"ÇIĞLIĞIN YANKISI"

409 37 16
                                    

Oy vermeyi unutmayınız

Yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın anlamadığınız yerde sormanız yeterli olacaktır.

Bölüm şarkısı:Yokluğunda

Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlıyoruz.

İyi okumalar diliyorum.

Yazar'dan

Zeynep sevgiye dair tüm inancını yitirmişti.Belki de uzun saatlerdir kaldığı bilinmedik yerden dolayı böyle düşünüyordu.

Cüneyd henüz gelmemiş,bu da Zeynep'in onun hakkında ki düşüncelerini uzun uzun sorgulamasına vakit olmuştumlmlm

Karşısında uzanan çocuğun yaklaşık yarım saat önce yaptığı dengesiz hareketler ile birlikte ne kadar fazla korksa bile sonradan ondan uzaklaşınca birazda olsa rahatlamıştı.

Bu çocuğu bir yerde görmüştü,siması i kadar tanıdıktı ki belkide yıllar önce gördüğü bir insan bile olabilirdi lakin onun ağzından duymadan bir şey diyemiyordu.

Aklına gelen soruları sormamak için kendini zor tutuyorken artık sessizliğin sesine dayanamayarak aklına gelen ilk soruyu sordu.

Zeynep:adın ne senin.?

Çocuk pekçe umursamaz çıkan sesiyle konuşmuştu,
lakin onu uzun zaman sonrasında tanıtacağını aklının ucundan bile geçirememişti.

E:Enes Ömer

Zeynep'in aklında yankılanan iki isimin biri tanıdık geldiğinde karşıda uzanan çocuğa daha dikkatli baktı.

Tahmin ettiği gibiydi.Onu tanıyordu.

Uzun zaman önce,yani daha evlenmeden önce onu evine bırakan lakin Cüneyd Efendi'nin gelip kızdığı çocuktu bu,adının sadece Ömer olduğunu söylemişti o vakitte.

Zeynep ağızına gelen kötü sözleri bir kenara koyarak daha doğrusu tatlı sözle yılanı deliğinden çıkarmaya çalışıyor da denilebilirdi.

Zeynep:bak kardeşim,yaptığın şey çok büyük günah.Hem sende müslüman insansın bende,din kardeşine bunu yapmak için sebebin ne.?

Enes Ömer:seni ben sevmiştim,lakin kimse anlamadı beni.Kimsinki sen dediler bana,
Cüneyd Efendi'ye seçilmiş olan kıza aşık oluyorsun.Haklıydılar tabii,Cüneyd Efendi kimdi ben kimdim.Sonra kalbime gömmeye çalıştım seni,ama başaramadım.Sapan kaderimizi doğrulandırdım.

Zeynep'in karşıda dikilmeye başlayan çocuk karşısında korkarak geri çekilmeye çalışmıştı.Olduğu durum onu ürkütüyor bir an önce onu belkide pek önemsemeyen Cüneyd Efendi'nin gelmesini bekliyordu.

Cüneyd'den

3 saat önce;

Gözden kaybolan Zeynep'i aramaya başlamıştım.

İlk başta ne kadarda rahatça bulabileceğimi düşünsemde yarım saat geçmesine rağmen hâlâ daha aranıp,bulamıyordum.

İki saniyede kaybolan kızın nerde olduğunu çok merak ediyorum.Ardından pek fazla yanımda gezdirmediğim lakin bugün yanımda olan telefonu çıkarıyorum.

Bahadır ve birkaç faniyi çağırarak hızlıca gelmelerini söylüyorum ve telefonu kapatıp karşımda olan uzunca yolda bağırarak yürümeye başlıyorum.

Yüreğimde bir afet kopuyor,lakin benim yapabileceğim hiçbir şey olmuyor.Bu afeti durdurabilecek tek şey Zeynep olduğunu anladığımda söylediğim sözleri zihnimde canlandırarak kendime kızıyorum.

Benim yüzümden olduğunu anladığımda daha da öfkeleniyorum kendime.Hemen yanımda bulunan ağaca vuruyorum elimi pek sert olmayacak şekilde.

Bu vurmanın ardından hırsımı alamıyorum ve zihnimde canlanan kahverengi gözlerin yaşlarla dolduğunu görüyorum,bir öncekinden daha sert olan bir yumruğu ağaca vurduğumda yere çöküyor,elimi başıma koyuyorum.

Belkide ilk defa yaptığım şeyden bu kadar pişman olduğumda artık çok geç olduğunu anlamam pek uzun sürmüyor.

Daha geç olmasını istemezken ayağa kalkıp koşmaya başlıyorum.Gözlerim her zamankinden iyi görmeye başladığında olduğum yerin çıkışına gelmem uzun sürmüyor.

Karşımda duran dört faniyede etrafı aramalarını söyleyerek uzaklaşırken ikiside benim çıktığım yere geri giriyor.

Bahadır benim yanıma geldiğinde arabaya binip yavaşça sürmeye başlıyorum.Gözlerim etrafta geziniyor,görüp görebileceğim her yere durup giriyor ve bakıyoruz.

Artık uzun bir süre geçtiğinde karşımıza her yerden uzak bir bina çıkıyor.Çift katlı olan binanın içi oldukça geniş gibi gözükürken içerde sadece küçük bir ışık yanıyor.

İlk olarak orada olmadığını düşünsemde içimdeki bir ses orayada bakmamı söylüyor.Bunu yapmak istediğimde hava kararmış oluyor.

Arabadan inip yolun yan tarafındaki eve girmek için çimenliğe giriyorum.

Zar zor geçtiğim çimenliğin ardından karşımda kalan evin kapısını çalıyorum.İçeriden gelen,zor duyulan ağlamanın sebebini merak ederken daha da sertçe vuruyorum kapıya.

Uzun süre açılmayan kapının ardından bir iki kez vuruyorum.Eski olan kapı çok iyi dayansada birkaç tekme daha attıktan sonra yere düşüyor.

İçeri adımladığımda ağlama seslerinin yankı yaptığını farkediyorum.

Yankı yapan ses tanıdık gelmeye başladığında adımlarımı hızlandırarak ikinci kata çıkmaya başlıyorum.

Yankılanan ses artık ağlama değilde çığlık olduğunda koştum.

-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_--_-_-_-_--_-_

Oy vermeyi unutmayınız

Sizleri seviyorum kendinize çok dikkat edin.

İstediğiniz bir sahne varsa yazabilir ve uygulayacağıma emin olabilirsiniz.

KADER AĞLARI//CünZeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin