Tuana Naz Tiryaki'den
Verdikleri bütün dosyaları imzalayıp hepsini bir kenara yığarken, imzalamaktan parmağımın uyuştuğunu fark ettim.
Çağan oturmuş halının desenlerini inceliyordu.
Yağız ise benim imzaladığım dosyalara bakıyordu. Çağan bir anda ayağa kalkınca imzalamayı bırakıp ona döndüm.
"Ben çıkıyorum"
"Çağan saçmalama!"
Dedi Yağız, ayağa kalkıp onu oturtmaya çalışarak.
"Nereye gideceksin ki?"
Dedim.
"Metin'i bulmaya"
Dedi Çağan.
"Çağan bence de saçmalama hem nerden bulucaksın ki? Hem bulsan napıcaksın?"
Dedim tekrar.
"Nerden bulucağım bilmiyorum ama ne yapacağımı çok iyi biliyorum."
"Önce bir sakin ol"
Dedi Yağız koltuğa iterek oturtup.
"Sakinim abi ben"
"He aynen"
"Yağız, yukarda takım var mı?"
"Var, da niye?"
"Güzel. Çağan, gel benimle"
Yağız da peşime takıldı. İkisi de arkamdan yukarı çıktı.
"Nerde?"
"Şu odada"
Başıyla işaret ettiği kapıya yöneldim. İçeri girdiğimde yatağın altında büyük bir kutu vardı. Kutuyu boşluğa çekip açtım. Çelik yelek, mermi ve binbir çeşit silahla doluydu. Yeleklerin ikisini çıkarıp birini Çağan'a uzattım.
"Bu arada Yağız, bize de bu takımdan göndersinler, söylersin, bizim evdekinin her yeri kurşun"
"Tamam söylerim, de şu an nereye gidiyorsunuz"
"Metin'e."
"Tuni, saçmalama!"
"Yağız, Naz haklı."
Dedi Çağan.
Her zaman haklıyım, sadece sen karsi çıkıyorsun.
"Adamı vardır onun, 'hangi ekiple' gideceksiniz?"
Dedi Yağız dalgaya da alarak.
"İkimiz."
Dedi Çağan. Zaten Metin'i gebertmeye dünden hazırdı. Ben karşı dursam, gece biz uyuyunca bile tahmin ettiğim mekana gideceğini adım gibi biliyorum. Tek başına gitmesini de istemiyorum.
"Tamam siktirin gidin yol sizin amına koyim sonra da haberlerde 'iki ölü bulundu ve bunlar da ünlü Atilla Tiryaki'nin kızı Tuana Naz Tiryaki'yle, Fatih Can Ak'ın oğlu Çağan Efe Ak' diye görürüz artık."
"Yağız, yolumuza taş koyma, sen yardım edersen hiçbir sorun olmaz"
"Ben size nasıl yardım edeyim?!"
"İşin bilgisayar kısmı sende Yağız."
Dedim Yağız'ın omzuna elimi atarak. Üstündeki tişörtü çıkardı içine çelik yeleği giymek için...
Onu bunu boşver de, bu çocuk önceki hayatında Tanrı falan mıydı? Tövbe haşa, maşallah falan da, taşş yaniii...
Çok iyi lann... Off kafayı yedim iyice.. Tamam geçen gün pansuman yaptım falan da o zaman inceleyememiştim. Yağız'ın kulağıma fısıldamasıyla düşlerimden sıyrılıp Çağan'dan bakışlarımı aldım, yani çabaladım.
"İnceleme konusunda bu kadar iyiysen, seni buraya bırakalım, ben gideyim Çağan'la.."
Karnına vurdum. Omzundaki elimi omzundan çektim.
