Bölüm Şarkıları
#Abel Korzeniowski - Melting Waltz
#Bohnes - You've Created a Monster
Keyifli okumalar dilerim...
🕯️
BÖLÜM 3
2.KISIMMasanın üzerindeki çantamı sıkılmış bir ifadeyle alıp acele etmeden oturduğum rahatsız yerden kalktım. Birçok kişinin kasvetli bakışları her hareketimi incelercesine üzerimdeydi ve artık bunları görmezden gelmek gerilmiş sinirlerimle pek kolay olmuyordu.
Topuklu ayakkabılarımın sesi odanın içindeki sessizliği bozan tek şey olurken odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açıp kendimi dışarı atmadan hemen önce, Heyet üyelerinden birisi onu fark etmem için olacak ki boğazını bariz bir şekilde temizledi. "Oturum başkanından izin almadan ayrılmanız doğru mu Alaca Hanım?" dedi gerginliğini her kelimesinde hissettiğim bir şekilde. Salondan çıt çıkmıyordu. "Bu şekilde hareket edemezsiniz, Heyet'e saygısızlık yapamazsınız, unutmayın. Hele ki sorgu aşamasındaysanız buna ekstra dikkat etmeniz gerekiyor."
Düz sesi atacağım bir sonraki adımımı durdurmuştu. Kapının kolundaki elimi çekmeden hafifçe gülümsedim, arkam onlara dönük olmasına rağmen hepsinin yüzümdeki küstah ifadeyi tahmin edebilecekleri bir sesle, "Oturum başkanı bu konuda bir problem görmüyorken, onun yerine sizin sormanız ne kadar doğru sayın üye? Başkan'a yaptığınız çok büyük bir saygısızlık değil mi sizce de?" dedim sakince. Başımı hafifçe ona doğru döndürdüm."Belki biraz öncede şimdi yapmış olduğunuz gibi açıkyüreklilikle fikirlerinizi belirtmiş olsaydınız, sizi bir miktar ciddiye alabilir ve hak verebilirdim. Fakat şu anda söylediklerinizi dinlemek gibi bir zorunluluğum yok. Ben bugün yeterince konuştum, sizde haddinden fazla sordunuz. Eğer son cevabınızı da aldıysanız, ben çıktıktan sonra aleyhimde gönül rahatlığıyla oy kullanabilirsiniz. Sizi suçlayacak değilim, lütfen çekinmeyin."
Adam elini koyduğu yerde yumruk haline getirip öfkeyle yanındakilerden destek almak adına yüzlerine baktı ama istediği tepkiyi göremeyince tekrar bana döndü. "Ama bu kabul edile-"
Odanın kapısını çekip tüm sesleri susturarak kapattım ve tüm suçlayıcı bakışlara sahip, aşağı düşmem için en ufak açığımı bekleyen insanlarla dolu olan bu yerden uzaklaşmaya başladım. Söylediği şeye takılacak değildim elbette, oturumu açan Özgür'dü ve sadece orada bana formaliteden üstünlük taslayabilirdi. Bana olan o bitmez öfkesinden dolayı söylediklerine göz yumuyordum ancak bu kadar bir oda dolusu şeytana katlanabilmiştim, daha fazlası için birilerinin nefesini keserek cevap verirdim ki bu hiç hoş olmazdı.
Yapmam gerekeni yapmıştım, oturum boyunca sorulan sorulara saygıyla net cevap vermiştim, burada bizim için çalışan doktorlar tarafından muayene olmuş ve bir sürü teste tabi tutulmuştum. Ancak bunların hepsi belli bir süre içinde böyle olmalıydı, onlara karşı susup büyüklenmelerini dinlemek için de belli bir kotam vardı. Yaşları ve tecrübeleri tabi ki benden yüksekti, bu yüzden katlanmakla yükümlü olduğum şeyleri de biliyordum. Ve bitmişti, süre dolmuştu. Bende tekrardan kendim olmuştum. Ama bundan bile rahatsızlık duyuyorlardı. Tanrım, buradan nefret etmek için birçok sebebim vardı.
Doğum günümün üzerinden sadece yirmi dört saat geçmişti. Daha kendimi doğru düzgün toparlayamadan Heyet tarafından sebep olduğum olay yüzünden sorguya çağrılmıştım. Onlara göre ben bir mağdur değildim, üzerimdeki yıkımı kapattım diye ben bir kurban değil içinde bırakıldığım durumun failiydim. Çünkü uyuşturucu kullanmıştım, daha doğrusu ben kendimde değilken yapılan sağlık taraması sonucunda kanımda yüksek dozda birden fazla uyuşturucu maddesi tespit edilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN DÖNÜMÜ
Ficção Adolescente"Sen bir infazcısın Alaca." Bu cümleyi daha önce duymuş olsaydım eğer muhtemelen korkudan titreyerek kendimi kimsenin bilmediği bir odaya kapatır ve gözümden akan yaşlar kuruyana kadar orada sessizce saklanırdım. Yüksek sesten korkardım ben, akşamla...