Yazarın anlatımıyla
Geniş ve büyük binanın çıkış kapısını arkasından kapatırken Kasım ayının sert soğuğu yüzüne çarpıyor, havanın keskin soğukluğu neredeyse nefesini buhar haline getiriyordu.
Gri bulutlar gökyüzünü tamamen kaplamış, güneşin ışığını gizlemişti. Yağmur ince ince başlayıp, kısa sürede şiddetini artırmıştı. Su damlaları birer ok gibi hızla gökyüzünden yere düşüyor, omuzlarına ve başına vurarak gri takımının üzerine giydiği montunu sırılsıklam ediyordu.
Yavaş adımlarla bahçeden çıkarken ellerini ceplerine sokarak, boynunu biraz daha içine çekti, ama nafile. Soğuk ince bir bıçak gibi ceketinin yakasından içeri sızıyordu. Rüzgar yapraklarını çoktan dökmüş ağaçların dallarını hışırdatıyor, caddenin kenarındaki su birikintilerini dalgalandırıyordu.
Ayakları onu kaldırım boyunca aşağıya taşırken fazlasıyla düşünceliydi. Onlara daha da yaklaşmanın yolunu bulmuşken baş rolü verdiği kişi bu planını alt üst etmişti. Bu planıyla ailesinin içine daha rahat sızıp, hatta evdeki durumları da bizzat takip edebilecekti.
Hatırlaması bile cebindeki ellerinin yumruk halini almasını sağlarken istemsizce o an kendisini nasıl frenleyebildiğine tekrar tekrar şaşırıyordu.
Kız akıllı olduğunu düşündüğü kadar da aptaldı. Her ne kadar oyundaki rakip şah figürü olsa da adam vezir olarak onu yenmek istemiyordu. Ne de olsa bir zamanlar sevdiği kadın ile kurduğu hayallerin içinde o da vardı. O gün zarar görmemesi neredeyse buna bağlıydı. Ama o kendi elleriyle sonunu getirmişti.
Ona bu kadar başlanacağını tahmin bile edemezdi. İlk karşılaştıkları an'a kadar hepsi planlı bir şekilde yaşanmıştı ve sorunsuz bir şekilde ilerliyordu.
Onun için günlük hayattaki bir kişi, hatta belki de ondan daha az bir değere sahipken en büyük hayali kızın kollarını boynuna dolayıp "Baba," demesiydi.
Onunla ilgili dosyayı okurken kalp hastası olduğunu öğrendiğinde dünya başına yıkılmıştı. Kızın gözünde günlük hayattaki bir kişi, hatta belki de daha az değere sahipken, o, adamı bu dünyada tutan tek varlıktı. Ama bir şeyin gayet iyi farkındaydı: ona çok geç kalmıştı.
Bulutlu gökyüzü onun karanlık düşünceleriyle daha kasvetli bir hal alırken kaldırımlarda toplanan küçük gölmeçeler sert ve hızlı adımları ile etrafa sıçrıyordu.
Planlarının düşünceleriyle boğuşurken aniden birinin adımlarının yaklaşmasıyla irkildi. Başını kaldırdığında karşısında gördüğü kahverengi gözlerle soğuk ve düşüncelerden çatılmış kaşları yumuşadı.
Beyaz kazağının üzerine gri mont giymiş, kahverengi uzun ve dalgalı saçları her zamanki gibi su dalgası halinde omzuna dökülen kadın onun vaelığına şükrettiği varlıktı. Kadının aksine onu gördüğü için bir yandan sevinç duyarken, diğer yandan eski yaralar yeniden kanamaya başlamıştı.
"Nurgül," dedi içinde kopan fırtınaya ters düşen duygusuz sesle. "Ne tesadüf." Kadın soğuk sesle "Bu kadar zaman sonra seni burada görmeyi ben de beklemiyordum," dedi derin nefes vererek.
Başını sola çevirip yolun kenarında durdurduğu siyah arabaya baktı. "Yağmur yağdığı için yollar ıslak ve kaygan, arabalarının çoğu ise hızla geçiyor. Dalgın bir şekilde onların arasından yürüdüğünü görünce uyarayım dedim."
Adamın dudakları yukarıya doğru kıvrılırken çocuk gibi sevinmekten kendini alıkoyamamıştı. Onun için endişelenmiş, hatta belki korkmuştu da. İnkar etse bile onun iyiliği için gururunu bir kenara bıraktığını düşünmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTLU KALPLER #1 - SONSUZ YARINLAR (TAMAMLANDI)
Romanceİnci hayatın zorluklarına karşı güçlü bir şekilde duran 13 yaşında bir kızdır. Daha bebekken annesinin onu bırakmasıyla yurtta başlayan hayatı onu Mert ile tanıştırır, aralarındaki sıkı abi-kardeş bağı onları hep daha güçlü kılar. Ama bir gün İnci M...