Merhabalar. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Size aksiyonlu bir bölümle geldim:) Bu arada istediğiniz sahneler varsa lütfen bana söyleyin ama sosyal medyadan, kimse görmesin:) Sosyal medya hesaplarımı bölümlerin sonunda bulabilirsiniz. Hepinize iyi okumalar<3
-OY VE SATIRLAR ARASI YORUM!!-
8.Bölüm: Esir
Yazar bakış açısı
Ekim Başkanla konuştuktan sonra timin yanına dönmüştü. Ekim'in geldiğini gören Alp hemen Ekim'in yakasına yapıştı. "Lan sen nasıl bir insansın? Asker vurmak ne demek?" dedi Alp.
"Birincisi o şuan asker değil bir terörist. Gizli görevde olması beni ilgilendirmiyor. Benim kolum onun yüzünden bu halde." dedi Ekim.
"Lan kız keyfinden mi vurdu seni? Üstlerimizin haberi var. Burak'ta vuruldu bak sesi çıkıyor mu?" dedi Tolga.
Alp sinirle Ekim'in yakasını bıraktı. "Bana bak. Mutlu musun Alaca'yı tehlikeye attığından? Alabildin mi hıncını ha söylesene?" dedi Alp.
Yavuz derin bir nefes verdi. "Bunun yüzünden ilk üstlerden sonra da benden ceza yiyeceksin. Sen benim askerimi tehlikeye attın! Daha da önemlisi benim sevgilimi vurdun" dedi Yavuz.
Alp ve Ekim bocalayarak Yavuz'a döndü. "Ne sevgilisi?" dedi Alp. Tolga derin bir nefes verdi. "Yavuz komutanımla Şeyma komutanım sevgililer." diye Tolga durumu kısaca özetledi.
"Lan ne zamandan beri?" dedi Alp. " 1 gün önce." dedi Yavuz. "Şeyma süt kardeşim falan ama valla ben de geldiğimde sizi yakıştırmıştım komutanım." dedi Alp. Sırıttı Yavuz. "Sağ ol kardeşim. Daha sonra bu konuyu konuşuruz." dedi Yavuz.
"Komutanım Şeyma komutanımı ne yapacağız? Kadın yaralı. Diğer kancıklarda ortalarda yok." dedi Tolga. Bu soruyu sorduktan sonra arkadan bir ses geldi.
"Merhaba" dedi. Bütün tim anında silahlarını adama doğrulttu. Adam üstünden kimliğini çıkardı ve öne doğru uzattı. "Türk askeriyim." dedi. Tim ellerindeki silahları geri indirdi. Yavuz adama yaklaştı. "Üsteğmen Yavuz, burada ne işin var?" dedi Yavuz.
"Gizli görevdeyim. Şeyma komutanım gibi teröristlerin arasındayım. Astsubay Başçavuş Selim, komutanımı almaya geldim. Çok üzgünüm ama Şeyma komutanımın kimliği açığa çıktı. Zarar görmemesi için çabalayacağım fakat benim de görevim bir yere kadar. Albaya haber verin ve şuan lütfen götürmeme mani olmayın yoksa bende açığa çıkacağım." dedi Selim.
"Ne yani Alaca komutanım esir mi düşecek?" dedi Zafer. "Maalesef öyle. Zarar görmemesi için elimden geleni yapacağım." dedi Selim.
"Nereye götüreceksiniz?" dedi Yavuz. "Bilmiyorum komutanım. Bana da haber verilmedi." dedi Selim. "Benim artık Şeyma komutanımı almak zorundayım. Hakkınızı helal edin komutanlarım." dedi Selim ve arkasına döndü tam gidecekken tekrar time döndü. "Bu arada hayırlı olsun komutanım." dedi Selim. "Eyvallah koçum." dedi Yavuz.
Selim arkasına döndü ve hızlı adımlarla Şeyma komutanını götürmek için yürüdü...
***
Şeyma'dan
Selim yanıma gelmişti. Çok kan kaybediyordum. Fakat şuan bunun acısını düşünecek durumda bile değildim. Ben onlara zarar gelmesin diye o kadar uğraşmama rağmen onlar beni vurmuşlardı.
"Komutanım iyi misiniz?" dedi Selim. Belli belirsiz başımı aşağı yukarı salladım. "Bu acı ne ki Başçavuş?" dedim. Zorla gözlerimi araladım. "O kancıklara mı gideceğiz?" diye sordum. Selim olumsuz bir ses verdi. "Sizi daha onlara veremem komutanım. Gelirken timinizden bir askerin konuşmasını duydum. Sizinle ilgili örgüte bilgi sızdırıyordu." dedi. Bizim timden mi? Normalde timdeki herkese güvenirdim. Biri hariç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Asker
General Fiction"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir." Ailesi dağılmış. Cesur, acımasız bir kadın Türk Askeri Ailesiyle birlikte mutlu yaşayan ailesine nazik fakat konu vatanı ise sert, acı...