4

13 4 0
                                    


"Ne demek istiyorsun?"

Amity, gözlüklü kızın sorusunu ve neden bu kadar endişeli olduğunu çözememişti. Niye böyle endişeli gözüküyordu.

"Sadece...Mutlu olup olmadığını öğrenmek istedim."

Amity, saçma gelen soruyu cevaplamadan önce kıkırdadı. Tabi ki de mutluydu. Niçin mutlu olmasın ki?

"Evet mutluyum." 

Willow'un endişeli göz parıltısının yanında kaş çatması da belirince Amity, kızın garip davranışlarının sebebini merak etti.

"Luz'un erkeğe dönüşmesinden dolayı ilişkinizde biraz sorun yaşayacağını düşündüm."

Amity, başını merakla yana doğru eğdi. Kafasında şu anda büyük bir soru işareti vardı. Luz'un cinsiyetini değiştirmesiyle neden sorun yaşasın ki? Amity, kızın sorularını artık anlayamıyordu.

Willow'un derin nefesini dışarıya vermesi Amity'nin kendisine gelmesine yardımcı olmuştu. Amity yoğun düşüncelerinden dolayı eğdiği kafasını kaldırdığında Willow'un endişeyle ellerini ovuşturduğunu gördü.

"Çünkü...Lezbiyen olduğunu sandım."

Amity, sessizce önünde gergin şekilde ellerini ovuşturan kızı izlerken "Ne?!" Diye bağırdı. Lezbiyen mi?!

Arkadaşları niçin onun lezbiyen olduğunu düşünüyordu ki?!

Yani tamam eskiden kız olan Luz'la birlikte olmuştu ama bu lezbiyen olduğu  anlamına gelmiyordu değil mi?

Amity, altın gözlerini Willow'un merakla izleyen suratına çevirdi. Kız, onun konuşmasını bekliyordu.

"Neden böyle düşündün?"

Amity "Ben değilim." sözünden sonra yukarıdaki soruyu hızla sordu. Willow'un bu soruyu sormasındaki ana sebebi merak etmişti. Willow, hafif endişeli tebessümle yalnızca "Luz."un ismini söyledi.

Erkek arkadaşının ismini duyduğunda Amity'nin altın gözleri kocaman olmuştu. Bu soruyu sormasının ana nedeni Luz muydu?

Willow endişeyle iç çekti.

"Luz, senin onu kabul etmeyeceğinden biraz endişelenmişti...Anlaşılan boşuna endişelenmiş değil mi?"

Willow'un yüzü artık soruyu sorduğu sırada daha rahattı. Bu rahatlık Amity'nin dikkatini çekmişti. Luz onun erkek olmasını kabul etmeyeceğini mi düşünmüştü?

"Willow şuraya bak ne buldum!"

Heyecanlı Hunter'ın sesi duyulduğunda Willow'un koşuşturmasına Amity, hiç bir şey demedi. Kafasını eğdiği zeminden kaldırmayan Amity, daha demin yaptıkları konuşmayı düşündü.

Ben lezbiyen miyim?

Amity içten içe bunu merak etmeye başlamıştı. Şimdi erkek olan eski kız arkadaşının düşüncesi bu yöndeydi. Hatta çocukluk arkadaşı olan kızın soruları sormasının sebebi oydu.

Peki ama niçin Luz, böyle düşünmüştü?

Amity'nin sessizliği Hunter ile Willow'un heyecanlı çığlıklarının sonunda bir elin onun omuzuna nazikçe dokunup endişeyle "Amity." diye seslenmesine kadar devam etti. Amity, altın gözlerini yukarı kaldırır kaldırmaz farkına vardığı ilk şey Luz'un sesi gibi endişeli duran Luz'un yüzüydü.

Amity, sessizliğini korudu. Derin nefes alıp vermesinin nihayetinde kendisine gelmek adına kapattığı altın gözlerini geri açtı. Amity, stresini kenara bıraktı ve gülümsedi.

"Ben iyiyim."

Luz, dağınık kısa kahverengi saçlarının altındaki kahverengi kaşlarını çattı. Bir süre geçen sessiz dakikalarda Amity'i izledikten sonra hafifçe gülümsedi.

"Anladım."

Amity, gördüğü sahte gülümsemeyle bocalandı. O gülümseme kesinlikle gerçek değildi. kendisine göre o gülümseme, gerçek gibi gösterilmeye denenen yetişkinlerin duygularını saklamak üzere kullandığı maskeli sahte gülümsemeydi.

Amity dudaklarını büzdü. Yanlış kelimeler söyleme korkusuyla daha fazla bir şey demek istemediğinden dolayı Luz'un onun ellerini sıkıca tutarken salona doğru götürmesini sessizce kabul etti.

Mümkün olduğunca Luz'un bakışlarından kaçınmaya çalıştı. Çünkü Luz'un her suratına baktığında daha demin gösterdiği sahte gülümsemesinin altında ağlayan yüzüyle ona yalvardığı günü hatırlıyordu.

Daha doğrusu zihni onun hayal gücüyle görmesini sağlıyordu. Amity'nin kalbine büyük bir ağırlık çöktü.

Sadece kızlardan mı hoşlanıyordu?

Eğer Willow'un endişesi doğruysa Luz ile çıkması ne kadar doğruydu? Amity, elini tutan Luz'a son bir kez daha bakındı. Ne zamandan beri bunları hissetmeye başlamıştı?

Luz'un arkasına dönmesi ve onu tuttuğu eli sıkmasının sonunda kendisine doğru çekmesiyle Amity, bir anda kendisini Luz'un kollarında buluvermişti.

Luz'un sıcacık kolları arasında bastırılan Amity, onun nefesini ve kalp atışlarını duyabiliyordu. Amity, oğlanın sıcacık düz göğsünden uzaklaşır uzaklaşmaz onun yüzünü izledi.

Belki de artık hisleri konusunda dürüst olma vakti gelmişti.

"Amity."

Onun nazikçe başını öpüp kucaklayan çocuğun sarılmasına karşılık verdi. Sarılmadan önce Amity'nin altın gözleri nazikçe gülümseyen Hunter ile endişeli Willow'un suratları arasında gezindi.

Belki de şimdi anlatması gerekmiyordu...

Willow ve Hunter'ın gitmesini bekleyebilirdi değil mi?

Happy DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin