thinking of you. / barış alper yılmaz

12

Yazar ağzından:

Maç başlayalı yaklaşık yarım saat olmuştu. İki takımın da rekabeti üst düzeylerdeydi. Ayrıca taraftarların sesi maça daha çok heyecan katıyordu. Barış ayağına top gelmedikçe Selin'in olduğu tarafa bakıyor, top gelince gözlerini geri sahaya döndürüyordu.

İki takım da aşırı sert oynuyordu ama Barış için durum daha garipti. Sürekli Mert'in üstüne oynuyor, top onun ayağına gelince gücünü daha da arttırıyor, sarı kart yiyebileceği hareketler yapıyordu.

Son dakikalara doğru Fenerbahçe'nin attığı gol ile durum daha da kızışacağa benziyordu çünkü gol atmaya zamanları bile kalmadan maç bitmiş 1-0 yenilmişlerdi.

Mert'in sevinci sadece yüzünden okunmakla kalmıyor dışarıya da yansıtıyordu. Gelen kameralara yaptığı konuşmalar kısaca 'nasıl siktik' konuşmasıydı.

Tam farklı bir tarafa doğru yürüyecekken Barış da o tarafa gitti ve kramponuyla bacağının oraya sert bir şekilde geçirdi.

"Hassiktir lan ne yaptığını zannediyorsun sen?!" Mert, Barış gidecekken kolundan sertçe tutup önüne çekti. İki takımın da oyuncusu etrafına doluşmuştu, taraftar sesi artmış ayrı bir adrenalin katıyordu. Selin ise endişeyle yukarıdan onları izliyordu.

"Bebek misin oğlum sen ayağımız değdi diyoruz ya." Hiçbir şey o kadar sikinde değildi ki bu rahatlık hayra alamet değildi.

"Senin o ayağını sikerim!" Kerem öne doğru atılacakken Barış eliyle durdurdu.

"Ayağımı mı sikersin?" Mert sinirle başını salladı. Barış da başını sallayıp arkasına döndü. Tam ilerleyecekken beklenmedik bir anda geri dönüp Mert'in yüzünün ortasına yumruk attı.

"Şimdi de elim çarptı siksene lan!" İki tarafın da birbirine girmesi bir oldu. Selin ise hareketlenip çabucak olduğu yerden çıktı.

&

Kavga ayrılmıştı ama iki taraf hala birbirine bağırıp alevlendirmeye devam ediyordu. Bu soyunma odasına kadar devam etti. Soyunma odalarının önünde Selin bekliyordu.

"Mert!" diye bağırıp Barış'a kolunu çarparak yanından geçip gitti Selin. Mert'in burnunu kontrol ediyor, eliyle yüzünü avuçluyordu.

"Bana bakmayacak mısın Selin!" Korkuyla Barış'a döndü Selin.

"Seninle bir alakam yok benim." Bunu söylerken gözlerini açıp, başını iki tarafa sallıyordu.

"Korkuyor musun benden?!" Kerem dahil çoğu oyuncu Barış'ı soyunma odasına sokmaya çalışıyor fakat sokamıyordu.

"Korkmuyorum," Barış tam gülümseyecekken Selin sözüne devam etti. "öyle bir yerin bile yok bende. Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum Barış."

Barış duyduğu sözle darmaduman olmuş gözleri dolmuştu. Hiçbir şey hissetmiyormuş diye söylenmeye başlamıştı.

"Abi gel hadi içeriye geçelim lütfen." dedi Kerem. Selin çoktan Fener oyuncularıyla beraber soyunma odasına geçmişti.

"Hadi Barış hadi abicim." Berkan omzunu patpatlıyordu Barış'ın.

"Hiçbir şey hissetmiyormuş." Barış'ın tek dediği buydu. Sarhoş gibiydi.

"Abi duyduk biz onu zaten yeter!" Kerem'in söylediği şeyle sertçe ona döndü ve gözyaşları artık kendini bıraktı.

"Bana karşı hiçbir şey hissetmiyormuş lan! Hiçbir şey! Ben onun sayesinde bir fotoğrafına maça çıkıyorum o bana bir şey hiçbir şey hissetmiyor!" Kerem Barış'a doğru şok geçirerek döndü.

"Abi sen iyi misin amına koyayim?" Barış'ın artık konuşacak hali bile kalmamıştı. Soyunma odasına zar zor sokmuşlardı.

Evlere dağılırken az çok toparlanmış geriye sadece siniri kalmıştı. Tam evine geçecekken Kerem seslendi.

"Bugün ben de sana gelip oturayım mı biraz?" Barış kafasını salladı.

Eve geçtiklerinde Kerem ile biraz oturdular. Daha çok Kerem bir şeyler anlatıyor Barış dinliyordu. Zaten Kerem'in de amacı buydu, kafa dağıtmak.

Yaklaşık bir saat sonra Kerem kalktı ve kapıya kadar yürüdüler.

"Kardeşim ben gidiyorum artık sen de kendine dikkat et." Sarılıp sırtını patpatladı ve gitti. Barış Kerem'in arkasından kapıyı kapatıp geri kendini koltuğa attı.

Bir süre koltukta uzanıp ellerini yüzüne kapattı. Aniden kapının çalmasıyla ayaklandı ve kapıya doğru gitti. Kerem bir şeyini unutmuştur diye kapıyı direkt açtı.

Selin karşısında duruyor ve gözlerinin içine bakıyordu.

&

Oy ve yorum bırakmayı unutmazsanız çok sevinirimmm💗💗💗💗