Her şeye rağmen burada mıyız ♡
Bölüm @ReginaValeriaBlack 'e ithaftır çünkü sonunda beklediği bölümlere geldik (:
Dumbledore onu görünce şoka girmişti. Bu mümkün müydü? Kaybettiği sevgilisinin küçüklüğünün karşısında durması mümkün müydü?
Büyücülük dünyasının en zeki adamının kafası durmuştu, konu Hope olduğunda her zaman duyguları mantığının önüne geçerdi zaten.
..
..
Hope gördüklerinin etkisiyle donup kalmıştı. Dumbledore'un bir anlık şaşkınlığından kaynaklanan boşluğundan yararlanıp zihnine girmişti Hope. O anda zihinlerde uygulayacak durumda değildi çünkü.
Kendine gelmeye başlayınca Hope'un zihninde olduğunu fark etmiş ve onu zihninden atmaya çalışmıştı.
Ancak şaşkındı.
Hope hiçbir çaba göstermeden zihninde durmaya devam etmişti. Dumbledore ne kadar zorlarsa zorlasın yapamamıştı, onu atamamıştı.
Hope ise bu çaba karşısında sadece gülmüştü. Sevgilisinin her zaman onu küçümsediğini bilirdi zaten.
Ancak bir an sonra geri ciddiliğe büründü. Gördüğü anılar karşısında kasları çatılmıştı.
Gerçi sonlara doğru Dumbledore kendine gelmeye başladığı için kesik kesik görmüştü anıları. Tahmin edebiliyordu zaten onun da güçlü bir büyücü olduğunu ama kendisi kadar olamazdı. Hoş, biraz daha zorlasa her şeyi görürdü de zihin duvarlarına zarar vermek istemediği için bunu yapmamıştı.
" Sen... "
" Evet, ben? Ne oldu konuşmayı mı unuttun Al? "
" Çocuklar siz artık gidebilirsiniz. "
" Yoksa sana birilerini mi hatırlatıyorlar Percival? Belki de bu yüzden ikisiyle de fazla iletişim kurmuyor ve onların dışlanmalarına izin veriyorsundur. "
Bu dedikleri karşısında Harry hiçbir şey anlamaz ve şaşkınlıkla bir Hope'a bir Dumbledore'a bakarken Luna ise anlamlı bir gülümsemeyle bakıyordu.
" Profesör Dumbledore, ne demek istiyor? "
Hope Dumbledore'un ağzını açmasına fırsat bile vermeden konuştu.
" Ah, tabiki de size geçmişinden bahsetmeyecekti. Yoksa bilmiyor musunuz, Harry senin dedenin babası Henry Potter ve Luna'nın dedesinin annesi Pandora Lovegood ile çok yakın arkadaşlardık. "
" Tamam bu kadarı yeterli. Harry ve Luna yatakhanelerinize dönün. " kibar ama emredici bir dille bunu dedikten sonra duraksayan Dumbledore yavaşça Hope'a döndü. Daha doğrusu dönmeye çalıştı. Çünkü korkuyordu.
" Daha bana bakmaktan bile aciz birinden ne beklenirdi ki? Anlaşılan zaman sende çok şey değiştirmiş Percival. "
Harry şaşkınlıkla ikisini izlerken ve ne olduğunu anlamaya çalışırken Luna onu kolundan tuttu ve çekiştirmeye başladı.
" Hadi gel Harry, onları biraz yalnız bırakalım. Ben sana her şeyi anlatacağım. "
Harry bir Luna'ya baktı bir Dumbledore'a baktı en son ise dönüp Hope'a baktı. Sonra Luna'ya ayak uydurdu ve beraber Dumbledore'un odasından çıktılar.
" Sanırım bana açıklama yapman gerek ha ne dersin sevgilim (!) "
" Hope... "
" Bana Hope falan deme, anılarında gördüğüm kadarıyla en son bana Weasley diye bağırıyordun öyle değil mi Dumbledore? "
Dumbledore bir kez daha cevap vermek istedi ancak daha ağzını açmadan Hope onu susturdu.
" Hiç konuşma, hiçbir açıklama çabasına girme. Bana hiçbir şey anlatma. Beauxbautons'tan gelmiş gibi davranacağım. Bu gecelik İhtiyaç Odasınd kalırım, sen de bu arada düşünürsün. Mümkünse uzun bir süre görüşmeyelim Profesör Dumbledore. "
Dedi ve arkasından bakakalan bir Dumbledore bırakarak Ravenclaw binasına doğru yola çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Geleceği || Harry Potter Fanfiction
FanfictieHope Weasley... Albus Dumbledore'un sevgilisi, çağının en zeki ve en güzel cadısı... Sadece Hogwarts'ın değil, tüm büyücülük dünyasının en zeki ve en güçlü cadısı... Doğuştan animagus, öyle güçlü ki daha 14 yaşındayken kendi zaman döndürücüsünü üret...