Vatan Uğruna

13. bölüm

Mina ZAMİR den

Sabah uyandığımda Asaf yüzbaşı dan mesaj vardı. ' Mina senin ile acil konuşmamız lazım saat 11:00 da çay bahçesinde gelirmisin?'
Ne konuşacaktı ki? Saate baktım 10:47. Hazırlanıp çay bahçesine doğru gittim. Geldiğimde Asaf yüzbaşı kapı girişindeki masada oturmuş gökyüzünü izliyordu.

" Asaf yüzbaşı. Benim ile konuşmak ne konuda konuşacağız?"

" benim fazla zamanım yok 1 saat sonra göreve gideceğiz. O yüzden direk konuya giriyorum."

" peki."

" sana daha önce bahsettim biliyorum. Ama göreve mutlu bir şekilde, kafamda ki düşünceler sifirlanarak gideceğim. Eğer sen olumlu bir cevap verirsen. Ama Eğer olumsuz bir cevap verirsen, kafamda ki düşünceler dahada artacak, göreve yine nötr gideceğim."

" ne dediğini anlmadim. Vereceğim  cevap senin için bu kadar mı önemli."

" evet."

" peki. O zaman soruyu sor?"

" benim sevgilim olurmusun."

Dondum kaldım. Ne diyecektim ben şimdi. Hayır dersem çok kırılır mı?
Onu üzmek te istemiyorum nedense.

" Asaf yüzbaşı, sencede çok hızlı gitmiyormuyuz?"

" biliyorum, tam sevgili olmayız flört gibi diyelim. Birbirimizi daha iyi tanıdığımız da, sevgili oluruz. Ne dersin."

Yaaa,ben daha geçen gün Zehraya Ali ile flört ediyor diye göz deviriyordum.
Başıma geldi. Asaf hala benden cevap bekliyordu göreve de gitmesi lazım dı.

" tamam. Kabul."

" vallaha mı?"

" hııı?"

" yani kabul ettin mi?"

"Ettim."

"Ettin mi?"

" ettim dedim ya."

"Son kez söyliyim garanti olsun. Ettin mi?"

" ETTİM!"

" teşekkür ederim. Benim şimdi göreve gitmem lazım. Hani sen, ben göreve gitmeden önce aramıştın ya?"

" evet?"

" yemek için Ali üsteğmen ile beni çağırmıştın akşam yemeğine. O teklifin hale geçerli ise görev den döndüğümüzde bir akşam yemeğine Ali üsteğmen ile geliriz"

" olur. Haberim olsun yalnız. Yani geldiğinizden."

" tamam söylerim."

" Asaf."

Asaf arkasını döndü bana baktı.

" dikkatli olun."

Yarım bir sirittı " oluruz. Görüşürüz."

" görüşürüz." Dedim o göreve gitti ben ise eve geri döndüm.  Neyse olanları gidiyim de kızlara anlatıyım, hep beraber kahvaltı yaparken anlatıyım hatta.

Yüzbaşı Asaf KARAHAN dan

Tabura yüzüm gülerek geldim.
En mutlu anım bu olabilirdi.
Tamam biraz abarttım.
Taburdaki odada konuşma sesleri taa koridora kadar geliyordu. Yıldırım timin toplandığı odaya girdim. Herkes ayağa kalktı. Ben Alinin yanına geçtim. herkes tekrar oturdu.

" ne konuşuyordunuz, sesiniz koridora kadar geliyordu." Yumuşak bir ses ile söylediğim için tim şaşırmişti. Yusuf konuştu.

" komutanım siz iyimisiniz? "