Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
üç gün sonra...
Dün akşamki toplantının ardından bu gün yine toplanmışlardı.Başta masanın lideri Hades vardı.Sağ tarafında sırayla Cenk,Boran bey ve Ozan oturuyordu.Kemal Ozansoy da can dostu masadan ayrıldıktan sonra o da Hızır reis gibi yerini oğlu Ozan'a bırakıp kendi köşesine çekilmişti.
Sol tarafta Altay,Asım bey ve İzzet ağa vardı.Yıldırım'ın karşısındaki koltukta da Orhan Marten oturuyordu.Bu sıralar gündemde olan konu çalınan silahlarla ilgiliydi.Nasıl olduysa her kesden gizli tutdukları deponun yeri öğrenilmiş bütün korumalar etkisiz hala getirilmiş ve silahlar hiç bir iz bırakılmadan alınmıştı.
"Ne yapacağız,Hades?"Boran beyin sesiyle Yıldırım düşüncelerini bir yana bırakıp gözlerini ona dikti.
"Ne yapalım,Boran? Adamlar hiç düşünmediğimiz bir şey yaptı.Kendi kendimize itiraf etmemiz zor olsa da kabul edeceğiz,"derin bir nefes alıp çenesini kaşıdığı elini koltuğun kenarına indirip "kaybetdik!"dedi dişlerini sıkarak.Her kes de aynı onun gibi sıkıntılıydı.
"Ne demek kaybetdik,abi?"Altay her ne kadar öfkeli de olsa sakin olmaya gayret ediyordu.
"Ben Zafer denilen adamla silahların millileşdirilmesi için anlaşma yaparken adamlar gelip bütün mallarımızı elimizden aldılar!"en çokda buna öfkeliydi,Yıldırım bir söz vermişti ama verdiği sözün arkasında duracak silahı elinde değildi.Masanın üretdiği silahlar aynı zamanda bütün mallar örgütün eline geçmeden direkt Türk devletine satılıyordu.
Zafer Karaduman ise,masayla iletişimde olan istihbaratın başındaki adamdı.Ve tam bir vatan hainiydi! Gerçi Yıldırım bunu isbat edece bir şey bulamamıştı ama emindi.
"Kaybetdik,Altay.Gücümüzü kaybetdik,itibarımızı kaybetdik,anlaşmayı da kaybetdik!"devam etdi.
"Anlaşma yaptık diyorsun da,Hades.Sen bir tarafta anlaşma yaparken diğer taraftan bütün mallarımıza el koyulması tesadüf mü yani?"Asım bey konuya dahil oldu.
"Değil.Zafer o saatde bilerek geldi ve şunu demek istedi,"Cenk sıkıntıyla iç çekip "eğer silahlar sizdeyse sizinle,yok HAN'daysa onunla yola devam ederiz.Yıldırım'ın kaybetdik demesinin nedeni de bu!"dedi.
"Bu deponun yerini kimler biliyordu?"Ozan merakla sorusunu sordu ve "yalnış anlamayın o Fuat'la Cevat biliyor mu onu soruyorum"diye de devam etdi.
"Yok,bizden başka bilen yok.Ben,Tayfun, Altay,Orhan ağa bir de Hades"diye yanıtladı Boran bey.
"Ozan şunun için soruyor,olurda bu yeri biri ağzından kaçırmış olamaz mı?"diye konuşmaya dahil oldu İzzet ağa ve "ayrıca unutmayın,o silahları limandan Eda Marten ve Yazgı Asrındağ alıp depoya götürdü.Deponun yerini onlarda biliyor"diye devam etdi.Yıldırım karısının adını duyunca siniri tepesine de vursa sakin kaldı.
