Final?

65 4 15
                                        

LÜTFEN TAMAMEN OKUYUN! ÇOK ÖNEMLİ!!
Aslında bu bir final değil, pes ettiğimle ilgili bir konuşma.
Size anlatamayacağım sebeplerden dolayı (Hayır, her yazar gibi bahane bulmaya çalışmıyorum. Ciddi anlamda sıkıntılar var.) kitabı yazmayı bırakıyorum. Kitabı silmeyeceğim. Ayrıca kitabı The Wattys'den çekeceğim. Hesabımı da aktif olarak kullanmayacağım.
Her neyse, bu bölümü yazma sebebim şu anki mevcut okucucularımı hayal kırıklığına uğratmamak.
Finali açıklayacağım çünkü kitabın bomba kısmı finali. Hatta kurguyu tamamen final üzerinden oluşturdum.
Bu noktadan sonra okuyup okumamak size kalmış.
Unutmadan, teşekkür etmek istiyorum.
Herhangi bir başarı elde edemediğimizi biliyorum ama olan okuyucularım benim için çok değerliler. Bir vote görünce tüm gün aptal aptal sırıttım, 40 küsür yorum olduğunu görünce ne yaptığımı siz düşünün.
Hepinize sonsuz teşekkür, SAHNE macerası 1K da bitiyor.
Finali tam olarak yazmadım, taslak şeklinde. Devam ettirmeyi ben de çok isterdim ama inanın yapabilecegim bir şey yok.
Tekrar teşekkürler, hepinizi çok çok özleyeceğim.
Çok uzatmadan finali vereceğim.
....
##Finalden bir önceki bölümün sonları##

Derin intihar edecektir, Doruk onun yanına gider ve "Sakın böyle bir şey yapma! Sadece bir gün kaldı! Dayan!" diye bağırır. Derin onu dinlemez ve "Bir adım daha atarsan eğer, kendimi buradan aşağı bırakırım!" diye yanıtlar.
Doruk birkaç adım geriler, Derin temkinli bir sesle "Neye bir gün kaldı?" diye sorar.
Doruk endişe içindedir.
"Bitmesine. Sakin ol, hiçbir şey göründüğü gibi değil!"
"Doğru, her şeyi benden sakladınız sonuçta!"
"Hayır anlamıyorsun! Görevimiz oydu! Bizi seni kandırmamız için tuttular!"
"Artık seni dinlemeyeceğim, beraberinde getirdiğin tek şey daha çok dert."
Ve Derin kendisini aşağı bıraktı.

##Final##

Derin ölmüştür.
Eğer Ayaz Buğra (O hikâyenin başında ölen sevimli Ayaz'ımız oluyor. Hanı Doruk onun hakkında "Göründüğü gibi biri değil" demişti.)'nın şirketine bakacak olursak, genel bir sevinç hakimdi. Ayaz Buğra sekreterine Hüseyin Kükrer'i aramasını söyledi ve ikisi telefonda konuşmaya başladılar.

"Deneyin bittiğini duydum Ayaz, bu doğru mu?"
"Evet efendim. Üstelik büyük bir başarı elde ettik."
"Güzel."
"Raporları yazmanız gerekiyor."
"Ne raporu?"
"Deneyin başarıyla sonuçlandığını üstlerimize açıklayacak raporlar."
"Kesinlikle benim mi yazmam gerekiyor? Konu hakkında detaylı bilgim yok."
"Siz yazmalısınız efendim. İsterseniz sizi aydınlatabilirim."

Ertesi gün saat üçte, Ayaz Buğra ve Hüseyin Kükrer konu hakkında konuşuyorlardı.

"Hipotez şu: 'Hayal kurmak şizofreni ile benzer bir etki taşır. Çok fazla hayal kuran kişi, zamanla gerçekle hayalleri karıştıracak ve intiharla sonuçlanabilecek ağır bir depresyona girecektir.'
Bunu kanıtlamak için 10'u kız, 10'u erkek olmak üzere aynı yaşta, aynı fiziksel durumda 20 deneği onlar için tasarladığımız ayrı bir dünyaya koyduk. 5 yaşına kadar sürekli hayal kurmaları gerektiği söylendi, ardından aileleri gözleri önünde katledildi. Sıradaki aşamada onlara verilen görev doğrultusunda 20 yaşındayken bir maceraya atılmaları gerekiyordu. Bu aşamaya gelmeden 2 denek intihar etti, ikisi de kız. Ardından Doruk Güven, Duru Ece Ercan, Leonard Smith, Zachary Smith ve ben; onlara bir umut vererek yola koyulduk. Kısa sürede deneklerin çoğu intihar etti. Son bir haftaya kadar beş denek -iki kız ve üç erkek- kalmıştı. İki gün önce iki kız, dün de bir erkek yaşamına son verdi ve kalan son bir kişi de bu açıklamaları duyduktan sonra kalp krizi geçirdi. Yani tam bir başarı elde ettik."
"Ahahhaha, yönteminizi sevdim. Açıkçası bir daha hayal kurmayacağım, bu beni ürkütüyor, ahahahha! Kısa süre sonra rapor işini hallederim."
Ve bu deneyden geriye sadece Ayaz Buğra'nın ve Hüseyin Kükrer'in tatmin olmuş yüz ifadeleri kaldı.
.........
Pekala, işte final yaptım!
Size sorularım var.
Kitabı bırakmam konusunda ve final hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ne olur bu iki soruyu cevaplayın, benim için çok önemli. Kafanıza takılan her şeyi sorabilirsiniz, hepsi cevaplanacaktır.
Sonsuz Sevgiler ve kucak kucak öpücükler, hepinizi çok seviyorum.
Hoşçakalın.

SAHNE (#Wattys2015)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin