"Yazgı!!!"diğe bağırmıştı genç adam,gözlerinin önünde yığılmıştı yere,güzeli.
Selvi hanıma verdiği cevapla Yıldırım'ın keyfi yerine gelirken daha ne kadar hayranlık duyacağını bilemiyordu bu kadına.Cihan... Cihan'dı adı.
Kimse fark etmese bile Yıldırım Yazgı'nın gözlerine inen hüznü çok net fark etmişti.Bu canını sıksa da,kıyamıyordu genç kadına.Üzülmesini asla istemiyordu.Dün gece yaşadıkları o anı canlandı Yıldırım'ın zihninde.Öpmüştü,en sonunda çekip almıştı kollarının arasına o güvercini ama güvercini asiydi,uçup gitmişti yine avuçlarından.Bütün gece uyumamış o anıları tekrar-tekrar canlandırmıştı gözünde.Kendinden geçer gibi onun adını inlemesi her aklına geldiğinde deliriyordu Yıldırım.Sonu bu kadın olacaktı,biliyordu artık.
Dakikalar hızla gelip geçmiş,nikah zamanı yaklaşmıştı.Yıldırım huzursuz hiss ediyordu.Garip bir şekilde yanlış giden bir şeyler seziyordu.Gözleri salonu turluyordu ama her şey olması gerektiği gibiydi.Yine odağına giren güzelliğe daldı Yıldırım.Üstündeki siyah elbisesi,o abartı olsa bile mükemmel duran dekolteleri sinirlerini tepesine çıkarsa da,gözlerini ondan alamıyordu.
Fark etdiği diğer bir şeyse Yazgı'nın kaşları çatık üst katın korkuluklarına baktığıydı.Ne vardı orada,güzel kadını neye bakıyordu? Yıldırım gözlerini yukarı çevirse de bu açıdan bir şey görünmüyordu.Dikkatle bakmak istediği an kulağına dolan o sesle ayağı fırladı.
"Abla!!!"diğe bağıran Yazgı platforma koşup ablasının üstüne atladığı an çıkan silah sesleriyle salon bir anda bir birine girdi.Yıldırım belindeki silah'ı çıkarırken diğerleri de aynı şeyi yaptı.Masayı devirip arkasına siper aldılar.
"Yamaç,kızları çıkar çabuk!"Altay ateş ederken Leyal'ı arkasına almıştı.Yamaç onları dışarı götürürken dikali davranıyordu.Yıldırım'ın gözleriyse tek bir yere odaklıydı.Yerde boylu boyunca yatan genç kadının kıpırtısız vücudu.Nefes almadığını fark etdiği an "Yazgı!!!"diğe bağırıp siper aldığı yerden hızla çıktı.
"Yıldırım!! Delirdin mi?!"Altay onu korumak adına ateş ederken Yıldırım kimseyi umursamadan platforma atladığı gibi Yazgı'ya ulaştı.
"Yazgı!! Ablacım ses ver bana! Yazgı!"diye korkuyla üstünde yatan kardeşini sarsan Zeynep ondan bir ses alamayınca korkuyla Gökhan'a baktı.Gökhan silahını çekmiş karşıdakilere ateş ediyordu.Salon cehennem yerine dönmüştü sanki.
"Korkma,güzelim.İyi olacak,iyi olacağız,sakin ol ve nabzına bak hadi Zeynep"dedi sakinleştirmek ister gibi.Zeynep titrek eliyle kardeşinin boynuna uzanmak istese de yapamıyordu.Bir anda yanlarında beliren adamla ona dönen Zeynep "Yıldırım,ona bak ne olur,bir şey oldu ses vermiyor"dedi korkuyla.Yıldırım Yazgı'yı tutup kucağına çektiği gibi dizine yatırdı.Nefes alıyordu,Yıldırım Allah'a şükürler ederken silahını atıp elini yüzüne hafif vurup"Yazgı,aç gözlerini,bak bana güzelim.Yazgı uyan!"diye sayıklıyordu.Zeynep dikkatle yatdığı yerden kalkmış güçlükle bileğine dokunmuştu kardeşinin.
"Çok şükür,çok şükür,Yazgı uyan ablacım ne olur!"
"Yazgı!" Yıldırım Zeynep'in üstündeki kırmızılığa bakıp o kanın kucağındaki kadının olmaması için her şeyini verebileceğini düşündü.Yazgı'nın yarası sağ omzundaydı,kurşun içeride değildi sadece sıyırmıştı ama derin sıyırmıştı,kan durmuyordu.Yazgı ise olayın etkisiyle baygınlık geçiriyordu.
Salondaki silah sesleri bir anda susunca yanlarına koşan Hızır bey ve Canan hanım kızlarını öyle görünce kahroldular.
"Kızım!"diyen kadın yere yığılırken Hızır bey son anda tutmuştu eşini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorluklardan Yıldızlara
Novela JuvenilYeraltı ve ölüm tanrısı Hades,güzeller güzeli Persephone'u gördüğü o ilk an artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır...