Avenoir

XIX.

Yazardan

"Nereye sürelim Neymar?" Diye sordu Cris. Ormanın içinden geçerken etrafa hiç aydınlatmanın olmaması korkunç bir hava veriyordu. Neymar daha demin yaşadıklarının etkisinden sıyrılamamıştı.

"Ha, ne oldu?" Diye sordu kendine gelip. Sonra kafasını omzuna yaslamış uyuyan Ferdi'ye baktı. Cidden çok huzurlu uyuyordu. Belki de yıllardır içinde birikenleri de orada yanmaya mahkum etmesindendi bu yumusamış yüz ifadesi. Ferdi şuan uyusa da omuzlarından yılların yükü kalkmıştı.

"Çok masum uyuyor." Dedi içinden geçirdiklerini dışa vurarak.

Cristiano, Neymar'ın bu söylediğine güldü.

"Daha demin bir düzine insanı yakmamış gibi..."

Ferdi'ye bakan, asla böyle birisi olacağını bırak düşünmeyi aklımın ucundan bile geçirmezdi.

"Ferdi gelmeden önce bir yer ayarlamıştı." Dedi Neymar. Ferdi'nin telefonunu çıkarıp WhatsAppa girdi. Gizli saklıları yoktu zaten artık olması da imkansızdı. Daha demin tefeci bozmalarına racon kesmiş -arada onları da kesmiş- , koca bir adamı rehin almış ve onlar içerdeyken depoyu ateşe vermişlerdi.

Mesajlarda göz gezdirdikten sonra bir sohbete girip atılan konumu buldu, haritalardan açtıktan sonra da araba süren Cristiano'ya uzattı telefonu. Cristiano arabanın hızını kesip yolu ezberledikten sonra geri uzattı Neymar'a.

"Şarkı açayım mı?" Diye sordu Cris. Arabadakiler de ters ters baktılar.

"İstemeseniz de açacağım." Diyip arabanın radyosunu da gezmeye başladı. Birkaç şarkı geçtikten sonra bir şarkı da durdu ve direksiyondaki eliyle ritim tutmaya başladı.

"SENİ VİCDANIN AFFETSİN BENDEN AF BEKLEME." Herkes inanmıyormuş gibi Cristiano'ya bakıyordu. Haaland, arka koltuktan eğilip hafiften sesi kıstı.

"Cris...sen yarım saat önce bir arabayı havaya uçurdun." Dedi Haaland kaşları kalkık bir şekilde. Cris'te 32 diş sırıtarak "Nolmuşkine?" Dedi. Bunu demesiyle iç geçirerek önüne dönmüştü. Cris biraz manyaktı ama iyi çocuktu. Araba biraz sessizleşince Haaland,

"Jude ve Arda güvenle vardılar mı ki hastaneye?" Dedi tereddütle.

"Şimdi aramayalım. Girişleri falan yapıyorsa dikkat çekebilir." Dedi Neymar. Ayrıca arayamazlardı zaten. Sinyal bozuculardan dolayı çalışmazdı telefonlar.

haaland sadece kafa sallamakla yetindi. bir süre sonra kalacakları müstakil eve varmışlardı. neymar zorla da olsa Ferdiyi kaldırmış ve onun yatacağı odaya götürmüştü.

Yatakta sadece tek bir yere bakarak Ferdi,
Neymar...ben kötü birisi miyim?" diye sordu bir anda. sonra da yatağa uzanmıştı.

Neymar da düşünceli bir şekilde yaklaşıp üzerini örtmüştü arkadaşının. "iyi uykular Ferdi ." diyip kapıya yürümüştü. Vereceği cevabı her türlü yanlış yöne çekebilirdi bu kafayla. Neymar bütün ışıkları kapattıktan sonra yatağına geçti.
.........
Sabah olmuş Ferdi hala baygın gibi yatarken Jude'u aramışlardı. Çünkü kötü bir sonuç olması dahilinde Ferdi'nin ne yapacağını kestiremiyordu. Neyse ki aradıktan sonra endişelenmesine gerek kalmamıştı.

"Evet, yatışını sağladılar. Tam zamanında yetişmişiz. Doktor hipotermi geçirme tehlikesi atlattığını söyledi." dedi jude.

"İfade için çağırdılar mı peki?"diye sordu neymar.

"Hayır. Ama yakında geleceklerine eminim"

"Unutma jude. Seyahat ediyordun, birden arabanın ışığıyla dikkat çekti ve hastaneye getirdin." diyerek kurdukları senaryoyu hatırlattı. Jude da onayladı binlerce defa tekrar ettikleri cümleleri.