IV.

411 65 42
                                    

Yazardan

(2 yıl önce)

" Adamın dükkanını bas eğer vermezse ne yapacağın sana kalmış." Demişti orta yaşlardaki adam.

Kafasını onaylar bir biçimde sallayıp odadan çıkmıştı Ferdi.
Bulaşmaması gerekiyordu ama istemeden de olsa bu işe sürüklenmişti bile.

Anılar çok yerinde değildi. Unutmak istiyordu.

Uzun bir yoldan sonra hedefe gelmişlerdi. Ünlü bir lokantaydı burası.
Yakın bir zamanda iflasın eşiğine gelen lokanta sahibi, Kartal dedikleri adamdan faiziyle borç almıştı.
Fazla süre geçmeden Kartal parayı istemişti. Plan buydu zaten. Düzelmesi için çabala, tam düzelmeden parayı geri iste.

Bu şekilde zor kullanma hakkını kendilerinde görüyorlardı. Millette fazla bir şey diyemiyordu.

Ferdi, iki adamla beraber kapıdan mafya misali giriş yaptı.
Zaten çalışanlar haftanın 3 günü gördükleri adamları tekrar görünce direkt patrona haber vermeye gitmişlerdi.

Ferdi ve diğer ikisi bir masaya otururken uzun holden her halinden gergin olduğu belli olan adam geldi.

"Paranın yarıdan fazlası tamam. Sadece ufak bir miktar kaldı. Eğer izin verirseniz-" diye gevelemeye başlayınca Ferdi elini kaldırarak susturdu adamı.

"Tamam. Daha fazla konuşmana gerek yok. Bu yaptığım iyiliği unutma. Kalan miktar için 3 hafta veriyorum. Zaten yaz sezonu açıldı çok zor olmaz toplaman." dedi Ferdi.

Zaten istemediği bir işti. Gönlü hiçbir şekilde böyle davranmaya el vermiyordu ama sert rolü kesmek zorundaydı.

Okutmasi gereken çocuklar olmasa buna kimse devam ettiremezdi onu.

"Teşekkür ederim, teşekkür ederim." Diye sayıkladı adam. Yanındaki çalışana işaret verip para dolu çantayı odasından getirtirdi.

Ferdi daha fazla durmak istemediği için hızla mekandan çıktı. Mesaisinin bitmesine az kalmıştı. Aceba Kerem okuldan gelmiş miydi?

Görüntüsünün aksine kafasından geçenler tam olarak buydu.
Ya ilerde onlara bu iş yüzünden zarar gelirse diye düşünerekten yürüdü arabaya doğru.

İlk fırsatta buradan sıyrılacaktı. Hem biraz toparlamışlardı kendilerini. Daha normal bir iş bulabilirdi. Tehlikeli olmayan...

Yol boyunca bunun gibi bir sürü şey düşünmüştü. Kafasındakiler karanlıktı. Tek bir aydınlık düşünce vardı: Arda.

Belli başlı hisler hissettiğinin farkındaydı. Bunu kabullenecek kadar olgundu. Ama yanlış kişiyeydi.
Nasıl gönlüne sızmıştı?

Büroya geldikten sonra parayı teslim etmiş, sonra da üzerini değiştirip evinin yoluna koyulmuştu.

Açık gördüğü ilk markete girerek evde olmayanları aldı. Dolabın önünden geçerken gördüğü Kinder pingui ona yine Arda'yı hatırlatmıştı.

Mahallede kavga vardı yine. Topluluğa yaklaşınca kahvenin cam çerçevesinin olmadığını gördü. Tanıdık olan bir yüze seslendi.

"Lan! İso. Noldu burda?" Diye sordu.

"Valla Volkan abi sinirlenmiş-" dedi.

"Hadi canım." Ne onu böyle sinirlendirmişti bilmiyordu ama ciddi bir mesele olduğu belliydi.

"Fener'e laf atmışlar abi."

Şimdi ona hak vermişti. Mekanı yakmadığına şükretmeleri lazımdı.
Mahalledeki herkes Volkan abinin tutkusunun olduğunu bilirdi. Kim böyle bir aptallığı yapmıştı ki?

Bir anda sesler tekrar yükselmeye başladı. Olan gür sesiyle Volkan abi;

"LAN SEN KİMSİN DE FENERBAHÇE GİBİ BİR SPOR KULÜBÜNE LAF ATIYORSUN LAN BEN ADAMI PARÇALAMAZ MIYIM!" 

