Bölüm şarkıları;
-Hele Nina
-Diyarbakır yoluna
-Bertaraf
- Delaleb ho Delale
- EDLÊ
İyi okumalar dilerim ❤️
Seçimlerimizin arkasında dimdik durmalıyız ki asla pişman olmayalım.Karar verildiğinden bu yana üç gün geçmişti. Şu an Demirel Konağı’nda oturmuş, karşımdaki manzaraya bakıyordum. Karşımdaki manzara ne mi? Demirel ailesi tam karşımda duruyordu. Ellerinde çay, önlerinde çerezlikler vardı. Kahkaha atarak gülen aileye bakarken, kendimi yabancı hissediyordum. Aramızda bir kan bağı olmasına rağmen, ben asla onlardan biri olamazdım.
Karar verildiğinde bana, Özoğul Konağı’na gitmemin doğru olmayacağı, burada olmam gerektiği söylenmişti. İlk başta kabul etmemiştim ama sonra, bu kaç günü zehir edeceğimi düşündüğümde seve seve gülerek kabul ettim.
"Öldürücü bakışlar atmayı bırakıp bize katılacak mısın? Yoksa odana mı çıkarsın?" Süleyman Demirel, elindeki çayla arkasına yaslanarak konuşuyordu.
"Sivri sinek Urfa'da çok demişlerdi de inanmamıştım, gerçekten de öyleymiş, sesi çok geliyor," dedim. Bu sözüne sinirlenmişti ama belli etmemeye çalıştı.
"Delal abla, bir şey sorabilir miyim?" Konuşan çocuğa döndüm. Adı Süleyman'dı ve biyolojik olarak benim amca oğlumdu. Sevimli bir çocuktu; aslında iyi anlaşabilirdik ama ismi olmasaydı...
"Sor," dedim soğuk çıkan sesimle.
"Sen ne iş yapıyorsun?" diye sordu. Süleyman Demirel de onun sorduğu soruyla bana baktı; belli ki o da merak ediyordu ne iş yaptığımı.
"Yer altı dünyasında acımasız kraliçeyim, herkesin korkulu rüyası mafya liderinin tek veliahtı," demeyi çok isterdim fakat bunu söyleyemediğim için sustum ve okuduğum bölümü söyledim.
"Mimarım ben, iç mimar," dedim.
"İlk seneden mi kazandın yoksa mezuna mı kaldın?" dedi ve yanıma gelip sandalyeye oturdu. Ona doğru döndüm, "Evet, ilk seneden kazandım. Gerçi üniversite babamın olduğu için direkt aldılar," dedim.
"Nasıl yani, baba'nın üniversitesi mi var?" şaşkınlıkla sordu. Kafamı olumlu anlamda sallayıp "Evet," dedim.
"Peki, sen ne olmak istiyorsun?" Bu sefer ben konuştum; bu sene YKS sınavı vardı.
"Doktor olmak istiyorum ben, Âhi abi gibi. Gerçi Sertar abim mimarlık, sana daha fazla yakışır demişti ama ben doktorluk istediğim için hayır demiştim," dedi.
"Abin de seni kendi gibi mimar yapmak istiyor belli ki ama sen onu dinleme, eminim ki çok iyi bir doktor olacaksın," dedim. Kan bağından mı, bilmiyorum ama bu çocuğu sevmiştim. Gerçi nefret etsem ne elime geçecekti ki? Onun bir suçu bile yoktu.
"Delal abla, keşke önceden tanışmış olsaydık seninle. Ben seninle daha iyi anlaşıyorum. Sertar abimle hep kavga ettiğimiz için pek anlaşamıyoruz onunla," dedi. Tebessüm ettim sadece çünkü söyleyecek sözüm yoktu.
"Senin ders çalışman gerekmiyor mu? Hadi bakalım, naş naş derse bakalım," dedim ve gülerek yukarı çıktım.
"Süleymanla iyi anlaştınız bakıyorum," diye konuştu Süleyman Demirel. Ona gözlerimi devirip telefonumu çıkardım, oynamaya başladım. Bu adama ne kadar katlanamasam da sabretmek zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM KALMIŞ İNTİKAM
Fiksi Remaja-Rıha toprakları bir kez daha bir annenin acısıyla kavruldu. Bebeği ellerinden alınıp başka bir bebek verildi o annenin eline. Kız çocuğu doğurduğu için aylardır rahminde büyüyen onun bir parçası olan kızını aldılar. Bir anne nasıl dayanabilir di bu...