biraz agresif misin nesin

20

arkdslar...tekrardan semihin agizdan bu arada ✊🏻

Sert bir şekilde tuvalet kabinine ittirilmem ile birlikte ağzımdan kısık bir inleme çıkmıştı.

Peşimden kabine girip kapıyı kitleyen barış ise endişeli gözlerle bana bakıyordu.

Sanki demin içeri beni ittiren o değilmiş gibi davranıyordu.

Güldüğümü fark etmiş olucak ki eski sinirli haline dönüp konuşmaya başlamıştı.

"Yavrum sana demiyo muyum ben bana abi deme diye. Bilerek yaptığını düşünücem artık."

Tabiki bilerek diyordum. Sinirli barış ayrı bir boyuttu çünkü.

Flörtöz bi şekilde polo yakasını düzeltirken konuşmaya başlamıştım.

"Aşkolsun barış. Bilerek der miyim hiç ben. Sadece insanlar garipsiycek diye demiyorum."

Dediklerimi duymamış hipnoz olmuş gibi konuşmaya başlamıştı.

"Barış diyen dilini ısırırım. Tekrar barış desene."

"Barış."

Dediğim şeyle yavaşça beni kabin kapısına yaslayıp belime elini yerleştirmiş ve okşamaya başlamıştı.

"Hmm bak ne güzel yakışıyor ağzına barış demek."

Gülümseyerek dudaklarıma yaklaştığında gözümü kapatıp öpmesini beklemiştim.

Kısa süre sonra dudaklarımız birleşincede belimdeki elini çekip bacaklarıma götürmüştü.

Yavaşça beni kucağına alıp kapağı kapalı olan tuvalete oturmuştu.

Kucağına rahatça yayılıp yerleştikten sonra dudaklarımızı ayırıp dudaklarımı boynuna götürmüştüm.

O da ne yapmak istediğimi anladığı için kafasını geriye doğru atıp boynunu meydana çıkartmıştı.

Boynunu ısırıp öpücükler kondururken kalçamı okşayıp sıkan ellerle kısık bir inleme çıkmıştı ağzımdan.

Altımda sertleşen şeyi hissetmemle beraber gülümsemiştim.

Boynundan kafamı kaldırıp dudaklarına uzandığımda ensemde tutup kendine çekmiş ve dudaklarımızı birleştirmişti.

Öpüşürken ağzımı aralamamla birlikte dilini ağzıma sokmuş ve ağzımı keşfetmeye başlamıştı.

(ama nasi watty kiss okudugum belli dimi nerden bilelim hic opusmedik ki jeheduehdb)

Nefessiz kalınca kısa bir süreliğine ayrılıp tekrar dudaklarımızı birleştirmiştik.

Öpüşmemiz derinleşirken t-shirtümün içine giren soğuk elle irkilmiştim.

Beni sakinleştirmek için önce belimi okşayıp yavaşça sırtımı okşamaya başlamıştı.

Bir süre daha öpüştükten sonra dudağımdan ayrılıp konuşmaya başlamıştı.

"Yavrum hadi kalkalım. Fark etmesinler bide yokluğumuzu."

Dudaklarımı büzüp yerime daha sıkı sinerek konuşmaya başlamıştım.

"Gitmek istemiyorum. Hem indirmeden gidersek garipsemezler mi."

Dediğim şeyle gülerek elini boynuma atıp okşamaya başlamıştı.

"Hmm istersen direkt otele dönebiliriz. Midenin kötü olduğunu falan söyleriz. Burda yapmayalım bence yavrum."

Dediği şeyle yanaklarım kızarmaya başlamıştı.

Yaklaşıp dudağıma bir öpücük kondurup geri çekildiğinde tam birşey söyliyecekken dış kapının açılmasıyla ikimizde susmuştuk.

Bir süre sonra duyduğumuz tanıdık seslerle şokla açılmış gözlerimizle konuşmaları dinlemeye başlamıştık.

Dinlerken bir yandan barışın eli rahat durmuyor ve yavaş yavaş tenimde geziniyordu.

Bir süre sessizce durduktan sonra bu işin nereye gideceğini bilemeyip barışın kucağından kalkıp kabin kapısına ilerlemiştim.

Barışta kalkıp istemeye istemeye peşimden gelmişti. Kapıyı açıp hızlıca çıkmıştık.

Çıktığımızda da bize aynı şokla bakmaya başlamıştı ikili.

Sessiz geçen bir dakikanın ardından barış aslan kocam konuşmaya başlamıştı.

"Amına koyayım ne put gibi duruyorsunuz. Tamam biraz yiyişmenizi duyduk olabilir. Tamam sizde bizi bi kabinden çıkarken gördünüz olabilir. Yani bunlara şaşırmaya gerek yok bence arkadaşlar. Herkesin başına gelebilir böyle şeyler."

Elimi tutup konuşmaya devam etmişti.

"Neys yavrum gel gidelim biz. Bunların mevzu derin gibiydi zaten."

Bir şey demelerine fırsat bırakmadan tuvaletten çıkmıştık.

Masaya ilerleyip direkt benim kötü olduğumu söylemişti barış.

Diğerleri de kısaca geçmiş olsunlarını iletmişlerdi.

Birlikte daha fazla orda durmayıp çıkmış ve barışın arabasına ilerlemiştik.

Bindiğimiz gibi aynı anda konuşmaya başlamıştık.

"Oha amk insan bi söylerdi ya."

"Keşke bu şekilde öğrenmeseydik."

Dediğim şeylerle gülüp konuşmaya başlamıştım.

"Kenandan beklemezdim saklamasını."

O da beni onaylayıp konuşmaya başlamıştı.

"Hmm bende beklemezdim. Ama vakti olmamıştır sende duydun. Yeni olmuş herşey."

Onu onaylayıp sessizce araba sürmesine izlemeye başlamıştım.

Üstüne yapışan polo tshirtle sanki hiç sexy değilmiş gibi daha da sexyleşmişti resmen.

Ağzımın suyunu akıta akıta ona izlerken gözlerim direksiyon tutuşuna kaymıştı.

Bir anda bacağıma gelen elle birlikte irkilmiştim.

Kırmızı ışığa geldiğimizde bana dönüp konuşmaya başlamıştı.

"Yavrum sakin ol. Hem öyle ne tatlı tatlı beni izliyorsun. Kaza falan yapıcam şimdi senin yüzünden."

Cümlesini bitirdiği gibi eğilip dudağıma bir öpücük kondurup geri çekilmişti.

"Otele kadar dayan istediğin gibi yersin beni yavrum. Bakışlarınla yedin bitirdin ama."

Gülümseyip kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başlamıştım.

Otele gidene kadar bacağımdaki el de rahat durmayıp beni okşamaya devam ediyordu.

polo yaka fetisimiz yok yalan.

😔 bu bolum kisa oldu (600 kelime)
ay bisi bulamadim bu bolume
milet olsa smut basar baya ben smut yazamiom

(simdi soyle bu fici okuyan 3/5 arkadasim var hali hazirda her gun gorusuoz net cok dalga gecerler o yuzden yazmaya elim gitmio kiss sahnesi bile yazamiom duzgun)

neyse bolumu erken salmanin serefine gidip soru coziyim biraz daha..