Bölüm 5

4.9K 215 15
                                    

Sorunlarınızı çözmeye yardımcı olabilecek,problemlerinizi yaradan zihninizdir

.

.

.

Uyuyup bir daha uyanmasam ne olurdu acaba? Şimdi ölsem mesela kimsenin uykusu değişmez. 

Ben her zaman annemle babamın beni sevmesini istedim. Ama büyüdükçe insanların sevileni olmamayı seçtim. Gerekte yoktu zaten.

 Annemle babam ben tufana kapıldığımda sığınacağım liman olmalıydı,onlar,benim liman aramama neden oldu,onlar bana fırtına oldu. 

B12 eksikliğim var ama bana yapılanı unutamıyorum.

    Sabah alarm sesiyle uyandım. Başım ve boğazım ağrıyordu. Ehe.....Sanırım hastalandım. Ayağa kalkıp banyoya girdim ve işlerimi hal ettim. Sonra üzerime siyahlı, beyazlı bir şeyler giydim.

 Sonra üzerime siyahlı, beyazlı bir şeyler giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 (bunun gibi düşüne bilirsiniz)

Çantamı alıp aşağı indim. Kolum hala ağrıyordu.

   Yemek odasına gelince yerime oturdum. Yine kenarda. Bu sefer oturduğumda yanımdaki Fırat masasını kenara çekmedi. Hafif gülümsedim. Önümde Demir oturuyordu.

    Cahid beyin "Afiyet olsun." demesiyle yemeğe başladık. Boğazımı temizleyip "Cahid bey bu gün de eve geç geleceğim." dedim. Cansel hanım "Bu gün ailecek akşam yemeğine çıkacaktık ama" dedi. "Üzgünüm" dedim. "Asil aile mi? O bizim aileden değil ki. Onun ailesi yok." dedi. 

    Aslında doğruydu.

                Benim ailem yoktu ki............

   "Ailemin olup olmaması senin neyine. İşine bak uğraşma benle!"dedim. Yine sert çıkışmıştım. Ama hak etmişti.

 "Sesini yükseltme ailesiz"dedi Alp alayla ve gülerek. Gerçekten zoruma gitmişti. Elimi yumruk yaptım. Ayağa kalkıp "Doydum." dedim. Ayakkabımı giyip eden çıktım. 

Bu gün okula gitmeyecektim. İstemiyorum. Adımlarımı sahile doğru yönelttim.

        Saate baktığım da çoktan 15.00 olduğunu gördüm . Saat 8.5-dan buradaydım. Ayağa kalkıp otobüs durağına  gittim. Restoranda gidecektim.

      Saate baktığımda 19.52 olmuştu. Saat 21.30 da çıkacaktım bu sefer. Bu gün kalabalıktı. Üstelik hasta olduğum için daha çabuk yorulmuştum. Çalışan Ayten gelip "Masa 12 bakar mısın?"deyince başımı olumlu anlamda salladım.

 Oraya gidince gördüğüm kişilerle duraksadım. Biyolojikler burada ne arıyor? Onlarda beni görünce ayağa kalktılar. Tabi önlük ve şapkada çalışan gibi giyinmiş beni görmeyi beklemiyorlardı.

Ben olsam bende beklemezdim.

   Yanlarına gidip not defterimi ve kalemimi elime aldım. "Merhaba efendim. Aile restoranına hoş geldiniz. Ne alırdınız? " dedim. "Kızım senin burada ne işin var?"dedi Cansel hanım. Bende "Burada çalışıyorum hanımefendi." diye cevaplandırdım. 

Olum bunlarla resmi konuşmak ne garip his ettiriyor lan.

      Cahid bey "Otur şuraya konuşalım "dedi. "Malesef efendim müşterilerle konuşmaya izinimiz yok." 

"Ne zaman çıkarsın?" dedi Cansel hanım. "Üzgünüm bu bilgiyi sizle paylaşamam ama restoran 22.00 da kapanıyor. Şimdi lütfen siparişinizi verin" dedim.

      Siparişleri almış pişmelerini bekliyordum. Hakan amca "Asena on ikinci masanın yemekleri hazır." Deyince 8 yemeğin beş tanesini tepsiye aldım. üçünü sonra getirecektim. Masaya doğru gidip servisi  yaptım. Giderken başım döndü. Elimdeki tepsi yere düşerken ses çıkarıyordu. Diğer elimle masadan tutuyordum. 

Fırat köşede oturduğu için ayağa kalkıp kolumdan tuttu. "İyi misin?" dedi. Kolumu hızla çekip "Dikkatiniz için teşekkür ederim. İyiyim. Lütfen bir daha temas etmeyin." Deyip diğer yemekleri getirdim

       "Afiyet olsun"deyip diğer masalara bakmaya başladım. Ben diğer masalara bakarken onlarında bana baktığına emindim. Onların yanındaki masaya birileri oturunca oraya gittim. Her şey tamamdı da bir bunlar eksikti zaten.

   Gelenler 10. sınıfın dan 3 kızdı. Kendileri benle uğraşıyorlardı. Yanlarına gidip "Ne yiyecektiniz?" diye sordum. "Oooo Asena hanım siz burada mı çalışıyordunuz?" dedi içlerinden çakma sarışın olanı. 

İsimlerini bile öğrenmeyecek kadar umursamıyordum onları.

      "Seni ilgilendirmez. Ne yiyeceksiniz söyleyin." dedim. "Tamam şampiyon sakin." 

Yemekleri getirip gideceğim sırada bardağı yere atıp kırdı. Bilerek hemde "Pardon bilerek oldu" dedi. Derin bir nefes alıp "Bir daha olmasın." dedim. 

Depoya gidip paspas aldım. Geri gidip yere eğildim. Camları toplarken tekme attı. Yere düşerken yerden destek alıp kalkmak isterken elim cama battı. 

Herkes bana bakarken bundan rahatsız oldum. "Üzgünüm ayağım çarptı." dedi. Ayağa kalkıp "Ben senin ayağına çarpacam ha" dedim. O da ayağa kalkıp"Çarp çarpa bilirsen" dedi. Ayağına tekme attıktan sonra yere düştü.

    Camları toplayıp yerleri sildim. Ardından camları çöpe atıp giyinme odasına gittim. Saat zaten 21.25. İş kıyafetimi çıkarıp kendi kıyafetimi giydim. Odadan çıkınca kapının yanında Polatı gördüm.

   "Ne işin var burada" dedim. "Elin nasıl?" dedi. Elime baktım hala  kanıyordu."Bu seni ilgilendirmez." dedim."İlgilendirir" dedi."Kız tekme attığında niye ilgilendirmedi." "Üzgünüm" "Üzgün olman hiç bir şeyi değiştirmez" deyip yanından ayrıldım ve restorandan çıktım.

===========================================================================

 Bölüm nasıldı?

Siz nasılsınız?

Umarım beğenirsiniz

Vote (yıldız) atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Kendinize ciciş bakın.

Görüşürüz bay bayy

Gerçek ailem mi? (DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin