muhtemel aşk | Kaan Ayhan

3

Eğer bir konuşma türkçe dışında bir dildeyse eğri şeklinde yazıyorum kafa karışıklığı olmasın diye söylemek istedim. Birde okuma listenize aldığınızda, oy verdiğinizde veya yorum attığınızda aşşşırı derecede seviniyorum(daha iki oydan böyle misin diceksiniz evet öyleyim) bu yüzden hemen bir bölüm daha atmak istedim. İyi okumalarrr 💖💖
_____________________________

Akşama kadar tek yaptığım şey Kaan Ayhana kurulmak oldu. Kafamda onunla tekrar yüz yüze olduğumuzu ve bana yine saçma sapan davrandığında "Senin benimle sorunun ne?" dediğimi ve sonra ona nutuk çektiğimi hayal ettim. Hatta bi ara arabaya atlayıp evine gitmeyi bile düşünmüştüm. Sonradan bunun benim işim olduğunu ve zaten uyumu sağlayabildiğim ve insan ilişkilerim güçlü olduğu için beni tercih etiklerini hatırladım ve vazgeçtim. Aman zaten hayatımdaki tek dert keşke bu olsaydı. Dennis'i tek bırakmış olmak içime hiç sinmiyordu zaten sabah sadece bana kızdığını belli etmek için suratıma kapatmıştı.

Kendime soğuk kahve yapıp yatağıma uzandım ve laptopumu kucağıma aldım. Twitterda dolanırken biraz kafamı dağıttım. Daha sonra dizi açıp uyuklerken şafak baskını yapılırmışçasına çalınan kapıyla yataktan fırladım, kapı gözünden bakınca gelenin Berkan olduğunu gördüm. Kapıyı açtım.

"Nerdesin be kızım sabahtan beri arıyoruz açmıyorsun." dedi. sonra yukardan aşağıya bana bi baktı ve "Senin bize yardım etmen gerekirken biz mi sana yardım edicez." dedi. ve yatak odasına doğru ilerleyip kıyafet dolabını açtı random bir pantolon ve beyaz crop çıkarıp yatağa attı.

O odadan çıkarken "Nereye?" diyebildim sadece.

"Mertens'e gidiyoruz Dayı aldı ipleri elime 'barbekü değil mangal yapacaz yiğen' dedi. Ben de bakındım etrafına herkes var bir sen yoksun. Ben de seni alayım dedim"

"Gelmek istemedim."

Arkasını döndü "Niye?" dedi.

Çünkü Kaan Ayhan'la kafamın içinde kavga ediyordum cevabı yerine "Takım yeni toplandı birlikte olun istedim." dedim

"İyi de bugün sadece erkeklerle toplanacak olsak Mertensin karısının olduğu evde toplanmazdık hem o seni de özel olarak çağırmış." dedi ve çenemi tuttu  "Gözüme bak sende başka bir şey var. Normalde olsa sen her boş zamanında bana aptal hayvan reelsları gönderip sonra attığım o videoyu gördün mü falan derdin. Bugün bir video bile atmadın." dedi.

"Berkan saçmalama yorgundum bugün." dedim.

"Sadece çocukları alıp geri götürdün bundan önceki günler seni daha çok yorduğumuzu ikimizde biliyoruz." dedi.

Onunla takım arkadaşının dedikodusunu yapamazdım bu yüzden dalgaya vurmaya tercih ettim.

"Sen demiyor muydun sen araba kullanmaya başlayınca kırk yıl bitmek bilmiyor yol diye, kırk yılın yorgunluğu var üzerimde sen düşün."

Beni sırtımdan ite ite yatak odasına götürdü ve beni içeri itip kapıyı kapattı.

"Çok dinlendin sen hadi giyin kırk yıldan sonra şöyle güzel bir tavuk ye dayı yaptı diyorum ya kaçmaz bak." dedi.

Bana başka çare bırakmadığı için giyindim ve odadan çıktım üstüme ince bir hırka aldım.

Berkan koluna, girmem için hafifçe kolunu aralarken "Bu arada şarap da istediler, anlarsın değil mi" dedi.

Koluna girdim ve "İçkilerle aram yoktur yalnız başınasın." dedim.

"Keremle sana meyve sütü alırız."

Berkan istediği sürece herkesle iyi anlaşabilen biriydi, birden fazla dil biliyor olması ve mizacı bunun en büyük etkenlerinden sadece bazıları. Benimle daha yakın arkadaş olmak istediğinin farkındaydım ama onu kendi hayatımla sıkboğaz etmek mantıklıca gelmiyor bu yüzden araya bir duvar ördüğümü ve bundan memnun olduğumu ona hissetirmeye çalışıyordum.