"Sen gerizekalı mısın Kenan?!"
Arda sinirle çenesini ovalarken yatağında bağdaş kurmuştu, sinirinden gözü seğiriyordu. "Şimdi mi söylenir böyle bir şey?"
"Bunu mu giyeyim yoksa şunu mu?"
Arda'nın lafları Kenan'ın çok da umrunda değildi, kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı. Sanki bugün hiçbir şey olmamış gibi davranıyor olsa da içi içini yiyordu. Gülümsemeye çalışırken önce sağ elindeki askılı tişörtü sonra da sol elindeki oversize tişörtü üstüne tuttu. Arda söylenmeye devam ederken yüzünü buruşturup ikinci gösterdiği tişörtü işaret ettiğinde Kenan vakit kaybetmeden üstüne geçirmişti.
"Ben de geleceğim, seni tek yollamam."
Arda yatağından kalkıp hemen pijamalarından kurtuldu, lacivert şortunun üzerine beyaz bir tişört giyip cüzdanını ve telefonunu cebine atmıştı.
Kenan, Arda'nın neden gelmemesi gerektiğine dair sebepler sunarken dostu ise banyoda bağırarak bunların geçersiz olduğunu savunuyordu. Kenan kaçmak için hemen ayakkabılarını giyse de Arda çoktan onu geçip kapıya bariyer gibi dikilmiş bir yandan da çantasını karşısındaki bedenden uzakta tutmaya çalışıyordu. Bir süre başarılı olsa da sonunda uzun olanın bağırmasıyla göz devirip önünden çekilmişti.
"Arda! Çocuk musun nesin ya..."
İkisi kavga ederek okulun yolunda ilerliyorlardı. Yolu yarıladıklarında Arda elindeki çantayı istemeye istemeye Kenan'a geri verdiğinde aynı çantayla sert bir darbe yemişti.
"Lan niye vuruyorsun!?"
"Semih'le date'e çıkıyoruz, sen niye geliyorsun?!"
Kısa boylunun gözleri irileştiğinde Kenan hızlıca etrafı kolaçan etti, bıkkın bir nefes verip çantasını tek omzuna takarken öğlenki olaylar olmamış gibi rol yapmanın verdiği sıkıntıyı gözardı ediyordu.
"Bilmiyorum farkında mısın ama gerçeklikten kopuyorsun Kenan." Arda göz kontağını kesip önüne döndü, tek elini saçlarından geçirdi sinirle. "Bütün gün götünü topladık, şimdi bir de date derdine mi düştün sen amına koyduğum."
"Bize saldırdılar, hem Semih yanımdaydı-"
"Kenan saçmalama!" Arda'nın sesi yükselirken Kenan işaret parmağını kendi dudaklarına bastırmıştı sessiz olması için ama kumral oğlanın pek de umrunda değildi.
"İri yarı çocuk alt tarafı kafasına bi' bardak yedi diye nasıl saatlerce baygın kalır, sence normal mi?"
Kenan hatırladıklarıyla kötü hissetti, hiçbirini kendisinin yaptığına inanmak istemiyordu. Bir yandan da Arda'nın dedikleri mantıklı geliyordu, hem kendisinin hem de Semih'in ölmesi gerekiyorsa neden baştan baygın çocuğa saldırmamışlardı? İkiye karşı tekti, bir şekilde alabilirlerdi. İçine şüphe düşmüştü.
Asık suratıyla Arda'ya sokulduğunda kısa oğlan başta onu itse de sonradan kolunu sırtına sarmıştı. Birbirlerini kaybetmekten ölesiye korkuyorlardı, ama buna rağmen gülüşe gülüşe okulun arka kapısından içeri girdiler.
𖦹
"Saat onu geçmiş, gitmiş midir ki?.."
Kenan hızlı adımlarla yüzme havuzuna doğru ilerlerken bir yandan da her ihtimale karşılık etrafını kolaçan ediyordu. Arda'yla ayrılalı aşağı yukarı beş dakika olmuştu. Elini çantasına atıp anahtarlarını çıkarmış, avcunın içinde sıkıca tutuyordu.
Yüzme havuzunun kenarına çekilen şezlongları ve küçük sehpayı gördüğünde adımları yavaşladı. 'Cidden beklemeden gitmiş mi Semih?' diye düşünmüştü. Sessizce ilerlerken birden omzuna sıkıca tutunan elle birlikte arkasına döndü, avcundaki anahtarla kendimi korumaya karar vermişti ki havaya kaldırdığı elini indirmek zorunda kaldı. Gördüğü tanıdık yüzle birlikte derin bir nefes vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yandere simulator | kensem ✓
Fanfictiongünlerden bir gün, kenan yıldız bir video oyunu satın alır. (tetikleyici içerik!! kan, korku, şiddet) kenan yıldız & semih kılıçsoy arda güler & ferdi kadıoğlu 2024 | © spreadmydementia minific (hikâyede geçen bütün olaylar hayal ürünüdür. bahsi geç...