3 - HALÜSİNASYON

404 46 9
                                    

Çokça merhabalar efenimm!!

Nasılsınız??

İyisinizdir inşallah? (İyi olun)

İstediğiniz zaman mesaj atabilirsiniz. Çekinmeyin lütfen.

Yeni bölüm için çok heyecanlıyımm.

Sınır: 20 oy ve 20 yorum

Fazla bekletmeden başlayalım o zamannn.

Keyifli okumalar dilerimm.

❗Bu kitap bir hayal ürünü olup, her ayrıntısına kadar kurgudan ibarettir.





Bu bir kâbustu. Bu bir kâbus...

Öyleydi değil mi?

Gördüklerim gerçek miydi?!...

Odanın içerisinde, tam karşımda bir pano vardı, panonun üzerinde bir kaç adam fotoğrafı vardı ve üzeri kanlıydı. Sağ köşede kanlı beyaz elbise ve gömlekler, sol köşede ise iki ceset vardı ve bu iki ceset erkek bedenine ait bir cesetti.

Üst üste yığılmış olan cesetlerin her bir yanı kan içerisindeydi. Üstteki erkek cesedinin karın kısmında bir bıçak vardı.

Bu neydi böyle?

Bunu onlar mı yapmıştı?

Onlar katildi!

Burada kalmazdım!

Korkuyla arkamı dönüp benim için ayrılan odaya geldim ve etrafta kesici alet aramaya başladım. Makyaj masasının çekmecelerin karıştırdığımda bir şey bulamamıştım. Banyonun olduğu yere doğru ilerleyip oradaki dolapları karıştırdım.

Üstteki dolabı açtım, içerisinde peçeteler vardı. Diğer dolabı açtığımda ilk yardım malzemelerinin olduğu kutuyu gördüm. Kutuyu açıp içerisinde kesici bir şeyler aradım. Kesici olarak yalnızca makas vardı.

Daha kesici bir şey lazım!

Bir anlığına içerideki cesetin karnında bulunan bıçak aklıma geldi ama yapmazdım. O bıçağı çıkaramazdım. Buna cesaretim yoktu.

Kahretsin! Makastan başka çarem yok!

Makası hemen pantolonumun cebine yerleştirdim.

Eğer bir şey olursa önlem olmalıydı.

Hızlı bir şekilde aşağı, merdivenlere doğru ilerledim. Karşımda Emir ve Ediz denen çocuğu gördüm ama umursamadım. Muhtemelen attığım çığlık yüzünden gelmişlerdi. Onları kenara itip koşmaya devam ettim. Aşağı salonda beni gören diğerleri, anlamaz gözlere bana bakıyordu. Umurumda değildi. Bu evden gidecektim. O Cesetlerden sonra bu evde kalamazdım.

Dış kapıya doğru varıp kapıyı açtım ve koşmaya başladım. Kaçtığımı fark etmiş olacaklar ki peşimden gelen ayak seslerini duyuyordum.

Neresiydi burası?

Nasıl bir yerdi?

Kahretsin!

Karşımda gördüğüm ağaçlık yerin ilerisine doğru koştum.
Ağaç aralarından geçiyor, elimden geldiğince hızlı ilerliyordum. Peşimde olan ayak sesleri hâlâ devamlılığını sürdürüyordu.

KARAHİNDİBA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin