selam dostlar, nasilsiniz?
bolume baslamadan uyari yapmak istedim: bu bolumde kan, siddet, korku ogeleri diger bolumlere kiyasla biraz daha fazla
uzun bir kombatin oldugu bolum, eger okumak istemezseniz iki tane spiralin oldugu kismi atlayabilir veya bolumu direkt gecebilirsiniz!!
𖦹
Kenan koridorda hızla doğrulurken bir anda dışarıdan gelen gök gürültüsüyle yerinde sarsılmıştı. Sanki şu an içinde bulunduğu talihsiz durumu anlatır gibi bir anda hava da kapatmış, yağmur başlamıştı. Pencereye çarpan her bir damla sesi yeterince berbat olan bu atmosferi daha da ağırlaştırıyordu. Sabah uyandığında içinde bir yerlerde kötü bir his vardı Kenan'ın, ama bunun bu kadar korkunç olacağını tahmin edemezdi.
Kapana kısılmıştı.
𖦹𖦹
Barış'ın elinde yer edinen yeni bıçağı koridorun loş ışığında tehlikeli bir şekilde parlarken beyninden vurulmuşa dönmüştü Kenan.
Resmen Barış'ın eline yoktan yeni bir bıçak var edilmişti.
Hızla kendini geriye atıp yerdeki bıçağa uzandığı o anda Ernest elindeki satırı eğilerek ona doğru sallamış ama başarısız olmuştu. Can havliyle öldürücü darbeden kaçan Kenan çoktan ayaklanıp ikiliden uzak ama tam ortalarındaki yerini almıştı.
Barış, Kenan'a doğru adımladığında kumral oğlan yutkundu, sarışının gözlerinde daha önce görmediği bir vahşiyet vardı Konuştuğunda çıkan bozuk sesi yüzünden kaskatı kesildi. İsmail'in sesi Barış'ın sesine karışmış gibiydi.
"Seni buraya kadar getirdik Kenan," Kendisine doğru adımladı sarışın, elindeki bıçağı hızlı bir hamleyle çevirmişti. "Arkadaşların olmadan ne yapacaksın?"
Göğsünün daraldığını hissediyordu Kenan, sanki duvarlar üstüne doğru geliyordu. Kurtulmak için yüzleşmekten başka çaresi kalmamıştı.
Üstüne doğru adımlayan Barış yüzünden geri çekilme ihtiyacı duyuyor ama arkasındaki etten duvar yüzünden kıpırdayamıyordu. Paniğin getirdiği sıcaklık tüm vücuduna yayılırken arkasında kalan Ernest'e kurban gitmemek için dua ediyordu Kenan.
"İsmail'i yedin değil mi orospu çocuğu!"
Barış Alper'in yüzündeki sırıtışı büyüdüğünde Kenan elindeki bıçağı sıkmıştı. Saniyeler içinde Barış'ın üzerine atıldı, ama bu hareketi kendisinden daha yapılı olan Barış'ı sadece bir iki adım geriye itebilmişti. Barış hızlı bir şekilde dengesini tekrar sağlarken elindeki bıçağı üstünden ittirdiği Kenan'a doğru savurdu. Arsızca dudaklarını yalamıştı.
"Şimdi de seni yiyeceğim!"
"Siktir git! Yamyam!"
Havaya kaldırılan bıçaktan bu kez kurtulamadı Kenan, bıçak omzuna saplanmadan saniyeler önce elinin tersiyle Barış'ın bileğine vurup ve bıçağı ondan almaya çalışmış ama başaramamıştı. Omzuna giren bıçakla acı dolu bir çığlık koptu dudaklarından. Tek eli bıçağın olduğu yere giderken Barış'ın yüzüne indirdiği yumrukla tekrar yere düşmüştü Kenan, burnunun kanadığını ağzına gelen kanla anlayabiliyordu.
"Kavga etmekten bihabersin, çok sıkıcı."
Ernest'in sesi kulaklarına ulaştığında ona bakamadı bile Kenan, zemindeki belli belirsiz gölgeleri izliyordu kalkmaya çabalarken. Bu kez kendisine doğru gelen beden Ernest'ti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yandere simulator | kensem ✓
Fanfictiongünlerden bir gün, kenan yıldız bir video oyunu satın alır. (tetikleyici içerik!! kan, korku, şiddet) kenan yıldız & semih kılıçsoy arda güler & ferdi kadıoğlu 2024 | © spreadmydementia minific (hikâyede geçen bütün olaylar hayal ürünüdür. bahsi geç...