15

58 5 3
                                    

    

     Zhan ve diğerleri arabaya binip yola çıktılar. Mekanda sadece Yibo ve Haikuan kalmıştı. 

    "Yibo artık kimse yok. Şimdi bana ne olduğunu söyle." dedi Haikuan ciddi ses tonuyla.

     "Bir sorun yok ge..."

      "Beni kandıramazsın Yibo. Geldiğinden beri dalgınsın. Bir sıkıntın olduğu her halinden belli. Ve bu her neyse Zhan ve evliliğinizle ilgili. Neredeyse bir yıl önce önemli bir mesele diyip Çin'e geldin. Bir kaç ay sonra da hiç bir arkadaşına haber vermeden evlendin. Sana, beni arayıp 'evleniyorum' dediğinde de sordum ama beni geçiştirip durdun. Kararına saygı duydum. Beni ağabeyin olarak görüyorsan bana anlat. Sen benim küçük kardeşimsin, seni üzgün görmeye dayanamıyorum."

     Yibo bir süre tereddüt etse de nihayetinde kabul etti. Birine içini dökmesi, tavsiye istemesi gerekiyordu. Haikuan'dan başka birini düşünemiyordu. O Yibo'yu yargılamadan dinler, tavsiyede bulunurdu. Bazen anne babasına bile söyleyemediği şeyleri ona söylerdi. O en güvendiği sırdaşıydı.

     "Tamam ge. Ama burada olmaz. Bir bara gidelim, içkiye ihtiyacım var."

     İkisi arabaya binip yakınlardaki bir bara gittiler. Sakin bir masada oturduktan sonra Yibo bir sürü içki sipariş etti ve gelir gelmez içmeye başladı. O geceki kabustan sonra berbat bir haldeydi ve kendine gelebilmesi için bolca içkiye ihtiyacı vardı. Zhan'ın yanında hiç içmedi. Hep dikkatliydi. Yanlışlıkla ağzından bir şeyler kaçırabilirdi.

     Yibo ve Haikuan'ın dört masa ötesindeki masada iki erkek içerek sohbet ediyordu. İkiside yirmili yaşlarının ortasında görünüyordu ve yakışıklıydılar.

     Sarışın adam Haikuan ve Yibo'yu görünce şaşırmadan edemedi. Karşısında oturan adam onun şaşkınlığını farkedip baktığı yere döndü ve karşılıklı oturmuş içen iki adam gördü. Önüne dönüp sordu.

     "Onları tanıyor musun?"

     "Ah evet. Şu sağda oturan Liu Haikuan, diğeri de Wang Yibo."

     "Nereden tanıyorsun onları?"

     "Kuzenimle aynı üniversitede okuyorlardı . Haikuan ge çok popülerdi. Daha sonra Wang Yibo da geldi. İyi arkadaş oldular. İkiside çok popülerdi. Sen uzun yıllardır bizden uzak olduğun için bilmiyorsun tabi. Wang ailesi köklü bir ailedir ve işadamları arasında zirvede sayılırlar. Yibo onların tek oğlu. Bir kaç ay önce Xiao Zhan'la evlendi. Hatta nişanları haber kanallarında da yayınlandı. Xiao ailesi de en az Wang'lar kadar ünlüdür..."

    "Kiminle evlendi dedin?" diye sordu sabırsız sesiyle.

     "Xiao Zhan'la? A-Chao bir şey mi oldu?"

     "Hayır bir şey olmadı. Sadece isim tanıdık geldi." dedi Wen Chao ürpertici bir tebessümle.

     "A-Chao benim artık gitmem gerek. Acil bir işim vardı da. Seni oteline bırakmamı ister misin?"

     "Hayır ben biraz daha kalacağım. Sonra kendim giderim."

     İkili vedalaştı. Arkadaşı gittikten sonra Wen Chao ilerledi ve Yibo'ların arkasındaki masaya oturup içkisini yudumladı.

     Yibo en başından beri başına gelenleri anlatmaya başladı.

    "Hmm ilginç." dedi Wen Chao gülümseyerek. Kafasında o tanıdık sesin söyledikleri yankılanıyordu yıllar sonra tekrar.

     'Kendini benim Yibo'mla kıyaslamaya kalkışma. Sen Yibo'mun tırnağı bile olamazsın.'

     Haikuan Yibo'yu dinledikten sonra düşüncelere daldı.

Unexpected Love ♡ YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin