Bölüm 11

40 3 0
                                    

" Bora, Edebiyat katında sınıf 4'te."

Gaye'nin attığı mesajla oturduğum yerden bir hışımla kalktım ve amfiden hızlı adımlarla çıktım. Birkaç bakışı üzerime çeksem de umurumda değildi. Tam 2 gündür Bora'yı arıyordum. Çok dersi olmadığından okula gelmiyordu. Bizimkiler onu aramaya başlamışlardı. Çünkü bulursam direkt saldırırdım. Dedikodular asla kesilmiyor aksine çığ gibi büyüyordu. En son tanımadığım bir kız bana hamile olup olmadığımı sormuştu. Ağzına çakmamak için zor tutmuştum kendimi.

Benim dersim zaten sınıf 2'deydi. Hızlıca sınıf 4'ün önüne geldim. Bizimkiler çoktan orada kapının önünde bekliyorlardı ve sınıf kapısı kapalıydı.

" İçeride mi?" Sorduğum soru üzerine kafalarını salladılar ve bende kapıyı açtım. Sınıfta Boralar hariç birkaç kişi vardı. O tarafa baktım ve konuştum.

" Çıkın dışarı!"  

2 gündür herkesin gözünde bana karşı nefret ve çekinme duygusunu görmüştüm. Bunu da işime geldiği zaman kullanıyordum. İtiraz etmeden sessizce dışarı çıktılar ve ben bakışlarımı Bora'ya çevirdim. Masaya yaslanmış oturuyordu. Tek bacağını da aşağı sarkıtmıştı ama onun bacağı yere değiyordu. Diğer ikisi de elleri ceplerinde bizi izliyorlardı. Sırıtarak. Ağızlarını yamultmak istesem de kendimi tuttum. Kapı kapandı ve ben konuştum. Pardon bağırdım.

" Sen yaptın. O saçma sapan haberleri sen verdin değil mi? Senden habersiz magazin hesabı açamazlar neticede. Yayılan dedikodulardan haberin var mı? Gün içinde nelerle uğraştığımdan?" 

Gülümsedi. Gayet sakindi. Halbuki ben sinirden delirmek üzeriydim. 

" Sakin ol Turunçgil. Evet ben yaptırdım o haberleri ve evet benden habersiz burada kuş bile uçamaz. Babam burayı benim gözetimime verdi. Yani buradan mezun olsam da gitmeyeceğim."

Göz kırptığında sinirden karnına yumruk attım. Suratında mimik bile oynamadı. Dudağı yana doğru kıvrıldı ve tekrar konuştu.

" Ben de merak ediyordum ne zaman geleceksin diye. Hem nelerle uğraşıyormuşsun sen?"

Dişlerimi sıktım. Bu ukala ve üstten konuşmalarından nefret ediyordum.

" Günde tanımadığım bin tane insanla muhatap olmak zorunda kalıyorum. Erkeklerin iğrenç bakışlarına maruz kalıyorum. Çünkü geri zekalı, herkes seninle yattığımı düşünüyor."

Gülümsemesi genişledi. 

" Öyle mi? Bence bunun için sevinmelisin. Yerinde olmak isteyen pek çok kız var Turunçgil."

" Bana. Öyle. Seslenmeyi. KES!" Her sözcüğü vurguladığımda daha çok hoşuna gitmişti.

" Buraya neden geldin? 2 gündür beni aradığını duydum. Bana hesap sormaya mı geldin?"

Sustum. 2 gündür her yerde onu arıyordum ama bulunca ne yapacağımı hiç düşünmemiştim. Sadece onu bulmaya odaklanmıştık. Biliyordu onu aradığımı. Yani onu bulmamıştım. Onu bulmama izin vermişti. Zaten onun yaptığına emindim. Neyin hesabını soruyordum?

" Sanırım sen de bilmiyorsun. Seni uyardım Cemile. Çok daha fazlasına hazırlıklı olsan iyi edersin."

Ne kadar konuşursam konuşayım anladım ki bir yere varmayacaktı. Derin bir nefes aldım ve sakince konuştum.

" Anlaşıldı. Sana laf anlatmakla uğraşmayacağım. Şimdi gidiyorum ama yine geleceğim Bora Efendi."

Gülümsemesi genişledi ve konuştu.

" Sabırsızlıkla o günü bekliyor olacağım Turunçgil."

Sınıftan hep beraber çıktık ve bahçeye doğru yürümeye başladık.

DÖVME MESELESİ( Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin