2.Bölüm🎈Sıyrıklar🎈

146 7 31
                                    

helüü geçen bölümü çok meraklanacak bir yerde bıraktım. Fakat neden oy verilmiyor? Sağ olsun okuldakiler her fırsat bulduklarında bölümü çabuk at diyorlar sdjeje Hele şu sınavlar bitsin haftada 3 gün gelecek. İyi okumalar

2.Bölüm:Sıyrıklar 

Yavuz'dan 

Şeyma'yı albayın odasına bıraktıktan sonra bahçeye doğru yürüyordum. Asker olabileceğini asla tahmin etmezdim. Hele ki daha dün gece dediğim şeyin gerçekleşeceğini düşünmezdim. Onunla konuşabilecektim. Belki sevgili olamayacaktık ama arkadaş olabilirdik. 6 aydır ondan hoşlanıyordum. 

Tam bahçe kapısından giriyordum ki aklıma Şeyma'nın kalacağı oda geldi. Bahçe kapısından dönüp merdivenlere yönelecekken albayın odasının yakınlarından bir eşya sallanma sesi geliyordu. Merdivenleri es geçip albayın odasına doğru gitmeye başladım. Albayın koridoruna girdiğim gibi karşıda duran Şeyma'ya doğru düşen dolabı gördüm. 

"Siktir, Yüzbinlerce siktir" diyerek Şeyma'ya doğru koşmaya başladım. Şeyma beni fark etmemişti. Dolap Şeyma'nın üzerine düşecekken tuttum fakat aniden olduğu için Şeyma düşmüştü ben de onunla birlikte düştüm. Bir elimle dolabı tutuyor diğer yandan da Şeyma'nın üzerine düşmemek için elimle yerden destek alıyordum.

Şeyma düşmüştü fakat ses yoktu. Bir şey olma korkusuyla Şeyma'ya seslenmeye başladım. "Şeyma, duyuyor musun beni bir şey yok kalk hadi." sesimle kıpırdamaya başladı. Gözleri hemen  beni buldu. "Yavuz komutanım?" dedi Şeyma.

 bir dolaba bir bana bakıyordu. Hemen kalktı ve dolabın bir ucunu da o tuttu. "Dolap üzerine düşüyordu. Ben de aniden tuttuğum için dengemi sağlayamadım. Sende düştün o sıra işte" dedim. Onaylarcasına başını salladı. " Çok sağ olun komutanım. Hayatımı kurtardınız bir nevi ve evet korkunca bayılıyorum ama hemen ayılıyorum." dedi. Güzel, hakkında bir şey daha öğrenmiş oldum.

"Bahçeye geçiyorsan gel beraber geçelim. Diğerleriyle tanış zaten 1 saat sonra nakliyeciler gelecekmiş. Bizim çocuklarla taşıyacağız. Ama tabi sen bilirsin." dedim. Şeyma şaşkınca bana bakıyordu. " Nakliyeci derken?" dedi. Tabi ya kıza söylememişler. "Senin eşyalarını hem yardım etmek için hem de albayın emri" dedim.

 Başını iki yana salladı. "Gerçekten gerek yok komutanım. Kendim halledebilirim." dedi. Tek kaşımı havaya kaldırdım. "Komutanınızın ve Albay'ın emirine karşımı geliyorsunuz Teğmenim?" dedim. Tebessüm etti. Anlamıştı inat edeceğimi. "Tamamdır Üsteğmenim, buyurun bizimkilere gidelim." dedi Başımı hay hay anlamında salladım.

"Teğmenler önden" dedim. Önden gitmeye başladı. Çok güzeldi ve asla asker tipi yoktu. Kim bilir kaç kere asker kimliği gösterip insanları şoka uğratmıştı. Bahçe kapısına geldiğimizde arkasından yanına geçtim. Aynı anda yürüyerek bizim timin yanına geldik.

Tim bizi görünce ayağa kalktı. Hepsi sıraya dizilip, asker selamına geçtiler. Şeyma konuşmaya başladı. "Rahat olun, normal bir tanışma olsun." Tim hemen asker selamını bozdular ve En baştan tanıtmaya başladılar.

"Asteğmen Ege Kaya, Muğla komutanım" , "Asteğmen Tolga Kan, Çorum komutanım." , " Astsubay Başçavuş Ateş Güven, Gümüşhane komutanım" , " Astsubay Başçavuş Ekim Sarı, Düzce komutanım." , "Astsubay Çavuş Zafer Sarmaşık, Sivas komutanım." ve "Kıdemli Astsubay Burak  Deniz, Antalya komutanım." 

Bütün tim kendilerini tanıtmışlardı. Sıra Şeyma'daydı. "Teğmen Şeyma Güren, Kastamonu hepinizle tanıştığıma memnun oldum." dedi. "Bu arada bana Timle ve Komutanlarla ilgili bilgi verirseniz çok iyi olur" dedi. Ege hemen atıldı. "Tabi ki de komutanım, Timimizin ismi Savaş İsterseniz kod adlarımızı da söyleyelim komutanım." dedi Ege. Bu çocuğun ağzı çok açılmış kapatmak lazım. "Tamam o zaman, siz başlayın en sonda ben söyleyelim" dedi. Ardından bana döndü. "Evet dedim komutanım ama izniniz var mı?" dedi Şeyma. Sana her şeye izin var be kızım. "Yok sorun olmaz tabi ki" dedim

Sevgili AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin