4

549 36 6
                                    

Selamlaar. Elimde fazladan bölüm var ama sizim düşüncelerinizi bilmeden atamıyorum, attığınız her oy ve yorum benim için çok önemli. Şimdiden iyi okumalarr🌟.
——————————————————————

Otele geldiğimde kıyafetlerimi bile çıkarmadan kendimi yatağa attım ve Dennis'i aradım.

"Bebeğim özür dilerim dışardaydım, ayaküstü konuşmak istemediğim için şimdi aradım." dedim.

"Sabah sert çıkıştıysam özür dilerim sadece seni çok özledim. Sen yokken ne kadar kabul etmek istemesem de tedirginim." dedi.

Ah benim tatlım kıyamam ki ben ona.

"Biliyorum ben de sensiz öyleyim ama orada çalışmaktansa burada daha iyi para veriyolar."

"Bize fazla para lazım değil ki? lazımsa ben de çalışırım."

"Hayır sen üniversiteye gideceksin kendi ayaklarının üzerinde durucaksın."

"İyi de sen de üniversiteye gitmedin ama kendi ayakların üzerindesin. Ayrıca hem okuyup hem de çalışabilirim."

"Ben gidemedim çünkü kazanamadım ama senin kazanacağına olan inancım tam. Çalışman için beni ikna etmeye de çalışma Bu konu da kararım kesin."

"Sen orda çalışmaya karar verdiğinde bana sormadın bile şimdi benim ne yapacağımı bana söyleyemezsin."

"Dennis seni her şeyden çok seviyorum. inan bana. Bu yüzden kötülüğünü getirecek bir şey asla istemem. Ben hayatımda aldığım her kararı senin için veriyorum bu da onlardan bir tanesi ve karşılığında sadece iyi bir yerde seni görmek istiyorum."

"Hazel."

"Efendim?"

"Bana hiç yalan söyledin mi?"

"Nerden çıktı bu şimdi? Saçma saçma sorular."

"Merak ettim işte söyle."

"Bebeğim, seni üzecek hiçbir şey yapmam"

"Bu o sorunun cevabı değildi."

"Kendin cevaplaman için olan bir cevaptı. Bugün çok yorucu bir gün geçirdim şimdi uyuyacağım sabah yine konuşuruz seni seviyorum iyi geceler."

"İyi geceler."

Telefonu kapattıktan sonra kapının çalmasıyla "Oda servisi istemiyorum!" diye bağırdım

"Kazımcan ve Berkan'ı yemek istemez miydiniz Efendim." diyen Kazımcanı duydum ve hemen kapıyı açtım.

"Sabah siz, öğlen siz, akşam siz yeter ya bunlar mesaiye yazılıyor dimi? ona göre Okan hoca ay sonu parayı fazla fazla yatırsın." dedim.

Ellerindeki bir sürü poşetle içeri girdiler ve mutfakdaki tezagah bırakıp masaya oturdular.

Berkan "Kaan'la olan münasebetini öğrenirse sen Okan hocaya borçlu çıkarsın o yüzden istediğimiz kadar seni mesaiye tutuyoruz." dedi.

Poşetin içindeki çikolatalardan iki tanesini masaya fırlattım. İkiside benden bir şeyler anlatmamı bekliyordur.

Berkana baktım "Karizmanın öz evladı Kaan Ayhan.." poşetten bir tane de kendime çikolata alıp ambalajını açtım ve devam ettim "Bana gıcık. Neden diye soracaksınız inanın ben de bilmiyorum. Acaba onları alacağım gün beklettiğim için mi böyle yapıyor diye düşünüyorum ama onun dışında herkes gayet gülüp oynuyordu. Huyuna da gittim olmuyor." dedim.

Kazımcan "E but alt üst olayı ne?" dedi.

"Ya lafın altında kalamıyosun dimi dedim herif yani pardon Kaan Bey ben üst severim dedi. Bana ne senin üstünden altından ya." dedim ve çikolatamdan bir ısırık aldım.

Berkan gülerek "Sana ayak mı yapıyo acaba?" dedi.

