yandere simulator | kensem ✓

15: i'm the one in love (final)

"Aşkım niye kaçıp duruyorsun? Vursana adama."

Semih kahkahalarla gülerken Kenan çatık kaşlarıyla bölüm sonu canavarını yenmeye çalışıyordu. Beklenmedik bir saldırıyla panik yaparak koltuğun tepesine çıktı. "Hay sikeyim ya!" Sürekli aynı tuşa basarak yuvarlanmasına neden olduğu sarı saçlı karakteri bir süre sonra ölmüştü. Elindeki konsolu sinirle bir kenara bıraktı.

"Kolayda mı açsaydın oyunu acaba Kenan'ım?"

Kenan, Semih'e ölümcül bir bakış attığında sarışın olan ağzındaki hayali fermuarı çekip susmuş ve surat asıp kollarını göğsünde kavuşturan sevgilisini kollarının arasına almıştı. Kumral oğlanın üzerine uzanıp yanağına ufak bir öpücük kondurmuştu.

"Çok heyecanlanıyorsun, tüm tuşlara bir anda basmaya çalışıyorsun fark etmeden."

İstemeden kendine güldü yeşil gözlü oğlan, Semih'in kollarının arasına iyice yerleştiğinde ikili bir süre tatlı tatlı kucaklaştı, daha sonra kalkıp oyunu kapatmıştı.

"Canım?" Sarışın oğlan, başını göğsüne yaslayan bedene baktı, saçlarını nazikçe sevmeye başladı. "Efendim balım?"

"Hayatımda olan en güzel şey sensin, her şey için teşekkür ederim."

Kenan başını kaldırıp uzanmış ve sevgilisinin yanaklarına uzun öpücükler bırakmıştı kokusunu içine çekerken. Geri çekildiğinde Semih ellerini hemen onun yanaklarına getirmişti

"Bir anda nereden geldi böyle tatlı sözler?" Gülümserken kendi burnunu onun burnuna sürttü, onu çok seviyordu.

"Bugün ikinci yılımız ve geriye bakınca..." İstemeden iç çektiğinde sarışın oğlanın saçlarıyla oynamaya başladı, yüreklerinde alevlenip duran sevgileri bedenlerini sıcacık etmişti. "Zor zamanlar atlattık ama sonunda birlikteyiz, mutluyuz." Semih tek ellerinin parmaklarını birbirine kenetledi ve yaklaşıp dudaklarını birleştirdi.

Uzun ama masum bir öpücüğün ardından salonlarını sadece gülüşleri kapladı, koltukta uzanıp anılarından söz ediyorlardı. Kenan'ın gözü duvardaki saate iliştiğinde kendisine gülen sevgilisini bırakıp aceleyle üstünden kalktı, etrafa bakınırken sarışın oğlan gülümseyerek onu izliyordu.

"Çok sıkıldım, hadi hazırlan da dışarı çıkalım."

"Nasıl sıkıldın- Kenan, beklesene!"

Kenan koltuktan kalktığı gibi yatak odalarına koşmuştu, ne olduğunu anlayamayan Semih ise çaresizce peşinden gitti. Yatak odalarına girdiğinde Kenan çoktan yatağa bir dünya kıyafet yığmıştı.

Olan biteni kaşları havalanmış şekilde kapıya yaslanmış izliyordu. "Ne oluyor ya?" Çaktırmamaya çalışıyordu ama içten içe tahmin edebiliyordu ne olduğunu da, Kenan'ın yüzük kutusunu bulmamış olması için dua ediyordu sadece.

"Lunaparka gideceğiz demiştin, gidelim hadi."

"Yorgunum demiştin ama-" İçeri adımlayıp şifonyerin önünde durduğunda Kenan eline yatağın üstünden kaptığı siyah pantolonu ve beyaz polo yaka tişörtü tutuşturmuştu.

"Olsun aşkım, yarın da dinleniriz hafta sonu zaten."

Kenan konuşurken çoktan üstündekilerden kurtulmuş, hem haki yeşili oversize tişörtünü ve koyu renkteki baggy jeanini giyiyor hem de Semih'i sululuk yapmayı bırakıp giyinmesi için uyarıyordu.

Semih asker selamı verip hemen sevgilisinin verdiği kıyafetleri giymeye koyuldu. Yirmi dakika içinde hazır olup hem de etrafı toplamışlardı. Kumral oğlanın dudağına ufak bir öpücük kondurduktan sonra birlikte kısa süre içinde evlerinden çıkmışlardı.