Ayy 14'e layık bir bölüm olmadı ama olsun. Iki ya da üç bölüm içinde efsanee sahneler yazicam amaaa beklemeniz lazımmm
2 Gün Sonra
"Naz, hayır dönemezsin Istanbul'a falan!"
"Efe! Beni bir dinl-
"Tuana! Izin vermiyorum, gidemezsin!"
"Çağan! Dinler misin beni?!"
En son sustuğunda sakince konuştum.
"Bak ben, sosyal medyayı çok aktif kullanan bir insanken polisler takip etmeye başladığından beri bir bok yapmadım. Bu yeterince dikkat çekti zaten bir de üstüne ben Istanbul'dan ayrılıp Antalyaya geldim. Bu da yetmedi vuruldum hastaneye kaldırıldım. Sence bu yeterince beni suçlu durumuna düşürmez mi?"
Sustu çünkü haklıydım. Yağız devam etti.
"Sen burda bir hafta daha kalıp sonra Istanbul'a geleceksin. Polisin takibi bitene kadar da hic bir bok yemeyeceksiniz."
"Polisin takibi kaç ayda biter sizin haberiniz var mı?"
Dedi Çağan.
"Var. Ama mecburuz. O zaman daha kolay hareket ederiz çünkü. Ayrıca daha güçlü bir ekip ve plan kurmak için vaktimiz olur."
Dedim.
"Off... Tamam, ama bir şartla."
Dedi tekrar Çağan.
"Neymiş?"
Dedim yine ben.
"Çok. Ama çok dikkat edeceksin Naz"
Dedi bütün kelimeleri vurgulayarak. Haklıydı onu anlıyordum elbette ama benim planım hen daha sakin hem daha korunaklı hem de garantiliydi.
"Bir hafta sonra yanimda olunca sen korursun artık"
"Benim seni korumak için yanında olmama gerek yok ama hep yanındayım unutma"
Gülümsedim burukca. Çağan benim dert ortağımdı. Insan can dostum, suç ve dert ortağım dediği adama aşık olabilir mi? Ben oldum :)
1 Hafta Sonra
Bu ortamlara geri dönmek o kadar sure sonra iyi hissettirse de Efe'yle olmak kadar iyi degildi asla. Bir haftada bile kokusunu, bakışlarını, gülüşünü özlemiştim. Ona bağlanmaya başladığımı hissettim. Bu bağ beni yiyip bitirebilecek seviyeye gelmemeliydi.
Yarın Efe dönecekti bu akşam da kızlarla bara gidecektik. Üstüme mini bir elbise giydim.