"SANKİ Bİ BOK YİYEBİLECEN NEYİNE ARTİSTLİK YAPIYON ALLAH'IN KANARYASI!" Diye bağıran Muslera abiyle olay tam anlaşılmıştı.

Ferdi, Allah'ım ben nereye düştüm diye düşünürken aslında buranın bir sorun olmadığını farketti. Mahallesinin bu halinide seviyordu.
Huzurluydu.

KESİNLİKLE ARDA İLE İLGİSİ YOKTU.

iyi insan lafın üzerine gelir hesabı yan yokuştan Arda ve Semih göründü. Ferdi bir an düşündü. İki gözünün çiceğine ve kayinbiraderine(?) zarar gelebilirdi. Hemen önlerine geçti.

"Çok yaklaşmayın. Volkan abi burayı Karagümrüke çevirecek az kaldı." Diyince Semih olayı anlamış olacaktı ki karnını tuta tuta gülmeye baslamıştı.

Arda ise daha yakına girmek istiyor ve kısa boyundan dolayı rahatça görebileceği bir yer arıyordu.
Ferdi, çocuğu kolunun altına almıştı.

"Arda." Dedi.

"Efendim Ferdi abi?"

"Kinder pingui mi? Normal Kinder mi?" Diye sordu Ferdi. Memleket meselesi seviyesinde bir soruydu.
Ferdi'nin de bunu sanki aşırı önemli bir şeyi dinliyormuş gibi durması olayı daha komik yapıyordu.

"Abi pingui demeyen adam adam mıdır." Diyince Ferdi'nin yüreğine su serpilmişti.

Semih oradan atladı.

"Taklitler aslını yüceltir. Normal Kinder Kinder pinguiye çakar." Diyince pinguici iki genç bu vatan hainine  atabilecekleri en tehlikeli bakışı attılar.

Daha fazla polemiğe ihtiyaç duymadıkları için orada sohbet bitmişti.
.
.
.
(Günümüz)

"Yaşatmam onları." Dedi Ferdi.

Arda korkudan küçük dilini yutmuştu. Kimsenin görmeyeceğini düşündüğü için hiç bahane düsünmemişti.

"Abi." diyebildi sadece.

"Abini sikeyim. Oğlum sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Yemin ederim kederden öleceğim burda. Oğlum şu morluğa bak lan!"

Dışardan kendisiyle konuşuyormuş gibi görünüyordu.

Arda ise Ferdi ile ölüm kelimesi aynı cümle içinde geçtiği için deli gibi ağlama isteği geliyordu.Gözleri dolmuştu.

Ferdi, Arda'nın bu halini görünce hemen kendine gelmiş ve Arda'nın önünde diz çökmüştü.

"Arda'm korkma. Ben sana sinirli değilim. Ağlama yavrum." Diyip elini kendisine çekip parmaklarını öptü.

Arda daha fazla kendini tutamayıp ağlamaya başlayınca ayağa kalkıp sarılmıştı.

"Kurban olduğum ağlama." Dedi Ferdi.
Elini saçlarında gezdiriyordu sakinleşmesi için.
Rahatsız edici bir durum vardı evet. Ama şuan Arda daha önemliydi. Aslında iki durum da Arda ile ilgiliydi ama...durum içinden çıkılmaz bir şekle evrilmişti.

Arda biraz daha ağladıktan sonra sesi kesilmişti. Başı ağrıyordu. Ferdi de Arda ağladıktan sonra başının ağrıdığını biliyordu.

Onu yatağına yatırdı. Kendisi de yanına yattı. "Bu konuyu konuşacağız Arda. Ama şimdi değil." dedi Ferdi.

Arda beklenmedik bir şekilde kollarını Ferdi'ye dolayıp yüzünü göğsüne gömmüştü.

Transa girmiş bir Ferdi. Depar atan bir kalp.
Arda'nın bu sesi duymaması imkansızdı.

Aynı onlar gibi...

.
.
.

Günün 2. Bölümü

Allah'ın kanaryasi yerine kodumun kanaryası yazacaktim ama ayıp olur diye yazmadım😔

Burası daha çok Ferdi'nin geçmisi hakkında fikir sahibi olmamız içindi.

Hadi görürürüz.

AvenoirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin