Karşımda ki bedene şaşkın gözlerle bakıyordum. Buraya nasıl gelmişti. Beni nasıl bulmuştu. Rahat yokmuydu bu çocuktan bana.
Yanıma yaklaştığını görünce istemeden çatılan kaşlarımla karşıma oturmasını izlemiştim.
O da bana zıt bir şekilde neşeli bir şekilde konuşmaya başlamıştı.
"Benimle kahve içmek istediğini duyunca uçup geldim. İyi yapmış mıyım."
Dediği şeye göz devirmekle kalmıştım. O ise morali bozulmuş gibi olsa bile bozuntuya vermeyip konuşmaya devam etmişti.
"İnsanlarda en azından aramızın iyi olduğunu düşünsün diye geldim. Hem ferdi abinin fikriydi bu. O beni yolladı buraya."
Ferdi abi yolladıysa bi bildiği vardır. Sonuçta zorla yerimi öğrenip gelemezdi buraya kenan.
Bıkkınlıkla nefes verip tamam dercesine başımı sallamıştım.
"İyi bari öyle olsun. Ama çok fazla konuşmamı bekleme benden."
O da bunu diyeceğimi tahmin etmiş olucak ki konuşmaya başlamıştı.
"Biliyorum biliyorum. Çok konuşmam ve seni soru yağmuruna tutmam."
Böyle sessiz sessiz oturursa benim için hiç bir sorun olmazdı. Sakince kahvesini içebilirdi.
Bir süre sessizce kahvelerimizi içmiştik. Ta ki kenanın epik sorusu ile sessizliğimiz bozulana kadar.
"Kaç cm?"
Ne
"Ne?"
"Şaka yapıyorum amına koyayım sakin ol. Bi gerildin sanki sen. Sadece ortam yumuşasın diye öylesine konuşmuştum."
Bir süre sessizlikten sonra anlık bi kararla konuşmaya başlamıştım.
"Siyah."
Dediğim şey ile birlikte anlamaz gözlerle bana bakıyordu kenan. Gülerek konuşmaya başlamıştım.
"Donumun rengini söyledim kenan."
O da benim bu cevabıma gülüp saçma sapan başka şeyler anlatmaya başlamıştı.
Aslında böyle normal insan gibi konuşunca çekilebilir bir insan oluyordu kenan.
Bir süre onun anlattığı şeylere gülerek yanıt veriyordum. Saatin ne kadar ilerlediğini ikimizde fark etmemiştik o sırada.
Çalan telefon sesi ile duraksamıştık ikimizde. Kenan eline telefonunu alıp aramayı yanıtlamıştı.
Bir süre karşısındaki kişi ile konuştuktan sonra telefonu kapatmış ve bana endişeli gözlerle bakarak konuşmaya başlamıştı.
"Arda...ilk 11'i söylemiş montello ve ikimizde yokmuşuz."
Dediği şeyle anlık bir beynimde karıncalanma oluşmaya başlamıştı.
Nasıl yoktuk. Nasıl yoktum.
Tam sinirle konuşmaya başlaycaktım ki kenan konuşmaya başlamıştı.
"Sakin ol. Herkes buna çok karşı çıkar. Bizi illa maç sırasında oynatır. En azından seni oynatır yani. O kadar gol atan oyuncusun. Boşuna stres yapma o yüzden."
Haklıydı. Ben genede oynardım bir şekilde. Ama ya kenan. Benim yüzümden oynayamayacaktı.
Gözlerimi ondan kaçırıp masayı izlemeye başlamıştım.
Kendimi ona karşı kötü hissediyordum.
Bir süre daha masa sessizliğini korurken kenan ayaklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biraz agresif misin nesin
FanfictionArda: Beni ilgilendiren kisim macta dikkatinin daginik olmasi Kenan: Arda biz o maci kaybetmedik farkindaysan Bosa sinirlenip duruosun burda Arda: Ben miyim sinirlenen Kenan: Evet Biraz agresif misin nesin anlamadim ki duz yazi + texting arken bars...