"Ya ne ayağı? Benden hoşlanmıyor eziklemek için elinden geleni yapıyor hem sevgilim olduğunu da düşünüyor."

İkisi de merakla "Senin sevgilin var mı ki?" dedi.

"Hayır yok. Ama ona kalırsa benim işe yaramaz, çirkin bir sevgilim var çünkü ben sizin takımdaki kimseye yürümemişim ya anlatmamışım ya. Lavuğa artık kızlar nasıl davranıyorsa beni de onlardan sanıyor."

Dediklerimin farkına varınca hemen ekledim "Ya ben. Çok özür dilerim unutalım lütfen. Yani başarılı yakışıklı oyuncu tabi öyle davranacaklar, davranmamaları anormal kaçar-"

"Biraz rahat olsana sen böyle konuşuyorsun diye yönetime ya da Kaan'a yetiştirecek değiliz. Kaan aslında böyle biri değil ama kötü gününe denk gelmişsindir şimdi de böyle olmuştur." dedi Berkan.

"Bilmiyorum ama ona iş dışında onunla muhattap olmak istemediğimi söyledim sinirlerimi hoplattı ve onu şu an konuşuyor olmak bile keyfimin kaçmasına yetiyor. Bu saatten sonra böyle toplu ve iş dışı olan etkinliklerde de bulunmam çünkü biliyorum, onda özür dileyecek göz yok ben de geri adım atmam ortamın boşu boşuna gerilmesini ve işimi kaybetmeyi istemiyorum." dedim poşetleri karıştırırken.

Kazımcan "Ben konuşayım bir Kaan'la derdi neymiş öğrenelim." dedi

"Hayır karışmayın bir şeye zaten sizin maçların başlamasına şurda ne kaldı ki? Sizi bile antrenman dışı zor görücem. Bu süre zarfında Onu hiç görmem." dedim

"Unuttuğun bir şey var seni muhtemelen bizim siteye alıcaklar ve Okan hocaya yardım edeceksen maçları izlemesen bile bizle gelirsin." dedi Berkan.

"En azından sadece Okan Hocayla muhattap olurum. Siz de kimseye bir şey çaktırmayın. niye gelmiyor niye gitmiyor diyen olursa, hasta işi var falan diyip geçiştirin."

"İyi de bu bize verilmiş bir ceza." dedi Kazımcan.

Ve Berkan devam etti "Şimdi biz ikinizin arasında bir seçim mi yapmak zorundayız?" dedi.

"Seçim yapmanızı isteyen kim? Bir yanda en mükemmel en güzel en komik arkadaşınız diğer yanda şansa bala iki üç gol atan Kaan ayran. Şaka maka siz sadece bilmemezlikten gelin. ikimizin de gerginliği geçtiğinde mantıklıca konuşuruz çocuk değiliz sonuçta." dedim ve bu konuyu kapattım.

Daha sonra Kazımcan, yeni konuştuğu kızın fotoğraflarını gösterdi ve Berkan "Kıza şöyle davran." "Şöyle yaz." "Buraya götür." gibisinden tavsiyelerini sıraladı.

"Berkan, senin Kazımcandan daha hevesli olman gözlerimi yaşartıyor ama senin aksine, Kazımcanın taktiğe ihiyacı yok. Kızın, Kazımcanı düşürmek için taktiğe ihtiyacı var." dedim.

Berkan "Ha ha ha, bana laf sokacağına şu çocuğa yardım etsen ama nerdee.. senin tek yaptığın hayatın silesini yemiş teyzeler gibi konuşup nasihat vermek." dedi.

"Hayatın gerçekleri bunlar Prenses." dediğimde Kazımcanın kahkahayı patlatması bir oldu.

"Yok abi Kaan sana ne diyorsa, ne yapıyorsa haklı ben onun yanına gidicem." dedi ve ayağa kalktı onu durdurmamı bekliyordu.

"Benden selam da söyle." dedim ve olduğum yere daha çok yayılarak güldüm.

Kazımcan da ayaklandı ve "Geç oldu biz kalkalım artık." dedi.

Onları uğurladım ve üstümü değiştirip kendimi uyku moduna aldım.

muhtemel aşk | Kaan AyhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin