4. bölüm

102 8 0
                                    

Önümüzdeki bölümlerde entrikalar gelecek.
Okumaya devam edin yorum ve oy atın.


MİNA ZAMİR DEN

Sabah kahvaltı'yı hazırladım. Zehra ile birlikte kahvaltı yapıyorduk. Benim bugün okula erken gidip tahtayı süsliyecektim.  Hazırlanıp evden çıktım. Okula gittiğim de hemen tahtayı pano şeklinde süsledim veliler de yavaş yavaş geliyordu. Panoya bir kaç süs ekledikten sonra süsleme bitmişti.
Bakışlarımı arkaya çevirdiğimde bütün veliler vardı. En çok ta babalar vardı. Gözlerim bir kişiyi daha aradığında bulamadım. Yiğit ve Asaf yüzbaşı gelmemişti. Kendimi tanıtmaya başlayacaktır ki kapı açılması ile duraksadım.  Asfa yüzbaşı ile Yiğit gelmişti. Gülümseyerek kendimi tanıtmaya başladım.
Sıra ile bütün veliler kendi mesleğini çocuklara tanıtmaya başladılar.
Psikolog olan, doktor olan ,öğretmen olan, polis, asker, bakkal, kasap ,çiftçi,
Köy okulunda bu kadar velinin böyle mesleklere sahip olmalarını beklentimin üstündeydi.
Herkes tanıttığı da Asaf yüzbaşı sona kalarak kendini tanıtmaya  başladı.
Çocuklar dan biri Asaf yüzbaşı'ya

" Yiğit'in babası neden gelmedi?"

Metenin sorduğu soru ile sessizlik oluştu sınıfta. Soruyu Asaf yüzbaşı cevaplayarak.

"Yiğit'in babası bu ara şehir dışına çıktığı için gelemedi. Ben geldim o yüzden."

Yiğit'in bir an gözleri dolduğunda dayısının Dediği şey ile gülumsedi.

Veliler gittikten sonra Asaf yüzbaşı ben ile bir şey konuşacağı için gitmemiş ti. Sınıfta ki çocukları Açelya 'ya  5 dakikalık bir oyun bulup oynatmalarını istedim. Dışarı çıktığımızda Asaf yüzbaşı konuya girdi.

" hocam benim acil göreve gitmem lazım da. Yiğit'i okul çıkışında ablam alacaktı. Ablamı acil hastaneden çağırınca kime bırakacağımı bilemedim. Siz den ricam ablamın işi bitene kadar siz ona bakabilirmisiniz?
Biliyorum istediğim  şey çok saçma.
Yiğit'i öğretmeni olarak değilde benim arkadaşım olarak bakabilirbisiniz?"

Dediği şey ile dondum resmen ne ara arkadaş olmuştuk ki.

" tabi ki bakabilirim sorun değil gerçekten"

Asaf yüzbaşı " teşekkür ederim." Dedi.

"Rica ederim."

O arabasına giderken ben de arkasından baktım. Sonra sınıfa doğru gittim. Gittiğim de açelya dün  Zehra ile yaptığımız etkinliği yaptırıyordu. O  yaptırmaya devam ederken ben de masama oturdum. Nedense başıma bir ağrı girmişti. Çanta ilaç var mı  diye baktığımda evden unutmuştum. Arada demir eksikliğinden dolayı ya gözüm kararıyordu yada başım ağrıyordu.
Veliler geldiğinde açelya onları teslim ediyordu. Açelya ile vedalaştıktan sonra iki tane adam geldi.

"Merhabalar hanımefendi"

"Merhaba"

"Bizi Asaf yüzbaşı gönderdi Yiğit'i almak için."

Asaf yüzbaşı kimseyi bulamadığı için bana emanet etmişti. Bunlar  kimdi o zaman.?

" Asaf yüzbaşı Yiğit'i bana emanet etti.
Sizi Yiğit'i veremem."

" hanımefendi tabur dan gönderdi bizi komutanım."

"Madem öyle Asaf yüzbaşı arayın kendisinden duyacağım"

Adamlar birbirine bakınca bir tanesi benim üstüme gelmeye başladı.

" Yiğit geride dur! " diye bağırdım.
Yiğit geriye doğru çekildi.
Adam bana yumruk atmak üzere iken yumruğu  sol elim ile blok yaparak engelledim. Sağ elim ile de boşluğun hızlı bir yumruk attım. Nefesi kesilir iken yere uzandi. Ömür Adam çaprazdan koşarak bana yumruk atacak iken eğildim. Adam yer düştüğün de tekme atmaya başladım.
Nefesi kesilen Adam toparlanarak ayağa kalktı kaşıma bir tane yumruk atınca iyice delirdim. Sinirlenince şivem kaydı.
"Fuşki yiyeğen, siçarum senin edeceğun işe."
Dediğim de adamın yüzüne ardı ardına yumruk  savurdum. Adam bayıldığı için hemen Yiğit'i oradan   kucağima alarak uzaklaştırmak için koştum. Evin önüne gelince kapıyı Zehra açınca şaşkın bir ifade ile bana baktı.

Vatan Uğruna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin