Kisaki: Sen öyle duygusuzca ayrılalım diyince şok olmuştu, sana öyle bakışlar attı ki şakana pişman oldun, ama bir şey demeyip, "ayrılalım" kelimesini tekrar edince, sebep sordu.
Aslında şu an kalbi bin bir parçaya bölünmüş değildi, un ufak olmuştu. Korkuyordu, belli etmemeye çalışıyordu ama gözleri doluyordu.
Ama sadece şok olduğu zaman ortaya çıkan o manyakça sırıtış yine yüzünü kaplamıştı
Senin sahte nedenlerini dinlerken ultra zeki beynini kullanıp analiz yapıyordu bir yandan, ve ciddi olmadığını bakışlarından ve ses tonundan anladı.
"Gerizekalı..." Aslında çok mutlu ve rahatladı, ama saçma olduğu için de kızdı.
Kıçına bir tekme yemişsin var ya böyle hayatının tekmesiydi o.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hanma: Yüreğim el vermiyor, yazamıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sanzu: O mutlu mutlu yeni gördüğü bir tarifi deniyordu, sen ise dış kapıya yönelince merakla nereye gittiğini sordu.
Sen ayrılalım diyip aniden çıkınca elinde önünde ne varsa hepsi yığıldı.
O an beyni durdu, neşe kaynağım, hayatım, duygularımın sahibi dediği kız, o bir şey diyemeden gitmişti.
Ocağı kapattığı gibi çıktı, güvenlik önemliydi.
Peşinden gitti, seni aradı, seni çete kavgalarının yapıldığı hurdalık tren yolunun olduğu yerde Rindou ile konuşurken görünce kalbine bıçak değil de kılıç-katana girmiş gibi hissetti, sanki o herkese sallayıp adam doğradığı katana bu sefer kendi kalbini delip geçiyordu.
Biraz delirmiş gibi bakıyordu, sonunda.
"Yn..?" Sadece kendisi duyacak şekilde fısıldadı.
Hiç düşünmeden, kendini sadece üç saniye içinde orada olacak trenin önüne atmak için raylara atladı.
Şükür ki Ran hazırlıklıydı, "Yenge şaka yapıyordu, anlayamadın mı?-"
"HARU!??"
Sanzu korkudan ve ani rahatlama duyguları ile bayılmıştı. Her zaman duygusuz psikopat diye bilinen adam, bir şakaya kurban olmuş, intihara kalkışmış ve korkudan bayılmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chifuyu: O neşeyle Peke J'in resmini çiziyordu, sen ise onu o kadar aşkla izliyordun ki, o an ayrılalım desen ne der diye merak etmiştin.
Sen aniden ve ciddi bir ses ile ayrılalım diyince ilk başta şoka uğradı, inanmadı, şaka olduğunu söylemeni istedi.
Yüzü kızarıyordu, korkuyordu, ayrılmak istemiyordu, ikinizde büyüyünce evlenme planları vardı, seninle ve Peke J ile düğün fotoğrafı çekmek istiyordu. Çok şirin ve masum hayalleri vardı.
Sen vicdanına yenik düşüp ciddi olmadığını söyleyince, hem sevinmiş hem de sinirlenmişti.
"BEN BURADA CİDDİ İŞ DÜŞÜNÜYORUM, HAN'FENDİ AYRILIK ŞAKASI DİYOR."
~ Gece uyumadan önce odana gelip iyi geceler derdi hep, bu gün kapı önünde karabasan gibi değil sarıbasan gibi durup iyi geceler dedi ve gitti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nahoya: O Souya ile yapboz yaparken sen Nahoya'ya hitaben ayrılalım diyince ilk şok tepkisi kardeşi Souya'dan geldi.
Nahoya'nın gülüşü soldu, öyle ki gözleri net bir şekilde açıldı, neredeyse tamamen beyaz gözleri ile bakarken amacı neydi belli değildi ama bu ürkünçtü.
"Neden öyle diyorsun?.." Sinirli merak ve rahatsızlık vardı sesinde.
Sen panikle özür dileyip şaka olduğunu söyleyince en az bir saat tekrar gülmedi, ta ki Souya'ya Angry Birds oynuyor musun diye sorana kadar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
