Ellerim kalçasını yoğurdu. Dudaklarımız yetmiyordu ama ilerisine de gidemiyorduk. Sürterek temasımızı artırdığında inledim. Bir anda tıklanan kapı ile kucağımdan kalktı. Dengesini kaybedip masaya yaslandı. Ben de kendime gelip seslendim.
"Gel"
Kapı açılıp içeri Atilla Abi girdiğinde Naz yutkundu. Şu an o kadar zor tutuyordum ki kendimi..
"Efendim Atilla Abicim?"
"Aksama yemeğe Fatihe gidicez de haber vereyim dedim. Sizin haberiniz yokmuş Fatih öyle dedi"
"Ben gelmesem?"
"Sacmalama Naz-
"Saçmalama Naz-
Atilla abiyle aynı anda söylediğimiz şeyle güldük.
"Saçmalama Naz, Fatih özellikle Naz'ı bekliyorum dedi, ayıp olur şimdi"
"Tamam peki gelirim, ben odama geçeyim"
Sırıttım belli etmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Boğazımı temizleyip konuştum.
"Sonra uğrarım yanına, bir yere kaybolma"
"Yok, uğrama, ben eve geçeyim hazırlanayım, sonra da gelirim size"
"O da olur fark etmez"
"Prensesim"
"Babacım?"
"Öpmeden mi gidiyorsun?"
Naz gülümseyip babasının yanağına uzun bir öpücük bıraktı. Naz çıktığında Atilla Abinin sesiyle kendime geldim.
"Noldu paşam, kıskandın mı?"
Yüzüzümdeki salak gülümseyi silip toparlandım.
"Yok abi ne alaka?"
"Belli belli bizim oğlan, ne var aranızda?"
Yutkunup söyleyip söylememek arasında git gel yaşadım.
"Naz'dan dinlemeniz daha doğru olur Attila Abicim"
"Naz'dan da dinlerim ben merak etme, iki erkek konuşuyoruz oğlum işte, anlat"
"Ya.."
"Hım?"
"Seviyorum, yani Amerika'dayken, sürekli bir hesabına girip fotoğraflarını stalklıyordum. Aklıma gelip duruyordu en olmadik yerlerde. Sonra bir de beraber zaman gecirdikce emin oldum sevdiğime. Onun da beni sevdiğini biliyorum."
"Bak Çağan, seni severim ama, kızıma yapacağın en ufak yanlışta sonucunu hayal bile edemezsin"
"Merak etmeyin Attila Abicim. Ben Naz'ı gerçekten seviyorum. Öyle lafta değil. Bırakın ona yanlış yapmayı, yapanı pesinde köle ederim."
"Eyvallah Çağan, eyvallah.."
Odamdan çıktı. Olanları düşününce fark ettim.
"İsler ciddiye biniyor..."