on iki

154 17 53
                                    

11 Aralık, 2023

kimse bilmesin nerde olduğumu,

sorarlarsa öldü dersin.

eğer ki hayal kırıklığı bir insan olsaydı şuanlık Gökalp olabilirdi. ne zaman başladığını anlamadığı duygularını durdurmak için geç olduğunu farketmesi içinde bir boşluk bırakmıştı. bu kadar geç anladığı için aptallığına lanet okuyordu şimdi.

Kutaya karşı olan bu duyguları içinde kabarıp büyüyor, hisleri onu sıkıştırıyordu. bu güne kadar farkında değildi, ta ki sarışının birkaç saat önce başka birinden hoşlandığını söylemesine kadar. ilk önce inanamamıştı, daha sonra kabullenmişti içindeki hüzünle. kabullenmesiyle daha da büyüyen bu hayal kırıklığı şimdi canını aşırı derecede sıkıyordu.

belki de bir elektrik akımıydı, belki gerçekten uykusuzdu, belki sadece yanılgıydı. öyle olmasını ummaktan başka hiçbir şey gelmiyordu elinden.

masada yanında oturan arkadaşları da onun keyfinin olmadığının farkındaydı. çünki siyah saçlı çocuk görüştüklerinden beri elini yanağına yaslayıp derinlere dalmıştı.

Pelin elini siyah saçlı dostunun omzuna attı kendine çekerek. "kuzum birşey olmuş mu diye sormayacağım. olmuş zaten, o belli. söyle bakalım ne oldu."

Gökalp kızıl saçlı kızın her zamanki anaç tavrına gülümsedi.

"yok birşey güzellik, canım sıkıldı öyle." birşeyler kesinleşmemiş anlatmak istemiyordu kimseye. elbette arkadaşlarına güveniyordu, hiçbiri homofobik değildi. sadece şuanlık içinde tutsa daha iyi olurdu.

tam o an görüş açısına giren çocukla irkilerek yerinde dikleşti. Kutay ona gülümseyerek arkadaşları ile birlikte onlara uzak kalan masaya doğru ilerledi. gözünü ondan çekemezken kafasını sallayıp kendine geldi.

cidden ondan hoşlanıyor muydu yani? şaşırmasının sebebi Kutayın erkek olması değildi. çok önceden farkındaydı biseksüel olduğunun. erkeklerden cinsel olarak etkileniyordu, bunda olağan dışı birşey yoktu. sadece şimdiye kadar hiçbir erkekten romantik olarak hoşlanmamıştı. hiçbir erkek kalbini hem heyecan, hem ısı hemde hayal kırıklığıyla doldurmamıştı ki şimdiye kadar. şaşkınlığı ve çaresizliği bu yüzdendi Gökalp'ın.

Kutay başka birinden hoşlanıyorken ondan hoşlanmamalıydı. evet kesinlikle olmazdı, başkasından hoşlanan birine tutulamazdı öylece. kendini kesinlikle geri çekmeliydi Gökalp.

fakat ikiside aynı odada kalıyorken ne kadar mümkündü ki bu?

arkadaşları hararetli bir şekilde sohbet ederken o bakışlarını yeniden sarışın çocuğa çevirdi. elleriyle konuşarak birşeyler anlatıyordu heyecanla. arkadaşlarından biri de onunla konuşmaya başlarken kahkaha attı elininin tersini ağzına kapatarak. Gökalp'ın kaşları istemsizce çatıldı bu hareketle.

onun utandığı için gizlediği tavşan dişlerini seviyordu. şimdi elinde olsa geçen seferki gibi elini ağzının üstünden çekerek dişlerinin ve gülüşünün çok güzel olduğunu fısıldamak isterdi kulağına doğru. nasıl tepki vereceğini çok iyi bildiğini farkedince kalbi sıcacık oldu.

"Gökalp sana diyoruz hayvan herif! nereye dalıp gittin öyle?" bilmem kaçıncı kez ona seslenen arkadaşı ile sonunda aklını başına toplayıp dikkatini topladı. anında ensesine yediği tokatla kısık bir küfür mırıldandı siyah saçlı çocuk. kızgın bakışlarını ona vuran diğer yanındaki Tuğkana çevirdi.

"ne istiyorsun amına koyayım ya?" sinirle söylendi Gökalp. Tuğkan çenesindeki kirli sakallarını kaşıdı tek kaşı havalanırken.

"kime, neye daldın bu kadar diyoruz beynine sıçtığım. sınav sonuçlarının nasıl olacağından bahsediyoruz sabahtan beri ama sende gık yok." Tuğkan en yakın arkadaşlarından biriydi, elbette anlamıştı derdinin can sıkıntısı olmadığını. bu yüzden dikkatini dağıtmasına yardım etmek istiyordu.

Gökalpı çok iyi tanıyordu. eğer anlatmak istemiyorsa gebersede anlatmazdı. zamanı gelince ilk ona gelirdi zaten. bu yüzden onu zorlamadı ve sohbetlerine zorla katılmasını sağladı Tuğkan.

"cidden kesinlikle kalacağım son sınavdan. zaten başım ağrıyordu, iyice batırmışımdır." Gökalp sıkıntı ile konuştu.

"çok zordu ama amına koyayım. adam gavura sorar gibi sormuştu soruları." Erdem'in büyük hararetle söylediklerini hepsi onaylamıştı.

Gökalp canının sıkıldığını hissetti. yalnız kalmak ve düşünmek istiyordu. bunun ona iyi geleceğini biliyordu. hep iyi gelirdi.

yerinde doğrularak arkasına yaslandı sandalyede. "gençler bana müsade. gidip biraz uyuyayım, kendime gelirim hemen. sonra haberleşiriz."

Pelin gülümsedi ona hafifçe. "haber vermeyi unutma, neler olduğunu da en kısa sürede duymak istiyorum. görüşürüz kuzum. " yerinden kalkmadan sarıldı siyah saçlı çocuğa. Gökalp gülümseyerek kafasını okşadı endişesi bakışlarından belli olan kızın.

doğrulurken bakışları yeniden sarışın çocuğu buldu. onunda gözlerinin kendi üzerinde olduğunu görünce afalladı kısa süreliğine. iki saniye bakışmanın ardından yeniden kendine geldi ve büyük adımlarla uzaklaştı oradan.

ve şimdi içinden geçen tek bir cümle vardı mavi gözlü çocuğun.

"sikeyim, sanırım ondan hoşlanıyorum."

sikeyim, sanırım ondan hoşlanıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


sikeyim, sanırım ondan hoşlanıyor

nasıldııı?

kimse dokunmasın yalnızlığıma

ben biraz sen hastası | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin