" İnanamıyorum Kayra. Neden yazdın ona?"
Kayra gözlerini devirip oturduğumuz bankta geriye yaslanıp sertçe konuştu.
" Senin sahipsiz olmadığını bilsin diye. Hadsiz köpek. Neymiş beni bulacakmış. Bok bulur."
Tam ağzımı açmış konuşacakken önümüzde 3 gölge belirdi.
" Benden mi bahsediyorsunuz? Ah, beni bu kadar sevmeniz beni etkiledi doğrusu. N'aber Turunçgil?"
Ben şokla karşımdakilere bakarken Kayra sinirle ayağa kalktı. Ben de ayağa kalktığımda Bora ve ben karşı karşıya gelmiş olduk. Onu arkasından görmeme rağmen nasıl mı tanıyordum? Çünkü bana Turunçgil diye seslenen bir Alp vardı bir de Bora...
" Hızlı çıktın Dövmeli. Hayırdır mekan basar gibi hareket tavırlar?"
Bora gülerek -ki bu çok pis bir gülüştü- Kayra'ya baktı ve konuştu. Yanındakiler Anıl ve Poyraz olmalıydı. Ama hangisi hangisiydi emin değildim.
" Benim tavrım çok normal Kayra. Hem sadece arkadaşlarımızın yanına uğrayalım dedik. Ne var bunda?"
Ben göz devirdiğimde Poyraz olduğunu düşündüğüm uzun boylu, siyah saçlı, yeşil gözlü çocuk bana kaşlarını kaldırarak baktı.
" Sanırım birilerinin canı bizim yüzümüzden sıkıldı."
Sanırım artık bir cevap vermeliydim değil mi?
" Sabah sabah zebani görmeye alışık değilim. Özür dilerim."
Üçü birden kahkaha attı. O sırada dersten yeni çıkmış olan Gaye, Fetih, İlayda ve Piraye yanımıza geldi. Piraye Poyraz'a dik dik bakarak konuştu.
" Kim bu sırıklar?" Gülmek istesem de gülüşümü bastırdım. Bora'ya baktığımda bana kaşlarını kaldırmış ve anlam veremediğim bir halde bakıyordu.
" Cemile Özgül. Hakkında çok fazla şey öğrendim. Ve bazılarını da biliyorsun. Ama yazık olmuş. Yakından daha güzelmişsin."
Benim beklemediğim bir anda Kayra Bora'ya yumruk attı. Şaşırsam da içimin yağları erimişti ne yalan söyleyeyim.
Tanıştırayım bu yumruk atan kişi benim en yakın arkadaşım Kayra Yılmaz. Kendisi 20 yaşında ve Tarih 2. sınıf öğrencisi. Aslen Çanakkaleli ama sonradan Antalya'ya taşındılar. Böyle olduğuna bakmayın aslında çok komik ve neşeli bir çocuktur. Huyuna gidildiği sürece...
Bora anın şokunu yaşarken Poyraz ise Kayra'ya kafa atmıştı. Bunun olmasıyla Fetih'te Poyraz'ın karnına yumruğu geçirmişti.
Bu da benim çocukluk arkadaşım Fetih Karayel. Kendisi 23 yaşında. Burada burslu okuyor. Çok zeki ve başarılı bir o kadar da hırslı biri. Hukuk 3. sınıf öğrencisi ve aslen Samsunlu. Şimdi neden 23 yaşında hâlâ 3. sınıf dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü Fetih 2 kere istediği bölüm için mezuna kaldı ve bunu başardı. Yakından tanıdığınız Samsunlu kişiler var mı?
Bunu üzerine Piraye Poyraz'ın sırtına çıkmış saçlarını çekiştiriyordu. Poyraz onu üstünden atmaya çalışsa da başarılı olamıyordu.
Piraye Ekinci. Benim en yakın arkadaşım ve kendisi 20 yaşında. Edebiyat 2. sınıfta okuyor. Çok saf bir güzelliği var ama aklı şeytanla yarışır. Henüz 2. sınıf olsa da birçok alttan dersi var. Kısacası okulu pek ciddiye almıyor. Aslen Artvinliler. Yere bakan yürek yakan tiplerden kendisi.
" AH!"
Sesin geldiği yere baktığımda Gaye'nin Anıl'ın münasip yerine tekme attığını gördüm. Elimle ağzımı kapattım gülmemek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVME MESELESİ( Yarı texting)
De TodoDövmeci ve motorcu bir genç... Dövmeden nefret eden bir kız... Kız gence e-mail atarsa ne olur? Yolları kesişecek midir? Merak ettiyseniz, gelin içeri. Yalnız kapıyı örtün çünkü burada soğuk rüzgarlar esecek gibi... *Kitabımda reklam istemiyorum.*