4

1.5K 70 2
                                    



Barış'ın antremanlarından birindeydik. Beraber yemek yememizin üstünden yaklaşık 1 hafta geçmişti. Ona karşı önyargılarım vardı. Ama garip bir şekilde ufak da olsa samimi gelmişti. Yakın gelmişti.

"Selin!" Sese doğru döndüğümde Kazımcan'ı gördüm.

"Selam, naber?"

"İyi, geleceğini bilmiyordum."

"Öyle arada sırada uğruyorum zaten." Gözlerim arkaya kaydı. Barış içeriye giriyordu. Bir bana baktı sonra gözleri Kazımcan'a döndü. Yanımıza doğru yürümeye başladı.

"Ne konuşuyordunuz?"

"Öyle havadan sudan." dedi Kazımcan. Barış Alper gerilmiş miydi? Aman banane diye geçiştirdim.

"Eğer işiniz bittiyse eve giderken beni de bırakabilir misiniz?" diye sordum Barış'a dönüp. Kazımcan direkt lafa atıldı.

"Ben bırakırım istersen. Barışlar bu akşam kutlama gibi bir şey yapacaklar. Ben gitmeyeceğim biraz yorgunum." Barış'ın gözleri hızlıca Kazımcan'a döndü. Kaşları çatıldı.

"Yok kardeşim seni hiç yormayalım. Zaten Selin de benimle gelicek bu akşam."

"Ne?"

"Selin mi?" dedi.

"Aynen öyle." Barış bana döndü ve kaş göz yaptı. Ne diyorsun dercesine ellerimi kaldırdım ve gözlerimi belerttim. Bıkkın bir şekilde nefesini verdi ve benim kolumu hafifçe tutup kapıya doğru yürüttü.

"Napıyorsun be?" Sırıttı.

"Napıyorsun be mi? Yalnız senin deyiminle 'iş saatleri' içerisindeyiz şuan."

"Yaptığınız şey aşırı saçmaydı, ayrıca ne kutlaması benim ne işim olur?"

"Sana nasıl baktığını hiç mi görmedin?"

"Herkes sizin gibi değil."

"Ben biliyorum o bakışı."

"Kendinizden dolayıdır." diye sessiz bir şekilde mırıldandım. Kaşlarını kaldırdı ve kafasını biraz eğdi.

"Şimdi sessiz sessiz fısıldamayı kesip şu arabaya binebilir misin Selin?" demesiyle beraber kaşlarımı çatıp hızlıca arabaya doğru yürüdüm.

Küstah herif.

İkimiz de arabaya bindik ve beni evime doğru bıraktı. Tam binaya girecekken arkadan Barış'ın sesi yükseldi. Camdan bana doğru baktı.

"Akşam saat 9'da hazır ol gelip seni alacağım!" Basıp gitti.

Kutlama konusunda ciddiydi yani? Dudaklarım benden habersiz kıvrılmıştı. Hemen ağzımı yüzümü düzeltip içeriye girdim. Madem çağırmıştı bakalım gidecektik.

&

Bölümü oylarsanız çok sevinirim, umarım hikayeyi seversiniz.

thinking of you. / barış alper yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin