5

83 14 25
                                    

     Hikayenin bu bölümünde, istismar, taciz, şiddet gibi içerikler vardır. Travması olan bu bölümü okumadan geçsin lütfen.

             *****************

     "Hayır hayır, o Zhan'a asla zarar vermedi ve vermezdi de. A-Jin, Zhan ile aynı yaştaydı yine de öz abisi gibi severdi oğlumuzu. Zhan'ı ailesi gibi görürdü."

     Son cümleyi söylerken bayan Xiao'nun gözyaşları yine akmaya başladı

     "Zhan'a bir zarar vermedi ama Zhan'ın hastalığıyla bir bağlantısı var değil mi? Bunu inkar etmediniz?"

     Bay Xiao Yibo'nun sorusunu cevaplamadan devam etti.

     "A-Jin sık sık bize gelirdi, özelliklede hafta sonları. Bazen yatıya bile kalırdı. Zhan'la birlikte ders çalışır, film izler ya da oyun oynarlardı. Bazı günler okula gitmezdi ve Zhan ne kadar arasa da telefonu kapalı olurdu. Okula tekrar geldiğinde Zhan onun çok bitkin ve mutsuz göründüğünü, gözaltlarının morardığını söylerdi. Ona sorduğunda ise uyuyamadığı için olduğunu ifade edip, her seferinde bir bahaneyle geçiştirirmiş. Zhan'da çok üstüne gitmek istemediği için fazla soru sormazmış. Tabiî bunları biz de Zhan'dan öğrenirdik. Bir gün yine hafta sonunu Zhan'la geçirmek için bize gelmişti ama hava sıcak olmasına rağmen boğazlı ve kollu bir kazak giymişti. Garip gelse de soru sormadık. Tüm gün ders çalışıp ödevlerini bitirdiler, birlikte akşam yemeği yedik. Uyumak için odalara dağılmıştık. Bir anda Zhan'ın çığlık attığını duyduk ve hemen odamızdan çıktık. Ses A-Jin'in odasından geliyordu. Odaya girdiğimizde A-Jin'in üstünün çıplak olduğunu ve ağladığını gördük. Zhan'da yanındaydı ve dehşete düşmüş görünüyordu..."

     "Ne..den?"

     "A-Jin.." diye hıçkırdı bayan Xiao. Yine gözünün önüne çocuğun o görüntüsü geldi. o görüntüyü ölene kadar unutamayacaktı.

     "A-Jinin vücudunda izler vardı..."

     Daha fazla anlatamıyordu bay Xiao. Eşi gibi o da çocuğun halini asla unutmayacaktı. Biraz sakinleşebilmek için masadaki suyu alıp bir kaç yudum içti.

     Yibo ise daha da korkmaya başladı. Çünkü A-Jinin başına ne geldiğini kısmen de olsa anlamıştı ve çok üzülmüştü. Ama içinden dualar ediyordu Zhan'ın da bunu yaşamamış olması için.

     Biraz daha sakinleştikten sonra devam etti bay Xiao.

     "A-Jinin vücudu yeni ve eski izlerle, yara ve çürüklerle doluydu. Ne olduğunu anlamıştık ama çocuğa bunu hangisinin yaptığını bilmiyorduk. Annesi mi, babası mı? Eşim ve Zhan ona sarıldılar ve saatlerce ağladılar. Ne kadar güçlü durmaya çalışsam da ben de yıkılmıştım. Aklımda sadece tek bir soru dönüp duruyordu 'Masum bir çocuğa bu iğrençliği kim yaşattı?' A-Jin sakinleştikten sonra bize her şeyi anlattı. Bunu ona üvey babası yapmış...Hem de üç yıldır yapıyormuş. Sadece şiddetle de kalmıyordu olay. Bunu söylemeye hala dilim varmıyor. İğrenç pislik, aşağılık adam. Aklıma geldikçe..."

     Yibo dehşete düştü. Üç yıl mı? Küçücük bir çocuğa böyle iğrenç bir şeyi nasıl bir cani yapmıştı? O masum insanın çocukluğunu elinden almaya kimin ne hakkı vardı? Dünya niye böyle adaletsizdi? Sadece A-Jin değil binlerce masum çocuk, kadın, erkek böyle iğrenç canilerin kurbanı oluyor ama kimse buna dur demiyordu.

     "Peki ya annesi? Annesine söylememiş mi? Ya da annesi anlamamış mı?" diye sordu Yibo umutlu bir ses tonuyla. Bay Xiao ise öfkeli bir şekilde gürledi.

     "Anne mi? O canavar anne kelimesini hakketmiyor. Her şeyi biliyormuş en başından beri. Ama susmuş. Neden biliyor musun? Kocası onu bırakıp gitmesin diye. Sırf kendi rahatı yüzünden o caninin oğluna ne isterse yapmasına izin vermiş. A-Jinin babası o beş yaşındayken ölmüş, başka akrabası da yok. Bir kaç kez komşulara anlatmaya çalışmış ne yazık ki kimse ona inanmamış. Sonrada vazgeçmiş. Kimsenin inanamayacağını, yardım etmeyeceğini kabullenmiş, susmuş. Zhan görmeseydi asla öğrenemeyecektik."

Unexpected Love ♡ YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin