Vahşi ve hızlı bir hareket ile sigarayı alıp attı, ceplerini kurcalamaya başladı.
Bir yandan da azarlıyordu seni.
"Sen, niye? Ne için? Ne halta? Neyin adına? Hangi amaç için?" Cümleleri kuramıyordu.
Senin paketin ve çakmağınla beraber kendi sigara paketi ile çakmağını da attı.
"Yürü, eczaneye. Inhaler alacağız."
Daha götün yiyorsa iç bakalım.
Baji: Kendisi de nadiren sigara içiyordu ama seni kendi evinin balkonunda sigara içerken görünce kan beynine, gözüne, ağzına, götüne her yerine sıçradı, o derece.
Ama sakin kalma çabaları ile, kendi önünde Chifuyu'yu yolladı.
"Yürü git bak şuna, sanki onu o an görmüşsün gibi yap, bir şey de, kaza çıkacak..."
Chifuyu panikle gelip mükemmel rol yetenekleri ile hızlıca konuşmuştu.
"Yn-chaan?? Niye sigara içiyorsun, bu çok zararlı, sorunun varsa beraber çözelim, Baji de sigara içiyor çok üzülüyorum Yn-chan, lütfen söndür şunu..." Göz dolması, el titremesi, sendeleme. Oscarlık oyunculuk.
Sen suçluluk duygusu ile sigarayı söndürünce Baji arkandan geldi.
"Biraz konuşalım mı Yn?.."
Omurgandan aşağı bir ürperti indi o an.
Takemichi: O seni ziyarete gelmişti. Elinde iki kornet çikolatalı naneli dondurma vardı.
Yüzü ışık ışıl parlıyordu, ta ki sigara kokusunu fark edene kadar.
"Yn... Bu koku ne?.. Sigara içmiyorsun değil mi?"
Takemichi'ye yalan söyleme şansın yoktu, çünkü çok iyi anlıyordu.
Sen kendinden emin bir şekilde kabul edince daha içeri girmeden döndü gitti.
Duyduğun son şey bir ağlama hıçkırığı, gördüğün son şey Takemichi'nin iki dondurmayı da ağzına sokması oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
