimmat için 3. Buluşma noktasının 10 km kuzeyindeki üsse gidecektik. Güvenli olmadığı için hava yollarıyla kara şartlarî bedeniyle araçla gidemiyoduk.
Gideceğimiz üs sınırın 0 noktasına yakın bu nedenle tehlikeliydi. Dikkatli ve hızlı olmalıydık. Timin emir komutası bende ve yimin komutanı ben olduğumdan dolayı en önde bennyürüuodum. Arkadakiler de hem etrafı kollayıp hem de goygoy yapıyolardı. Bazen aralarına ben de katılıyordum. Kıdemli Üsteğmen Murat ise çok sessizdi. Aslında demirkuştan inene kadar o da goygoya katılıyodu ama suan bi sessizdi . Timdekilerin Murat' ın bana kaçamak bakışlar attiğı hakkinda konusunda konuşuyolardı. Murat ise benle konuşmak ister gibi duruyodu ama şuan bunları düşünmenin sırası değildi.***
Derin bir sessizlik vardı ve o sessizliği Alican adlı kidemli cavuş bozdu. Ona çömez 2 diyolardı. Tam yeni konu açarlarken bir anda 5 metre sağımıza bomba düştü. Saldırıya uğramıştık üsse daha 4 km vardı. Mühimmatımız azdı. Hepimiz bir anda sarsıldık ve acele şekilde siper aldık. Çatışma çıkmıştı durumu acilen Kopuz Albaya bildirmem gerekiyordu.-Yüzbaşı Umay Bozkurt komutanım
- Durum nedir kızım- Saldırı altı dayız komutanım. Sıcak catişma var mühimmatımız az usse 4 km kaldı. Tahminen 80-95 kişiler. Desteğe ihtiyacımız var.
-Ne kadar dayanabilirsiniz
-30 dakika komutanım
- Üsse bildiriyo-" Bomba latlar"
Catışma sesleri... bağırısmalar-Yüzbaşım ne oluyo orda
Cevap yok
- yüzbasım
Kısa bir süre sonra cebap geldi..
-k komutanım
-roket attar
- 1 ağır yaralı askerimiz var- üsse bilgi geçtim 20 dakikaya orada olurlar az daha dayanın
- emredersiniz komutanım
***
Çatışma bitti üsse gittik. 1 şehidimiz vardı.Şehit Kıdemli Çavuş Alican Tellik . Ailesine ne diyecektik. Gittiğim ilk görevde , komutanlıgını yaptığım ilk timime sahip çıkamamıştım. 24 yaşındaydı o çocuk. Ailesi ne olacaktı.Yeni nişanlısı ne olacaktı. 1 sayısı bazen çok küçük bazen ise dünyalar kadar buyük bir sayıydı. Haberlerin yeni 45 saniyesi belliydi. O haberlerin 45 saniyelik bir kahramanı olacaktı. Ama milletimizin gönüllerinin kahramanıydı. Milletimiz onu unutmayacaktı ki o ölmeyecekti. Ankara karargahgan şehidimizi almaya geldiler. Uğurladık ve emir gereğı göreve devam ettik.
Ahmed-ül'sam adlı terorist yakalamalîydık. O uluslar arası bir katildi. Türk soyunu tüketmeye çalıďıyodu ama basaramicaktı. Irakta bir koydeydik bizi atlatmak için kimkik ve kılık değiştirmişti. Köyden biri bizi uyardı ve onun yardımıyla onu bulduk. O kòylünün tehtid edildiğini söylediler. Onu bi sureliğine korumaya aldık ve Ankara karargaha döndük. Şehit ailesi de oradaydı tören hazırlıkları tamamdı.
Şehidimizi uğurlayıp gazinoya gittik. Görev 1 hafta sürmüştü. Telefonuma bin tene çağrı gelmişti. Beni bu kadar seven varmıymiş ya. Herkes boşluğa bakıp çay içiyordu . Ahmed ' ül-sam in sorgusuna Kopuz Albay girmişti bundan sonrasında bizlik bisey yoktu. Acil görev yoktu bu nedenle istirahat emri verildi.
Şehit aklesi hâla burdaydı . Şehidin annesi beni durdurdu ve konuştu.
" Benim oglumun kanınida başka annelerin evlatlarının kanını da yerde vırakmayı . Baska anneler evlat acısı çekmesin . Ben cektim onlar çekmesin. Oğlumdan da sizden de gururluyum. Allah Türkü korusun." Dedi ve gözünden bi yaş aktı. Konuşmaya başladım " Merak etme teyze herkes Türke baş kaldırılamayacağını öğrenecek, Türk e kalkan el kıtılacak. Bir sabah gelecek kardan aydınlık.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşım
فكاهةVatan için aileni geride bırakmak gerekir. Sevdiğin adamı bile.. *** Yaşanmışlıkların yorgunluğu var üstümde..