"Gözlerimi kaşıkla oysalardı da o götü görmeseydim keşke..."
Arda sızlanırken Kenan bıkkınlıkla yerinden kalkıp hâlâ yatağında oturan bedene doğru yürüdü. Çocuğun alnına avcunun içiyle vurduktan sonra da hiçbir şey olmamış gibi çantasını toplamıştı.
Yataktaki kumral oğlan yüzünü buruşturup hızlıca giyindi, normalde renkli giyinmeyi çok sevse de göze batmamak için siyahlara bürünmüştü bugün. Bu, bir nevi tuttuğu yasın işaretiydi. Dünkü baskının yası.
Arda giyinirken Kenan da işini bitirmiş, aynanın karşısına geçmiş üstünü düzeltiyordu. Arda'yla göz göze geldiğinde oflamıştı, bombardımana tekrar başlayacakken Kenan sözünü kesti.
"Barış'ın götü olmasını geçtim sanki daha önce hiç görmediğin şey-"
Arda'nın bağırışıyla birlikte Kenan korkup ondan biraz daha uzaklaştı. Arda Güler bir erkek götü gördü diye ilk kez karalara bağlamıştı.
"Görmediğim şey tabii!" Ellerini saçlarının arasından geçirip sinirle karıştırdı, gözü saate takıldığında aceleyle yerinden kalktı. Gömleğinin açık kalan düğmelerini de iliklerken hâlâ bağırıyordu. "O gulyabaninin götünü ben ne yapayım? Çakma sarışın-"
"Of Arda... Öldün bittin be!"
Kenan sırt çantasını toparlamayı bırakıp yakınındaki yastıklardan birini kaptığı gibi Arda'ya fırlattı. Yüzüne yastığı yiyen Arda, kumral oğlanın göremeyeceği bir açıya geçip el hareketi çekti ve ceketini çıkardı. Tek elini yüzüne doğru sallayıp soğuk hava yapmaya çalışırkenayağa kalkmış ve çantasını tek omzuna takmıştı.
"Hadi gidelim, kaçış yok artık."
"Rezilsin Arda, rezil..."
Kenan da çantasını taktıktan sonra kafasına yediği şaplakla sustu. İkili, kavga ede ede evden çıkıp yola koyulmuştu. Yol boyunca Arda'nın serzenişlerini dinlemekten sıkılmış olan Kenan artık teselli vermeyi ve teori üretmeyi bırakmıştı. Okula gelene kadar Arda kendi kendine konuşmuştu.
"Gecenin bir vakti okulda niye sevişiyorsunuz amına koyduklarım?! Hayır bir de o ikisi ne alaka? Ağzınızı yüzünüzü sikeyim ya... Bizi ayakta uyuttular!"
Dün İsmail ve Barış Alper peşlerindeyken oradan nasıl kaçtıklarını anımsayamıyordu bile Kenan. Silkelenip kendine gelirken susması için yanındaki bedenin omzuna vurdu. Arda'nın bitmek bilmeyen acısını anlamlandıramamıştı.
"Bağırmasana gerizekalı."
"Ketenpereye geldik diyorum, anlaman mı sıkıntılı Kenan? Semih de bizi uyutuyor."
Arda dün geceden sonra -yaklaşık 8 saat içinde kendi olmamak için elinden geleni yapmıştı. İmza modeli olduğunu düşündüğü renkli kıyafetleri yerini siyaha bırakmıştı. Kıvırcık oğlana bir adım daha yakın hissettiğini kendine itiraf etmekten epey çekiniyordu. Üzerindeki siyah kot ceketinin düğmesiyle oynarken sakıncalı kimse var mı diye etrafa bakındı.
Yollanan mesajları aslında Semih'in attığını, ve onun oyundan çıkıp gerçekliğe dönebildiğini gösterdiği için Ferdi'ye sonsuz teşekkürler ediyordu içinden Arda. Ne kadar dil dökse de Kenan'ı inandıramamıştı, orası ayrı.
"Semih'i sevmemen ona bok atabileceğin anlamına gelmiyor."
Sabahtan beri hiçbir yerde Semih'i görememenin verdiği bir huzursuzluk vardı Kenan'ın üzerinde. Kenan, sarışına karşı olan hislerini gündem güne kabul ettikçe Arda daha da geriliyordu. Tam ağzını açmış laf söyleyecekken onlara doğru yürüyen Ferdi'yi görünce sustu, çantasını banktan alıp yavaş adımlarla uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yandere simulator | kensem ✓
Fanfictiongünlerden bir gün, kenan yıldız bir video oyunu satın alır. (tetikleyici içerik!! kan, korku, şiddet) kenan yıldız & semih kılıçsoy arda güler & ferdi kadıoğlu 2024 | © spreadmydementia minific (hikâyede geçen bütün olaylar hayal ürünüdür. bahsi geç...