Bayağı sakin kalıyoruz, çünkü kavga ilgimizi çekiyor.
Kisaki: Seni kavganın ortasında görünce hem öfkelendi, hem de şaşırdı, sakin ve meraklı gözüküyordun.
Ama herkes senin iki katın erkekler olduğu için seni Hanma'ya gittiği gibi Hanma emri vaki seni kavga alanının dışına attı.
O an Kisaki'den hoşlandığını fark ettin. Sert bakışları ve güvenliğin için seni azarlaması... Kelebek hissi veriyordu.
Hanma: Sen ilk görünce bu yer biti burada ne arıyor diye düşündü, yem misin, dikkat dağıtmak için mi varsın, yoksa masum musun? Ki çok sakin olman onun sinirlerini bozmuştu.
Hanma senin yem olduğunu var sayıp seni dövmeye kalktı, bir kaç yumruk atınca, ki bayılmak üzereydin, yem olmadığını anladı ve seni kollarından tuttuğu gibi iki çeteden uzak bir yere itti. Şirin olduğuna dair bir şeyler mırıldanıyordu.
Ki seni öyle sert dövmesine rağmen sen onun ne kadar da karizmatik olduğunu düşünüyordun.
Angry: O seni görünce endişelendi, meraklı görünmen hiç bir şeyi etkilemedi sinirli gözükerek yanına geldi, sen şimdi sıçtım diye düşünürken o seni uyardı, iyi olduğundan emin olunca seni uzaklaştırdı.
Hem de nasıl bir hızla, sanki gözleri doluyordu, senin için endişeli gözüküyordu, sen çekilirken bir de yanına Angry'nin kopyası gibi olan ama sırıtan bir havuç kafa geldi, "Bu yer piresi de nereden çıktı, küçük kardeş?"
"Sevgilim o."
Angry seni o an sevgilisi olarak sahiplendi, sen şaşırmış ama onu çekici bulduğun için kabul etmiştin.
Onun bunu söyleme sebebi merakın ve ona karşı çıkmayışın, kibarlığındı.
Hakkai: Omzunda Rindou ile koşarken seni gördü, Rindou'yu sağ omzunda tutarken senin yanına koşup sol omzuna seni aldı.
Sen çığlık atınca seni uyardı ve iyiliğin için yapdığını söyledi.
Seni kavgadan uzak bir yere nazikçe fırlattı ve bağıra bağıra Mitsuya'nın yanına döndü, hala Rindou'yu omzunda pataklıyordu.
Smiley: o seni merakla, kenarda kavgayı izlerken görünce yanına koşup seni bayağı azarladı, sırıtıyordu ama sinirliydi, "Ne istiyorsun? Seni de mi dövelim? Yada dövmek mi istersin?"
Yüzüne bir yumruk attı, son duyduğun şey, "Onu kavgadan çıkart." cümlesi oldu.
Belli ki kardeşine söylemişti.
Uyanınca hastanedeydin, kırık bir burun ve dört-beş kırık diş ile.
Mikey: Mikey seni gördü, ifadesiz bir şekilde yanına geldi.
Senin sakinliğin ve merakın onu tatmin etmişti, "Artık Toman üyesinin, beyaz ceket giyinen herkesi dövebilirsin, çok uzun boylu olanlara bulaşma."
Sen itiraz edemeden kavganın ortasında üstüne Svastika sembolü (卐) olan bir rozet taktı.
Sen dövmekten çok Valhalla üyelerinin dikkatini dağıtıp Toman üyelerine katlı yenilmelerini sağlıyordun.
Takemichi: O hem panik hem de korku ile ağlayıp onune gelene vururken seni görüyor, çok seviniyor çünkü kavgadan çekilebilmek için bir bahane buldu.
Yanına geliyor, sen onu ağlarken görünce neden ağladığını sorunca kavga etmekten korkuyorum diyor, sen ise gülmemek için kendini tuttuğun için gözlerin doluyor, o senin de korkup ağladığını düşünüyor ve "Kavga sonu hastaneye gitmem gerekecek, kolum kırıldı, şu uzun siyah saçlıyı tutarken oldu, bir de ayağım kırıldı, kendi ayağıma bastım, bana destek ol yürümem içi-"
Cümlesi bitmeden Chifuyu seni itti Takemichi'yi çekip gitti.
Rindou: Seni öyle neşeyle kavgayı izlerken görünce aklına güzel şeyler geldi. Hem de yüzü kızarmıştı,"Birisinin bu kadar şirin olması mümkün mü ki?.."
Kardeşi Ran'a söyledi, ikisi adam döve döve yanına geldi, senin götün tutuşurken o şöyle bir şey sundu sana, "Siyah gömlek giyinenlerin dikkatini dağıtırsan işin sonunda bizden güzel şeyler elde edersin:)"
Senin düşünceler ile yüzün kızardı, kabul ettin ve bir miktar dayak yemene rağmen gayet iyi şekilde Toman'ın dikkatini dağıttın, o güzel şeyler ise Rindou ile sevgili olmak, Ran ile aynı restoranda çalışmaktı. Daha güzel ne olurdu bilemiyorum.
Baji: O seni görünce diğerlerine söyledi, "Ona dikkat edin."
Çıkarmaya çalışmadı, veya çıkartırmaya çalıştırmadı. Çünkü sen uslu uslu kenarda durmuş kavgayı izleyip analiz ediyordun, kimsenin senden haberi yoktu.
Kavga sonu Baji yanına geldi, ama böyle yüzü kıpkırmızı olmuştu, utanmış gözüküyordu,
"ÖHÖM... pardon. öhöm, acaba... diyorum ki... Ben ve arkadaşım Chifuyu ile... Hani... Bilirsin... Takılmak... Falan, ister miydin?..
O sırada Chifuyu her şeyden habersiz Takemichi'nin yüzüne yara bandı yapıştırıyordu.
Belli ki Baji sadece seninle yanlız olmaktan çekiniyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
