14

56 5 4
                                    

    

     Yibo bir anda beyninden vurulmuşa döndü.

     "B-ben ne yaptım? Bunu nasıl... Nasıl yapabildim? Zhan'a gerçekleri anlatmadan ona nasıl dokundum? Bu ilişki yalansız olmalıydı ama en baştan yalanlar üzerine kurulmuştu. B-ben dürüst olup her şeyi açıklayacaktım... Ya Zhan her şeyi öğrendikten sonra benden nefret ederse? Tanrım ne yapacağım? Bana bir yol göster."

     Yibo kendi kendine sessizce fısıldarken farkında olmadan saçlarını çekiştiriyordu. Ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmiyordu. Bu sırada odadan hafif bir inleme sesi duydu. Çabucak banyodan çıkıp Zhan'ın yanına gitti. Zhan yataktan kalkmaya çalışıyordu ama yüzü acıyla buruşmuştu.

     "Zhan iyi misin bebeğim? Ağrın mı var?"

     "Üzerimden tır geçmiş gibiyim ahh... Acıyor."

      Yibo'nun kalbi sızladı bir an. Gece yaşadıkları geldi gözünün önüne. Hem mutlu hem pişmandı.

      "Bu doğaldır bebeğim. Hadi uzan yatağa ben seni temizlerim. Krem de süreriz ağrını hafifletir."

     Zhan utansa da hayır diyemedi. Ağrısı çoktu ve hareket edemiyordu.

     Yibo dikkatle Zhan'ı temizleyip krem sürdü. Çarşafları odadaki yedek çarşafları değiştirdikten sonra oda servisini arayıp kahvaltı sipariş etti.

     Kahvaltı sırasında Yibo dalgındı ve Zhan bunu fark etmişti. Aklına bir şey geliyordu ama bu düşünce kalbini acıtıyordu. Çatalını bırakıp hafifçe öksürdü.

     "Yibo sen... Sen bundan hoşlanmadın mı? Ya.. Yani ben seni tatmin edemedim mi?"

     Sona doğru hüzünlü sesi iyice kısılmıştı. Başını aşağı eğdi hafifçe. Yibo'nun söyleyeceği şeyden çok korkuyordu.

     "Hayır bebeğim yok öyle bir şey. Ben bunu yaparken... Yani çok iyi hissettim. Bu benim de ilkimdi ve seninle paylaşmaktan çok mutlu oldum." dedi Yibo.

     Aslında şarabın etkisiyle hatırlamıyordu ilk nasıl başladıklarını. Yavaş yavaş gelmişti görüntüler gözünün önüne.

     Gerçekten çok iyi hissetmişti. Bu öyle bir lezzetti ki bağımlısı olmuştu. Onu endişelendiren Zhan'a gerçekleri nasıl anlatacağı ve alacağı tepkiydi. Mümkün olan en kısa sürede anlatmalıydı.

     Zhan duyduklarıyla hem kızarmış hem de çok şaşırmıştı.

     "G - gerçekten mi? Seninde ilkin miydi? ... Be.. Benimle..."

     Daha fazla konuşamadı Zhan.

     "Gerçekten, sen benim her anlamda ilkimsin."

      İlk gerçek aşkımsın. Benim her şeyimsin. Sensiz nefes alamam. Lütfen sana her şeyi açıkladığım benden nefret etme ve beni terketme.

     İkisi de birbirlerinin gözlerine yoğun bir aşkla bakıyorlardı.

     "Seni seviyorum Yibo'm."

    "Ben de seni seviyorum Zhan. Seni her şeyden herkesten çok seviyorum bebeğim. Beni ne olursa olsun asla terketme olur mu?"

     "Seni sen istemediğin sürece bırakmam Yibo'm... Bırakamam. Sensiz yaşayamam ki."

     Kahvaltıdan sonra öğlene kadar odadan çıkmadılar. Bu sürede yatakta birbirlerine sarılmış dinleniyorlardı. Öğle saatlerinde biri odalarının kapısını alacaklı gibi çalmaya başladığında Zhan irkildi. Yibo ona yerinde kalmasını söyleyip kapıyı açmaya gitti.

Unexpected Love ♡ YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin