Güneş yeniden doğmaya başladığı zaman hayat çocukluğumuzda ki gibi hissettirir.Güneşle beraber sende yeniden doğmuş olursun.
Herkesin yeniden doğuşu farklıdır. Benim çocukluğum güneşliydi o yüzden yeniden doğuş bana hep çocukluğum gibi gelir.
Ayaz için beni tanıdığı günmüş yeniden doğuş,onun güzel geçen bir çocukluğu veya huzur dolu bir ailesi yokmuş.
Sessizlik her yere hakimken benim hıçkırıkla karışık ağlamam sessizliğin içinde ki tek sesti.
Annem başarmıştı ve babam, annem için bir kurban kesmişti, bana da kesmişti. Bizim evin olduğu ara sokakta ben ve Ayaz oturuyorduk. Bizim ev çok kalabalık olduğu için evde durmak istememiştim.
Amcamlar,halamlar,dedemler..
"Aslında güzeldi herşey. Tâ ki babam anneme şiddet uygulayana kadar. Eskiden kavga etmezlerdi,yani 5 yaşıma kadar öyleydi. O zamana karar geçirdiğim süreç çocukluğumun en güzel zamanlarıydı. Bir gün okuldan geldiğimde annemi mutfakta yerde yatarken buldum. Önce uyuyakalmış sandım,çocuktum anlamadım. Yanına oturdum elini tuttum. Ama yine uyanmadı." Yutkundu ve başını aşağı eğdi.Onun hikayesini ilk defa ondan dinliyordum.
Galiba oda ilk defa bana anlatıyordu.
"Babama seslendim, o kurtarırdı o babamdı çünkü ama gelmedi. Artık annemin bedeni soğumaya başlamıştı. Küçük ayaklarımla,küçük adımlarla ev telefonunu ilerledim. Annem bana eğer yardıma ihtiyacın olursa çok zor durumda kalırsan polisi ara demişti ve ilk o numarayı ezberletti. Elim tuşlara gitti, aklımda tutmak için binbir çaba harcadığım 3 rakama tek tek bastım. Çaldı çaldı ve bir abi açtı. Evin adresini söyledim ve telefonu kapatıp bu defa hızlı adımlarla annemin yanına koştum. Ne kadar geçti bilmiyorum ama kapı çalmaya başladı. Hızla kalktım kapıda polis sirenleri çalıyordu. Açtım karşımda polisler vardı. Biri beni kucağına aldı ve dışarı çıkardı. Sonra o eve bir daha giremedim." Sesi gittikçe alçalıyordu. Sesinde ki titreme ellerine geçmişti.
En az onunki kadar titreyen ellerimle onun ellerine uzandım. Bunu beklemediği için kafasını bana çevirdi, siyah saçları hafiften önüne düşmüştü, gözleri saçlarının arkasından umutla ışıldadı, ellerinde ki elimi iki eliyle tuttu ve bakışlarını tekrar önüne çevirdi.
"Sonra öğrendim ki bunu yapan babammış kahramanım dediğim annemin ilk ve son aşkı olan babam." Diyerek kafasını sağa sola salladı.
Ellerinde ki elimi daha fazla sardı, sanki konuşmak devam etmek için güç topluyordu.
"Küçüktüm, aklım kesmiyordu bir an da ailem dağıldı. Kardeşim çok çok küçüktü, yeni doğmuştu."
Sesi titremeye başladı, sanki korkunç bir şey olmuş ve bunu bana söylemeye çekiliyordu,kötü bir şey çok kötü bir şey..
Elleri elimden uzaklaştı hızla saçlarına geçirdi, sonra adem elması dalgalandı yutkunmak istiyor ama başaramıyordu.
"Ben öğrendiğim de , babamın annemi öldürdüğünü öğrendiğim de babam hapise girmişti gidip görüyorduk ama ben neden girdiğini bilmiyordum amcam sürekli kandırıyordu yani çocuktum ona inanmayıp ne yapacaktım ki zaten inandım, çok inandım ama" sustu içli bir nefes verip saçlarına geriye savurdu, ve gözleri artık daha netti.
"Ama öğrendim 15 yaşındayken öğrendiğim,en deli dönemlerimdi süreklilik zorbalanan ve kavga eden biriydim, okulda defalarca disiplin yedim. Kimse beni durduramıyordu amcam cezalar veriyordu ve en büyük silahı şiddeti, ben ondan hep şiddet öğrendim, okulda bana bir gün yine kavga karştım, çocuk okulun bahçesinde herkese toplanmaları için bağırdı, benim hakkımda bir şey öğrenmiş benim bilmediğim bir şey yani babamın annemi öldürdüğü, tüm okulun önünde bunu söyledi, önce o çocuğu bayılana kadar dövdüm, yoğun bakıma kaldırdılar çocuğu, yaşım küçük diye para cezasıyla bıraktılar çocuk iyileşince okuldan da atıldım zaten ,sonra babamı görmeye gittim" yavaş yavaş anlattı sindire sindire, onları tekrar yaşıyor gibi elleri titriyordu ve göz yaşları tek tek onu terk ediyordu.
"Babamın yanına giderken küçük bir jilet aldım yanıma, elimi deldim içine koydum üstüne de sargı yaptım, gardiyan üstümü aradı ama bulamadı yarama bile baktı ama çok derin deldiğimden göremedi,aldılar içeri, bekledim babam geldi, sarılmak için kolları açtı,gittim kollarının beni sarmasını izin verdim, sonra jileti çıkardım boynuna sapladım. Büyük bir inilti döküldü dudaklarından, kolları bedenimden yavaş yavaş ayrıldı ve yere serildi." Nefesim kesildi, böyle bir şey beklemiyordum.
Vücudu öyle bir titriyordu ki elektrik verilmişti sanki,gözyaşları durmak bilmiyordu. Bana bakmaya utanıyor ve kafasını yerden kaldırmıyordu, saçları yüzüne düştü yine bu defa geriye savunmadı. Ellerinde kan görüyordum.
Ne yapacağımı bilmeyerek ona baktım, elini tutmalı mıydım? Ya da sarılmalı mıydım? Destek mi olmalıydım? Küçükmüş, çocukmuş pişman şuan çok pişman, görüyorum ben. Oda istemezdi ki, istemezdi değil mi? Hayır istemezdi. O ağır şeyler yaşadı,kimse kolay kolay kaldıramazdı ki bende kaldıramazdım
Bir tarafım bunları söylerken diğer tarafımda ki sesleri susturamıyordum.
Ellerin de kan var yine de tutmak mı istiyorsun? Sarılırken babasını öldürmeye çalışmış yine de sarılmak mı istiyorsun? Çocuk olması onun yaptığını hafifletir mi? Pişman olması neyi değiştirir ki? İstemezdi ama yapmış. Kaldıramadı diye katil mi olmalıydı? Sen olsan katil olmayı mi seçerdin?
Kafamın içinde ki sesler susmuyor, düşünmeme izin vermiyorlardı.
Biri katil olmadı,babası yaşıyor derken başka biri beni kendine çevirip katil olmadı ama katil olacaktı diyor
Sonra başka biri kolumdan tutuyor ona değil içinde ki o küçük çocuğa sarıl o suçsuz,annesi kaybetti sarıl. Ona sarıl diyor
Başımı iki elimin arasına alıp, saçlarımı çekiştirdim.
Ne yapıyordum ben şuan? Sarılmalıydım.
Hala aynı şekilde durup ağlamaya devam ediyordu, şuan 5 yaşında ki Ayazı gördüm karşımda.
Omzuna elimi uzatıp kendime dönerdim başını kaldırmak için elimi uzattım, iki elimle başını kaldırıp ona döndüm,elleri iki yanına düştü, gözlerini inatla benden sakladı. Elimi çenesine uzatıp gözlerimizi buluşturdum.
İçleri kıpkırmızı olmuştu,çenesinden yanaklarına uzandım yaşlarını sildim, ve başımı omzuna koyarak sımsıkı sarıldım.
Şaşkındı.
Bağırıp,çağırıp katilsin dememi , onu suçlamamı, ondan kaçamamı bekliyordu. Ama yapmadım, yapamadım.
Kolları yavaşça sırtıma yükseldi,sonra hıçkırıkları, gecenin sessizliğini böldü..
Ve bu sese başka sesler eşlik etti, bir kaç araba tam önümüz de durdu.
İçinden simsiyah giyimli bir kaç adam indi ve bir tanıdık yüz dikkatimi çekti
Ozan.
Bir kaç adım da önümüzde durdu. Ayazında ağlaması durmuş hatta yüzüne sert bir görünüm gelmişti.
O ağlayan Ayaz gitti, sert Ayaz geldi.
Ayağı kalkarken elimi tuttup beni de kaldırmasını izin verdim.
Ozanın bakışları ellerimize kaydı.
En son yaptığı şeyi hala anlamlandıramamıştım ve şuan başka bir şokla ona bakıyordum.
Elini beline götürüp, bir silahla bize döndü, namlu Ayaza dönüktü ama benim kalbim alev almıştı.
Ne bölümdü amaaa hem sevindik, hem üzüldük..
Gizemi çözen var miggg????
Ozana ne oluyorrr??
Beğenmeyi unutmayiiin seviyorum siziii
~M
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin 3 'ü (Yarı texting)
Ficción General1 yeni mesajınız var. 05** : 1*4***78*** TC? Saat gecenin 3 ü ve bana biri TC mi attı. SAAT GECENİN 3'Ü VE BİRİ BANA TC Mİ ATTI !? Kabus.