2 - ÖRGÜT

518 55 25
                                    

Çokça merhabalar efenimm!!

İyisinizdir inşallah? (İyi olunnn)

Sınır: 20 oy ve 20 yorum

Fazla uzatmadan başlıyorumm.

Keyifli okumalarrr

Bu kitap bir hayal ürünü olup, her ayrıntısına kadar kurgudan ibarettir.





Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum. Küçüktüm. Turan neredeydi hatırlamıyorum. Kanepeye uzanmış abimle beraber Tom ve Jerry izliyorduk. Birden uzandığı yerden doğruldu ve "Alkım sana bir şey vereyim mi?" diye sordu masumca. Ne verecek olabilirdi ki? O anlık merakla kafamı aşağı yukarı salladım.

Cebinden bir sakız kutusu çıkardı ve bir sakız çıkarıp bana verdi. Bir sakız da kendisi için aldı. Verdiği sakızı ağzıma attım. Aldığım karpuz aromasıyla yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. "Tatı guselmiş" dedim. Henüz küçük olduğum için pek iyi konuşamıyordum ama o anı hatırlıyordum, neler olduğunu hatırlıyordum.

Sakız için yaptığım yorum ardından abim "Tabii akıllım ne sandın" deyip göz kırpmaya çalıştı fakat başaramadı. Bu nedenle yüzümde aptal bir gülümseme oluştu. Kanepeye yeniden uzandı ve çizgi film izlemeye devam ettik. Biraz sonra sakız kontrolsüzce ağzımdan çıktı ve saçıma yapıştı. Sakızı saçımdan çıkarmaya çalıştım ama başarısız oldum. En son da abime söylemem gerektiğini düşündüm. "Abi bakay mısın? Çaçıma çakıs yapıçtı." dedim ağlak bir sesle.

Abim hemen doğruldu ve sakızı saçımdan çıkarmaya çalıştı fakat o da benim gibi başarısız oldu. Sonra kafasını kaşıyıp bir müddet düşündü. Ardından "Alkım! Aklıma bir şey geldi!" dedi. "Ne gediy?" dedim merakla. "Saçını keseceğiz, sakız da puf olacak." dedi heyecanla. Bu fikirle ben de koca bir tebessüm ettim. "Beni takip et." dedi ve koşarak mutfağa girdi. Ben de peşinden koşarak mutfağa girdim.

O, çekmeceden bir makas çıkarmış, beni bekliyordu. Bana doğru yaklaştı ve makasla saçımın sakızla kaplı olan yerini hemencecik kesti. Sakızlı saçtan kurtulduğum için birbirimize gülümserken çizgi filmi kaçırdığımız farkına varıp hızlıca içeri koştuk. Yaklaşık yarım saat kadar sonra Turan geldi. İçeri girer girmez "Siz ne yapıyorsunuz burada!" dedi sinirle. Ondan çok korkuyordum. Sorusunu yanıtsız bırakmak istedim ama bırakamadım çünkü o sorularının yanıtsız kalmasından nefret ederdi ve şu an da abim uyuduğu için sormuş olduğu soruyu ben yanıtlamak zorunda kalıyordum.

Daha fazla sinirlenmemesi adına hızlıca sorusuna cevap verdim. "Çiski fim izliyoyuz." dedim ürkekçe. Kaşlarını çattı ve "Sen ne yaptın saçına? Saçını mı kestin?" dedi hiddetle. Öylesine bağırarak kurmuştu ki bu soru cümlesini ellerim ayaklarım titremeye başlamıştı. Çıkardığı yüksek ses nedeniyle de abim uyanmıştı. Turan bana doğru yürüdü ve elini kaldırarak sağ yanağıma tokat sert bir tokat attı. Üstüme gelip vurmaya devam edeceği sırada abim önüme siper oldu. "Yapma. Ona bir şey yapma. O daha çok küçük. Ne yapacaksan bana yap." dedi.

Turan abimin beni korumasına sinirlense de bir müddet durdu ve beni gözleriyle işaret ederek "Onu dövmemi istemiyorsan, boyalarını atacaksın." dedi. Hayır, bu, bu, olmamalıydı. Abimin en sevdiği şeylerden biriydi resim yapmak. Boyası olmazsa resim yapamazdı. Boyalar abimin her şeyiydi. Böyle bir şeyi kabul etmemeliydi.

Abime sessizce fısıldadım. "Beni döymesine isin vey. Boyalayını atma çakın." dedim. O ise kafasını sağa sola sallayarak Turan'a baktı ve "Tamam, boyalarımı atacağım ve sen de onu dövmeyeceksin." dedi. Bu yaptığı ile kendimi öylesine suçlu hissetmiştim ki, o an doğduğumda lanet ettim.

KARAHİNDİBA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin