on sekiz

118 16 53
                                    

24 Aralık, 2024

elin elime değdiği an olay olur,

ama hiç kolay olmaz güzelim,

bilirsin, ben biraz sen hastasıyımdır.

Tuğkan'ın dairesine girerken iki gençte bunu beklemiyordu. Gökalp belki Tuğkan'ın ona kaş göz yapmasından anlamalıydı. fakat nereden bilebilirdi ki?

anlaşılan diğerleri de şaşkındı bu duruma. çünkü Devran salondaki koltukta diğerleri ile birlikte oturup sohbet ediyordu. Gökalp kendine gelerek boğazını temizledi.

bakışlar anında ikisine çevrilirken Gökalp kendini teskin etmeye çalışıyordu. 'rahat ol Gökalp, rahat ol. Kutay ilişki istemediğini söyledi zaten.'

Pelin gülümseyerek yerinden kalktı ve kısaca sarıldı siyah saçlı çocuğa. Kutay'a da aynı şekilde gülümseyerek selam verdi.

herkesle selamlaştıktan sonra Gökalp koltukta Pelin'in yanına oturdu. Kutay da diğer koltuktaki Murat ve Oğuz ikilisinin yanına attı kendini.

mavi gözleriyle Kutay'ın ifadesini ve hislerini anlamaya çalışarak yüzünü inceledi Gökalp. sıradışı herhangi birşey yoktu. Kutay hiçte heyecanlanmış gibi durmuyordu. bu onu biraz da olsa rahatlatmıştı.

kısa bir an sessizlik olurken içeri elindeki atıştırmalıklarla Tuğkan girdi. Gökalp'a kısa bir bakış attı daha sonra. "Gökalp kardeşim gel de diğer şeyleri getirmeme yardım et."

Gökalp onun ne yapmaya çalıştığını anlayarak ayağa kalktı ve ardından mutfağa girdi. Tuğkan tezgaha yaslandı ve sıkıntıyla nefes verdi. Gökalp bozulmuş sinirleriyle ellerini saçlarından geçirdi. "Devran'ın burada ne işi var lan?"

Tuğkan da aynı sıkıntıyla cevap verdi. "inan benim de haberim yoktu. sanırım Muratlar çağırmış, Kutay'ın ondan hoşlandığını anlatmışlar sanırım. aralarını yapmak için yapmış olmalılar. yoksa davetsiz bir misafiri neden getirsinler amına koyayım?" bu cümlelerle siyah saçlı çocuğun içine iyice öküz oturdu.

"sikeyim ya." sinirle mırıldandı. daha sonra kendini sakinleştirmek amacıyla derin nefes alıp verdi. dolaptan içkileri çıkaran Tuğkan ona yandan bir bakış attı. "sadece bir hoşlantı diye zırlıyordun geçen. buradan bakınca hiçte öyle durmuyor şimdi."

ona göz devirse de haklı olduğunu biliyordu Gökalp. Tuğkan'ın elinden birkaç içki şişesi kapıp odaya geri döndü. odaya girince içinden yeniden koca bir siktir çekti. Devran Kutay'ın yanında oturuyordu şimdi. evet, Kutay'ın yanında oturuyordu!

gerçi düşününce ikisini de suçlayamazdı. sonuçta Gökalp Kutay'ın oda arkadaşından başka biri değildi ki. o kimdi ki Devran'a sinirlene, Kutay'a kalbini parçalamış gibi hüzünle baka?

içki şişelerini masaya bırakırken az önceki yerine yerleşti. gözünü önündeki koltuğa çevirmemek için cebindeki telefonunu çıkararak dikkatini dağıttı.

Tuğkan'ın odaya girmesiyle dikkatini ona yöneltti. bu sırada sarışın çocuk ona hiç bakmayan siyah saçlıyla huzursuz hissetti. her zaman küçük de olsa gülümseme sunardı ona oysa ki.

Tuğkan dolapta birşeyler aramaktaydı. ardından doğrulup kafası karışmış bir şekilde kalabalığa döndü. "ne oynayalım ya? öyle toplandık ama yapmaya birşey yok amına koyayım."

"boş boş oturmamızı engelleyecek birşeyler olsun yeter oğlum." Deniz kafası koltukta geriye yaslarken rahatlıkla konuştu.

Pelinin yanında oturan Ayla ayağa kalkarak onun yanına gitti ve eğilip dolabı karıştırmaya başladı. "monopoly için sayımız çok gibi görünüyor. uno yok mu?" Tuğkan ona aşağıdan yukarı bakan kızdan gözlerini kaçırarak elini ensesine attı.

ben biraz sen hastası | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin