Unexpected Love ♡ Yizhan

17

    

     A-Jin yol boyunca defalarca ses kaydını dinledi. Her dinleyişinde biraz daha şüphesinden emin oldu. Bu ses kaydıyla oynanmıştı! Ve bunu her kim yaptıysa niyetinin Zhan ve Yibo'yu ayırmak olduğu açıktı.

     A-Jin ses kaydından hemen sonra yollanan mesajı hatırladı tekrar.

     'Bu kaydı mutlaka dinle ve yere göğe sığdıramadığın ilk ve tek aşkının seni ne kadar çok sevdiğini öğren.'

     Zhan bu numarayı defalarca aradığını ama ulaşamadığını söylemişti A-Jin'e. Muhtemelen o kişi ses kaydını ve mesajı yollamak için kullan at telefonlardan kullanmıştı bulunmamak için.

     A-Jin küçük cafenin önünde durdurdu arabayı ve dışarı çıkıp kapıyı kilitledi. Eş zamanlı bir araba daha durdu cafenin önünde. İçinden kahve rengi saçlı, burun ve kulaklarında piercingi olan bir adam çıktı. A-Jin'i görünce gülümsedi ve arabasını kilitleyip ona doğru gitmeye başladı.

     "Uzun zaman oldu Nian Jin... Görüşmeyeli nasılsın?" dedi ve elini uzattı öne doğru. Sarılmak istiyordu ama A-Jin'in temastan hoşlanmadığını bildiği için el sıkışmakla yetiniyordu.

      "İyiyim." dedi A-Jin. A-Jin yıllardır bu soyadını kullanmıyordu. Sadece bu genç adam ona böyle sesleniyordu çocukluklarından beri. Çocukluk arkadaşıydılar He Lin'le. A-Jin'in babası daha ölmemişti o zamanlar. Birlikte oynar, yaşadıkları apartmanı birbirine katarlardı. He Lin'in anne babası onlara kızardı ama A-Jin'in babası ikna ederdi ebeveynleri hep. A-Jin Xiao ailesine katıldıktan sonra tesadüfen karşılaşmıştı çocukluk arkadaşıyla. Arkadaşının yaşadıklarını tam olarak bilmiyordu He Lin. Arkadaşına saygı duyuyor anlatması için zorlamıyordu.

     A-Jin de elini uzattı ve el sıkışıp cafenin içine girdiler. Burası sakin bir bölgedeydi ve çok fazla müşterisi yoktu. Konuşmak için ideal yerdi. İkili uzak bir köşede karşılıklı oturdular ve birer kahve sipariş ettiler. Kahveleri geldikten sonra birer yudum aldılar. He Lin sessizliği bozdu.

     "Sen önemli bir olay olmasa beni aramazdın. Söyle mesele nedir? Her şey yolunda mı?" dedi şakayla karışık.

     "Önemli. Bir ses kaydı var. Üzerinde oynamalar yapıldığından şüpheleniyorum hatta eminim. Onu yollayan numarayı araştırmanı istiyorum. Kime ait olduğunu bilmeliyim."

    "Ses kaydı özel mi?"

     "Evet." dedi A-Jin. Bu kardeşinin özeliydi. İzin almadan kimseyle paylaşamazdı. He Lin numaranın sahibini bulsa yeterdi. He Lin çok başarılı bir bilgisayar dehasıydı, aynı zamanda da usta bir hacker. Onun için bu numaranın sahibini bulmak çok zor olmazdı.

    "Tamam. Bana numarayı yolla. Gece yarısı olmadan sana bulduğum tüm bilgileri yollayacağım."

     "Teşekkür ederim."

      He Lin anlamıştı bu işin çok önemli olduğunu. Hem arkadaşının sesindeki telaştan hem de onunla doğru düzgün konuşmamasından anlamıştı. Normalde buluştuklarında A-Jin halini hatrını sorar onunla muhabbet ederdi. Bu sefer ise çok sessizdi.

    "Daha bir şey yapmadım. Teşekkür etmene gerek yok ayrıca. Biz arkadaşız. Arkadaşlar bu günler için vardır."

     Kahvelerini bitirdikten sonra cafeden ayrılıp kendi arabalarına binip ayrıldılar.

     A-Jin yoldayken Haikuan'ı aradı.

     "Alo. Bebeğim Zhan'la konuştun mu? Sorun neymiş öğrenebildin mi?"

     "Konuştum ve öğrendim. Yibo nasıl?"

      "Aynı. Hala boşluğa bakıyor."

      "Yibo'ya beklemesini ve yanlış bir şey yapmamasını söyle. Evde beklesin. Sen de benim evime gel. Konuşmalıyız."