Yüzbaşım

Tehlikeli balayı

       1 aylık bir balayı tatilimiz vardı. Balayı için Antalya ' ya balayına gidicektik. Yola çıkmıştık. Sahil kenarında bir eve gidicektik. Müzik dinleye dinleye gidiyorduk.
  
          12 saatin sonunda antalyaya varmıştık. Eve girdiğimizde gece 01.42 ydi. Ev tam deniz kenarı olduğu için sürgülü camdan çıkınca direkt denize gidebiliyorduk.

       Çok yorgunduk, yemek sipariş verdik ve sıra sıra duşa girdik. Yemem gelince yıldızların altımda yedik. Uyumaya gelince kafamı göğsüne koydum. Saçımı okşuyordu ve masal okuyordu. Babamın eksikliğini gidermeye çalışıyordu.

     Gece 3-4 sularında gördügüm kötü bir rüya ile uyandım. Terlemiştim nefes nefeseydim. Benim hareketlerime Murat ta  uyandı.
     " Sevdiğim, ne oldu?" Dedi direkt. " Bişey yok kâbus gördüm sadece"
    Elimi yüzümü yıkamaya götürdü. Yatağa geldiğimizde yanımda yan bir şekilde uzandı. Yüzümü okşayıp inceliyordu. Bende onun yanığı ile ilgileniyordum.

     Bayağı yakınlaşmıştık burnumuzbirbirine değiyodu . En sonunda onu kendime çektim. Belimden tutup kendine iyice çekti.

     Gözümden uyku aktığı için kafamı çekip sarıldım. Kollarını sıkarak kendine çekti. O şekilde uyuya kaldık.

                     ***

      2 haftadır balayındaydık. Hava çok sıcaktı denize giricektik. Telefonun çaldığını duyduğumda açtım. Kopuz albaydı.

      "Çocuklar biliyorum balayındasınız ama antalyada yapılacak gizli görev var."

        " Emrinizdeyiz komutanım."

      Albay görevi açıkladı. Zümrüt kod adlı teröris ele başı anyalyadaydı. Onu bulup Ankaraya ulaştırmamız lazımdı. Onu bulmazsak antalyada tonlarca uyuşturucu ve mühimmat alım satımı yapacaktı. Bu Türk gençlerinini zehirleme amaçlıydı. Engellemeliydik.

      Bize verilen bilgiler ile bağdaştıgı yerlerdeki kamera kayıtlarına baktık. Gelen istihpahrattan aldığımız bilgi ile %95 ihtimalle Antalya nın büyük awm sinde uyuşturucu satımı yapacaktı.

     Awm' ye girdik katları gezerken onu gördük. Birşeyden haberi olmalıydı ki bizi görünce koşmaya başladü. Peşinden gittik. Silah doğrulttuğunda herkes kaçışmaya başladı. Ateş edilmemeliydi.

    Dakikalarca bir kovalama sürdü. P.Ö.H falan buradaydı . Yere düştüğünde daha hızlı koşarak ona yetiştim. Tam silah doğrultmuştu ki eline tekme atıp silahı bırakmasını sağladım. Yerden kalkmadan almak için eğiluyordum ki tekme savurdu. Refleksimle geri çeklidim ve sırtına sert bir tekme geçirdim. Yere kapaklanıp kaldı. Yüz üstü düşmüşken ellerini bağladım.

    Albay benden onu sorguya alıp omuzuna 3 santum derinliğinde yara açmamı istedi. Barut timi de buraya geliyordu.

      Adamı sorguya aldık. Adam bir türlü konusmadı. Oturduğum sandalyeyi kafasında kırıp kesici bir parçasını omuzuna bastırdım . Adam avazı çıktıgı kadar bağırdı ve acıya dayanamayıp bayıldı.

   Gerisini doktor halledecekti. Omuzunda verici yerleştireceklerdi. Antalya da bir karakolda olanlarla ilgili rapor vermeye gidiyorduk.

    "Aslan karım benim." Dedi gülerek
    "Eyvallah aslan parçası" dedim alayci bi tonla. Gidip ifademizi verdik çıktık.

   Görev için timin yanına geçtik. Gemiyle olacak mühimmat ve uyuşturucu satımını durduracaktık. Gittiğimizde ben denizin derinlerine inip geminin motorunu bozdum. Geminin motoru bozukunca batmaya basladı. Tim de içindeki adamlarü aldı. Satıs durdurulmuştu. Ufak bir çatışmayla olmustu ama görev başarıyla tamamlanmıştı.

   Demirkuşta ufak bir soru  olmuştu. Timdekiler buraları çok sevmişto. Kafaları dağılsın diye 1 haftalık izin alınmıştı.

   1 hafta boyunca bütün tim vakit geçirdik. Gece cafeleri denizz mangall orman yürüyüşü. Çok güzel vakit geçirdik ve Ankaraya dönüyoruzz.    

        Sıradaki bölümde devamını getireceğimm. Havalar sıcak olduğu için genelde geceleri yazıyorum geceleri bu kadar uzun oluyoooo.  Oylamayı unutmayınn.