- Arya soruma cevap ver ! Küs müyüz ?Diye sordum.
John kolumun tuttuğu yerden yavaşça gevşeterek elini aşağıya doğru kaydırdı. Bilek kısmına gelince sıkı bir şekilde tuttu.Bu hareketi canımın daha çok yanmasına neden olurken zoraki bir şekilde konuştum.
- Seninle konuşma gibi bir zorunluluğum yok. O yüzden bileğimi bırak !
Çekerek de olsa bileğimi kurtarmaya çalışıyordum. Ama ne yaparsam yapayım çabam boşa kalıyordu. John bileğime sanki ahtapot gibi yapışmıştı. O kadar sıkı tutuyordu ki bileğimi hareket dahi etmiyordu.
- Öyle mi ? Diye sordu gücüme sert bir tavırla karşı koyarken.
John'un sorusunu umursamadan bileğimi kurtarmaya çalışırken;
- Evet. Dedim.
John sözlerimden sonra sırıtarak tekrar konuştu.
- Yanılıyorsun Arya. Rahibe seni akademiye bırakırken bana emanet etti. Unuttun mu yoksa ?
John'un söylediklerine şaşırsam da Rahibenin söylediklerini dinlediği için daha çok şaşırmıştım. Normalde onun dediklerini umursamazdı. Şaşkınlığımı hemen üzerimden atıp dalga geçer gibi konuştum.
- Rahibenin söylediklerine bu kadar iyi dinlediğini bilmiyordum.
John söylediklerimi umursamadan kendinden emin bir şekilde cevap verdi.
- Rahibeyi her zaman dinlerim ben.
Bu söylediklerine gülerek cevap verdim.
- Ben niye bu söylediklerini hiç hatırlamıyorum.
John söylediklerime cevap verme fırsatı vermeden tekrar konuştum.
- Rahibe seni kilisedeyken benimle uğraşmaman için kaç kere uyardı. Ama sen onu dinlemek yerine daha kötüsünü yapıp bütün çocukları bana düşman ettin. Ne kadar eziyet çektiğimi anlatmama gerek yok sanırım.
John dediklerimi sinirlendiğini belli etmek için bileğimi daha çok sıktı. Dişlerini gıcırdatarak tekrar konuştu.
- Geçmişi karıştırma. Önemli olan şimdi ve sen beni dinlemek zorundasın.
- Hayır dedim. Güçlü bir ses tonuyla.
Canımın acımasını umursamadan bileğimi kuvvetli bir şekilde çekerek John dan kurtardım. Acıyan bileğimi sol elimle avuştururken sinirli bir şekilde konuştum.
- Artık hiçbir şey için zorunlu değilim. O yüzden artık beni rahat bırak!
John söylediklerime sinirlenirken sol elini yumruk şeklinde yapıp sertçe sıktı. Gözlerinde hayal kırıklığına uğramış gibi bir ifade vardı. Zoraki bir şekilde tekrar konuştu.
- Köydeyken gücün olmadığı için pek sesin çıkmıyordu. Ama akademiye girip büyük usta hocan olunca pek bir havalandın bakıyorum. Nereden geldiğini unuttun mu ?
John'un sorusuna anlamayan gözlerle bakarken o tekrar konuştu.
- Dükün gayr-i meşru kızı ve şimdi de acemi maceracı olduğun ortaya çıktı. Benden sakladığın başka şeylerde var mı Arya Hanım ?
John'un söyledikleri yüzünden sinirlerim iyice bozulurken kendimi zor tutuyordum. Sakinleşmek için sağ elime tırnaklarımı geçirip zoraki olsa da konuştum.
- Başıma ne gelirse gelsin seni veya bir başkasını ilgilendirmez.
Konuşmayı daha fazla uzatmamak için sırtımı dönüp tam gidecekken John ani bir hareketle bileğimi aynı yerinden sıkı bir şekilde tutup beni durdurdu. Canımın acımasını umursamadan tekrar aynı hareketle aynı şekilde durunca sinirlerim daha fazla dayanamadığı için vücudum titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~
Viễn tưởng# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Krallık # 2. Savaş - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her...